Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09/06/2015 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme bedelinin tahsili talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04/03/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine vekili, mera vasfı ile kayıtlı olan 360 parsel sayılı taşınmazın 19.490,86 m²'sine davalı tarafından fıstık dikilmek suretiyle tecavüz edildiği belirtilerek 360 parsel sayılı taşınmaza elatmanın önlenmesi, kal ve 8.952,00TL eski hale getirme bedelinin tahsilini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir....
./2012 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, eski hale getirme bedeli ve ot bedelinin istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen .../09/2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçsinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Dava, mera vasıflı taşınmaza davalının elatmasının önlenmesi, eski hale getirme bedeli ile ot bedelinin tahsili isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının dava tarihi itibariyle elatmasının bulunmadığı, taşınmazın taşlarından temizlenmiş olması, mera bitki örtüsünün çevresindeki mera örtüsüne göre daha gelişmiş olmasından dolayı meranın eski hale iade ve ot bedelinin talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava; ... adına ... vekili tarafından açılmıştır....
Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için kural olarak zararın doğmuş olması gerekir. Öte yandan, kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Bilirkişi raporlarında, bir elatma bulunup bulunmadığı, bu elatmanın katlanılabilir sınırlar içerisinde mi kaldığı, yoksa taşkın kullanmanın mı söz konusu olduğu tüm detayları ile açıklanmalı, taraflar arasındaki zorunlu çıkar çatışmalarını denkleştirecek, en adil çözüm yolu veya yolları gerekçeli olarak gösterilmelidir. Davacının zararının önlenmesi esas olmakla birlikte, davalıya da en az zarar verecek veya külfet yükleyecek önlem veya önlemler belirtilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VE ESKİ HALE GETİRME,YIKIM -KARAR- Dava, kamulaştırmasız elatmanın önlenmesi kararı verilen yerde eski hale iade ve yıkım isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 5.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 17.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi ve eski hale iade Uyuşmazlık, Kat Mülkiyeti Kanunu'ndan kaynaklanan el atmanın önlenmesi ve eski hale getirme isteğine ilişkin olup, davanın tarafları arasında kiracılık ilişkisi bulunmamaktadır. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 18. Hukuk Dairesine Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27/12/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.04.2011 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, maliki olduğu 120 ada, 6 parsel sayılı taşınmaza davalının elattığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme isteğinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.08.2014 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önelenmesi ve eski hale getirme istemlerine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
Bu durumda, bahsi geçen elatmanın önlenmesi davası sonucunda verilen kararın infazının ilamın icrası yolu ile sağlanamadığının dosya kapsamındaki icra dosyası ve inşaat bilirkişisi raporu ile tespit edildiği ve davacıların maliki olduğu taşınmazı kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisinin davalıların hafriyat dökerek engellediği ve taşınmazın kullanılamaz durumda olduğu ortada iken, elatmanın önlenmesinin icra yolu ile sağlanabileceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Yargıtayın ve Dairemizin yerleşmiş uygulamaları gereğince, tapu maliki davacılar eski hale getirme bedeli talebinde bulunduğunda, taşınmaz bedelinin eski hale getirme bedelinden fazla olması ya da eski hale getirilmesinin imkansız olması durumunda, Mahkemece tespit edilen eski hale getirme bedeli veya dava konusu taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedelinden hangisi daha düşük ise, o bedelin davalıdan alınarak tapu maliki olan davacıya verilmesine hükmedilmesi gerekir....
Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-ESKİ HALE Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 2153 parsel sayılı taşınmaza davalının kanal açmak suretiyle tecavüz ettiğini, bu nedenle ekili olan toprağın zarar gördüğünü ve gelir de elde edemediğini ileri sürerek elatmanın önlenmesine, eski hale getirilmesine, maddi tazminat ile ecrimisile karar verilmesini istemiştir. Davalı, yaptırdığı ölçüm sonucu aplikasyon krokisine dayanarak davaya konu kanalı açtığını, iyiniyetli olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, haksız elatmanın keşfen saptandığı gerekçesi ile elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme isteklerinin kabulüne; maddi tazminat isteğinin kısmen kabulüne; ecrimisil isteğinin ise bilirkişi raporuna atfen kanaldan herhangibir gelir elde edilemediği gerekçesi ile reddine karar verilmiştir. Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'...