Ne varki; anılan bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden; a)Yerel mahkeme kararının hüküm fıkrasının 2. ve 3. bendinin kaldırılarak yerine “Elatmanın önlenmesi ve yıkım davası için toplam 614.79 TL. karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydedilmesine,” b) infaz aşamasını ilgilendirdiğinden kararın 1. bendindeki "eski hale getirme için 60 gün süre verilmesine, 60 günlük süre içerisinde eski hale getirilmemesi halinde icra yoluyla eski hale getirilmesine" ilişkin ibarenin hüküm yerinden çıkartılmasına, hükmün bu şekliyle düzeltilmesine, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.07.2007 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme tazminatı istenmesi üzerine bozma ilmına uyularak yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi ve kal hususunda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, eski hale getirme tazminatının kabulüne dair verilen 23.06.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine vekili, meraya elatmanın önlenmesi kal ve eski hale getirme bedelinin tahsis tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Davanın kabulüne dair hüküm Dairemizin 05.10.2009 tarihli ve 2009/9454-10322 sayılı ilamı ile bozulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : SARAYKÖY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/11/2013 NUMARASI : 2013/118-2013/362 Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve eski hale getirme davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve eski hale iade isteklerine ilişkindir. Davacı, kayden maliki olduğu 2507 parsel sayılı taşınmaza, havuz inşa etmek, ağaçları kesmek ve tel örgü çekip kullanmak suretiyle davalı tarafından müdahale edildiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesine, taşınmazın eski hale getirilmesine ve 1.000,00.-TL ecrimisile karar verilmesini istemiştir....
Dosya kapsamından; kararın kesin olarak verildiği ve gerekçeli kararın 26.06.2015 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, kararın 08.09.2015 tarihinde kesinleştiğine dair şerh düşüldüğü, davalı ... vekilinin 12.11.2015 tarihli dilekçesi ile; kanun yararına temyiz isteminde bulunduğu ve aynı tarihte temyiz yoluna başvurma ve karar harcını yatırdığı, davalı asilin ise 29.07.2015 tarihli dilekçe ile kararı temyiz ettiği görülmüştür. Öncelikle belirtmek gerekir ki; elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme talepli davalar değerine bakılmaksızın temyize tabidir. Mahkemece kesin olduğu belirtilerek elatmanın önlenmesi ve eski hale getirilmesine karar verilmesi doğru değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.03.2013 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi yıkım ve eski hale getirme bedeli talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, meraya elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme bedeli istemine ilişkindir. Davacı Hazine vekili, davalıların ...Köyü'nde bulunan mera parsellerine tecavüz ettiklerinin ... Kaymakamlığı İlçe İdare Kurulu tarafından tespit edildiğini belirterek davalıların meraya müdahalesinin önlenmesini, ekilen ürünlerin kaldırılmasını ve uğranılan zarar ve ziyanın tazminini talep etmiştir....
Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir. Davacının sübjektif ve aşırı duyarlılığı ile değil, objektif her normal insanın duyarlılığına göre elatmaya katlanıp katlanamayacağı araştırılmalı; sonuçta katlanılabilir, hoşgörü sınırlarını aşan bir zarar veya elatmanın varlığı tespit edildiği takdirde mülkiyet hakkının taşkın olarak kullanıldığı sonucuna varılmalıdır....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava ve birleştirilerek görülen dava; çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, eski hâle getirme; olmadığı takdirde tazminat isteklerine ilişkindir. Asıl davanın davacıları ile birleştirilen davanın davacısı, maliki bulundukları 195 ve 230 sayılı parsellere komşu olan 31 sayılı parselde davalılar tarafından başlanılan inşaat çalışmalarından ötürü binalarında çökme, çatlama ve dökülmeler meydana geldiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesine ve eski hale getirilmesine, aksi hâlde tazminata karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, gerekli önlemleri aldıklarını, iddia edilen zararların kendilerinden kaynaklanmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır....
Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden malik olduğu 11106 ada, 3 parsel sayılı taşınmaza davalıların camekan ve sera yapmak, 11108 ada, 4 parselden de haklı ve geçerli bir neden olmaksızın ''sulama arkı'' geçirmek suretiyle müdahale ettikleri, taşınmaz değerinin düşmesine yol açtıkları, sözlü uyarılardan sonuç alamadığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi, yıkım, eski hale getirme ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir. Davalılar, tecavüzlü durumun imar uygulaması ile oluştuğunu, 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca kaim bedel ödenmeksizin elatmanın önlenmesi, yıkım ve eski hale getirme talebinin dinlenemeyeceğini, ecrimisile karar verilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,YIKIM,TAZMİNAT,ESKİ HALE GETİRME Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakanın maliki olduğu 3764 parsel sayılı taşınmazda bulunan binanın 3. kat üstüne, davalıların taşkın olarak yapılandıklarını, çatıdan yağmur sularının aktığını, maddi manevi zarara uğradıklarını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, yıkım ve 2.000TL maddi, 1.000 TL manevi tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlar, karşı davalarında ise; her iki binanın arasındaki havadanlığa davacının müdahale ettiğini belirterek, elatmanın önlenmesi ve eski hale getirilmesini istemişlerdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VE ESKİ HALE GETİRME -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, kamulaştırmasız elatılan taşınmaz nedeniyle elatmanın önlenmesi, eski hale iade ve tazminat, eski hale iadesinin mümkün olmaması halinde ise taşınmaz bedelinin tazminat ile birlikte tahsiline karar verilmesi istenilmiştir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 5.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 5.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,14.5.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....