WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/07/2013 NUMARASI : 2011/35-2013/366 Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 10.03.2015 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat L.. N.. geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen vekili Avukat gelmedi yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir....

    Çözümlenmesi gereken sorun, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, TMK'nun 683. maddesine dayalı elatmanın önlenmesi davası mı, yoksa TMK'nun 981 ve devamı maddelerine dayalı zilyetliğin korunması davası mı olduğu hususunda toplanmaktadır. Bilindiği üzere ve kural olarak, taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nun 683. maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, salt zilyetliğe dayanan kişiler ise TMK'nun 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümlerinden yararlanarak zilyetliğin korunması davası açabilirler....

      Bilindiği üzere ve kural olarak, taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nin 683. maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, salt zilyetliğe dayanan kişiler ise TMK'nin 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümlerinden yararlanarak zilyetliğin korunması davası açabilirler. Kişilerin, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdeki üstün zilyetlik iddiasına veya taraflar dışında başkası adına tapuda kayıtlı bir taşınmazdaki tapu kaydına ya da gayri menkul satış vaadi sözleşmesine dayanmayan, kişisel hakka dayalı üstün zilyetlik iddiası durumunda, davanın 4721 sayılı TMK'nin 981 ve devamı maddelerine dayalı zilyetliğin korunması davası olacağı kuşkusuzdur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabul, kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davalı şirket vekili ve ihbar olunan vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve tazminat isteğine ilişkin olup; Mahkemece, yapılan araştırma ve inceleme sonucunda, davacının kayden maliki olduğu çekişmeli taşınmaza davalı Şirketin haklı ve geçerli bir nedeni olmaksızın elattığı belirlenmek suretiyle, elatmanın önlenmesine ve kısmen tazminata karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı Şirket vekilinin bu hususa yönelik temyiz itirazları yerinde olmadığından; ihbar olunan ......

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/12/2013 NUMARASI : 2012/654-2013/1030 Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi,yıkım ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Davacı, kayden malik olduğu 2866 parsel sayılı taşınmazın 30 m2'sinin davalı tarafından işgal edilip, tel çit çekmek suretiyle kullanıldığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ile tel çitin yıkımına, 03/09/2009 tarihinden itibaren hesaplanacak ecrimisil bedelinin yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir....

            Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve tahliye istemlerine ilişkindir. Harçlar Kanunu’nun 16/1.maddesi “...Müdahelenin men’i, tescil ve tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda gayrimenkulün değeri nazara alınır” hükmünü taşımaktadır. HUMK'nun 1/2.maddesinde de “Görev, dava olunan şeyin değerine göre belirtilmiş ise, görevli mahkemenin tespitinde, davanın açıldığı gündeki değer esas tutulmak üzere, aşağıdaki maddeler hükümleri uygulanır” hükmü mevcuttur. Somut olayda, davacı, kat irtifakı kurulu 9 parsel sayılı taşınmazda zilyetliğinde bulunan mesken nitelikli 3 nolu bağımsız bölümü davalının bir hakka dayanmadan kullandığını ileri sürerek TMK'nun 981. ve devamı maddeleri uyarınca elatmanın önlenmesini istemiştir. Mahkemece, TMK'nun 982. ve devamı maddeleri gereğince davacının zilyetliğinde bulunan taşınmaza elatmanın önlenmesi ile tahliyesine karar verilmiştir....

              HD.’nin 2014/194 Esas sayılı ilamına göre ecrimisil "zilyet olmayan malikin malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat" olduğundan aralarındaki kira sözleşmesine dayalı olarak zilyet bulunan davalıların durumunun bu tanıma da uymadığı ve kira sözleşmesine dayanılarak açılan bir alacak davasının da olmadığı...” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, çaplı taşınmazda mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Somut olayda, Mahkemece “... davacı tarafça elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talep edilmiş ise de, elatmanın önlenmesi davasının açılabilmesi için haksız bir işgalin bulunmasının gerektiği oysa burada kullanmayı haklı kılacak bir kira sözleşmesinin var olduğu, ayrıca Yargıtay 1....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ecrimisil, Elatmanın Önlenmesi Ve Kal Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin belediyeden trampa yoluyla satın aldığı 7801 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalı şirkete ait regülatör panosunun bulunduğunu belirterek, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil talebinde bulunmuştur. Davalı vekili cevap dilekçesinde, belediyenin kendilerine yer tahsis ettiğini, davacının kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil talebine ilişkindir. 1....

                  HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1223 KARAR NO : 2021/646 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : VARTO ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/03/2020 NUMARASI : 2018/283 ESAS, 2020/98 KARAR DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Zilyet Olunan Taşınmaza) KARAR : Yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi....

                  Olağan koruma eylemleri; onarımlar, mahsullerin toplanması, bozulacak olanların satılması, acele olarak yapılması zorunlu bulunan işlemlerin yerine getirilmesi ile istihkak, elatmanın önlenmesi ve tapu sicilinde hak sahipliğinin saptanması gibi taksimi mümkün olmayan taleplerdir. Bu hususlarla ilgili olmak üzere elbirliği ortaklarından her biri bağımsız olarak dava hakkını kullanabilir. Türk Medeni Kanununun 702/2 maddesinde aranan ortakların oybirliği şartı hiç şüphesiz terekeye ait bir hakkın tasarrufu işlemleridir. Bu durumda mülkiyet değişikliği söz konusu olacağından ortaklar oybirliği ile karar vermelidir. Somut olayda, davacı 567 parsel sayılı taşınmaza komşuluk hukukuna dayalı olarak elatmanın önlenmesi ve kal isteminde bulunmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu