Davacı ..., ... parsel sayılı taşınmazın tesis kadastrosu sırasında davalılar adına tespit ve tescili yapılmış ise de taşınmazın kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı iddiasıyla tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle ... adına tescili ve davalıların müdahalesinin önlenmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapusunun iptali ile orman vasfıyla ... adına kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar ... ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali, tescil ve elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tapulama çalışmaları 1988 yılında ilân edilerek kesinleşmiş olup, 6831 sayılı Orman Kanununa göre orman kadastrosu ve aynı Kanuna göre 2/B uygulama çalışmaları ise 19.12.1996 tarihinde ilân edilerek 19.06.1997 tarihinde kesinleşmiştir....
Dava, 6 aylık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz ve elatmanın önlenmesi niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 15.12.2005 tarihinde ilan edilerek kesinleşmeyen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine 25/09/2008 gününde oybirliği ile karar verildi....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman sınırı içinde kalan tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1948 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 24.02.1993 tarihinde ilan edilip dava tarihinde kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi ise, 12.06.1969 tarihinde kesinleşmiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve taraflar arasında Kadastro Mahkemesinin 2001/1 Esas numaralı dosyasında görülüp kesinleşen orman kadastrosuna itiraz davası sonunda, çekişmeli taşınmazların orman oldukları belirlenerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmamaktadır....
Hükmüne uyulan onama - bozma kararında özetle; “Dava konusu ... köyü 204 sayılı parsel 1959 yılında yapılan arazi kadastro sırasında vergi kaydına dayanılarak ... ve ... adına tesbit ve tescil edilmiş, 2003 yılında miras ve pay satışı nedeniyle davacı ... ve arkadaşları adına tapuda kayıtlıdır. ... birleşen dosyada 01.02.2005 tarihinde tapu kaydına dayanarak sınırlamasının iptali, fıstık çamı dikilmek suretiyle yapılan elatmanın önlenmesi ve ağaçların kal'i istemiyle, 15.04.2003 tarihinde ilân edilip 15.10.2003 tarihinde kesinleşen kadastrosuna karşı 10 yıl içinde 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi uyarınca dava açmış ise de bu davanın görülebilme koşulu yasal değerini koruyan ve 4785 sayılı Kanunun yürürlüğünden önce oluşturulan bir tapu kaydı bulunmasıdır. Somut olayda; dayanılan tapu bu nitelikte bir kayıt olmadığından kesinleşen kadastrosuna itiraz yönünden davanın dinlenme olanağı yoktur....
Dava, tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; davacının çekişme konusu taşınmazın miras bırakanının paydaşı olduğu 1269 tarih 23 sıra nolu tapu kapsamında kaldığını, davalılardan kardeşi Mustafa'nın tarafı olduğu Manavgat İkinci Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2002/160 Esas, 2003/307 Karar sayılı dosyasında aynı yerle ilgili olarak lehine elatmanın önlenmesine karar verildiğini, hükmün kesinleşerek infaz edildiğini, buna rağmen davalıların hala taşınmazı kullandıklarını, kendisinin yararlanmasını engellediklerini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istediği, mahkemece kesin hüküm bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür....
Her ne kadar mahkemece elatmanın önlenmesi talebinin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş olsa da, davacı yanın elatmanın önlenmesi yönünden usulüne uygun olarak açmış olduğu bir dava ve talebi bulunmamasına karşın elatmanın önlenmesi talebinin reddi yönünde hüküm tesis edilmiş olması doğru değildir. 2. Hemen belirtilmelidir ki, dava konu taşınmazda taraflar paydaştırlar. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur....
Orman Yönetimi tarafından ... ... vereselerine karşı açılan orman kadastrosuna itiraz davası sonucu Asliye Hukuk Mahkemesinin 1974/515 E. - 527 K. sayılı kararı ile 7583 sayılı parselin orman sınırı içine alınarak Hazine adına tesciline dair karar da kesinleşmiştir. Davacı ... Yönetimi, Asliye Hukuk Mahkemesi kararının yeterince açık olmadığı, bu nedenle 7583 sayılı parselin tapusunun iptali ve orman niteliği ile Hazine adına tescili iddiası ile ... ... mirasçıları aleyhine dava açmıştır. Mahkemece, taşınmazın Acıpayam Tapulama Mahkemesinin 1973/54 E. - 1982/379 K. Sayılı kesin hükmü kapsamında kalması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali tescil ve elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 03.07.1973 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VE ECRİMİSİL Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesine ve ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davalının müdahalesinin saptandığı gerekçesiyle elatmanın önlenmesine ve ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....
ten boşanarak ayrı evde yaşadığı gerekçesiyle onun hakkındaki davanın reddine, davalı ... hakkında ise elatmanın önlenmesine ve 3.700.TL. ecrimisile karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden dava tahliye ve kira alacağı için başlatılan icra takibine itiraz üzerine takibin durması nedeniyle itirazın iptali isteğiyle ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açıldığı, anılan mahkemece davanın tahliye davası olmayıp elatmanın önlenmesi davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği davacının 28.03.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle davasının elatmanın önlenmesi ve 4.250 TL ecrimisil davası olduğunu açıkladığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar; davalı ... çekişmeli taşınmazı davacıya sattığını ve satış bedelinden bir kısmı ödenmediği için 2021 yılına kadar oturması için anlaştığını savunmuş ise de, bu savunmasını kanıtlayamadığından davalı ... hakkındaki elatmanın önlenmesi isteğinin kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik olmadığı gibi davalı ...'...
Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescili ile elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden sonra 14.04.1993 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu işlemi 30.05.1973 tarihinde yapılmış ve sonuçları ilan edilerek kesinleşmiştir. 1993 yılında 3302 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda, dava konusu taşınmaz kısmen orman sınırları içinde bırakılmıştır....