Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ECRİMİSİL, YIKIM Taraflar arasında görülen davada; Davacı,kayden maliki bulunduğu 37 ada 72 parsel sayılı taşınmazın davalı vakıf tarafından inşaat yapılmak suretiyle haksız olarak işgal edildiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, muhtesatların yıkımı ve ecrimisil isteklerinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece,kayden davacıya ait taşınmaza davalı tarafından muhtesatlar yapılarak işgal edildiği gerekçesiyle elatmanın önlenmesi ile muhtesatların yıkımına ve ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil talebinin kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; KARAR Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemlerine ilişkindir. Davacı, satın almak suretiyle malik olduğu 7 ada 3 parsel sayılı taşınmazda yer alan 9 numaralı daireyi, davalının haksız olarak işgal ettiğini ve herhangi bir kira ödemesinde bulunmadığını ileri sürerek, el atmanın önlenmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile taşınmazı edindiği 10.07.2009 tarihinden itibaren 5.000 TL ecrimisilin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 29.05.2009 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, haksız işgal tazminatı tahsili, bazı tarım aletlerinin yediemine teslimi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.06.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı, 233, 255 ve 1009 sayılı parsellerde paylı malik olduğunu, paylı maliklerden olan davalının kullanma taksimi yapılmadığı halde taşınmazların tamamından yararlandığını, payına vaki haksız müdahalenin önlenmesini ve 2009 yılı için 1.000,00 TL ecrimisilin davalıdan tahsilini istemiştir....

        Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir" şeklinde mülkiyet hakkının içeriği belirlenmiştir. Öte yandan gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır....

          e mi özgülendiği noktasında toplandığı açıktır.Dosyada mevcut yukarıda sözü edilen tüm kayıt ve belgelerden, çekişmeli bölümün davacıya özgülendiği sabittir. Esasen bu hususun Mahkemenin de kabulünde olduğu; Mahkemece, çekişmeli bölümün davacıya özgülendiği, ancak, davalı ...'in bu yeri kullandığı gerekçede benimsendiği halde, elatmanın önlenmesi isteği yönünden, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, çekişmenin ortaklığın giderilmesi ile çözümlenebileceğinden bahisle bu isteğin reddedilmiş olması doğru değildir. Diğer taraftan, bilindiği ve gerek öğretide gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle işgal tazminatı, taşınmaz maliki olan hak sahibinin kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir bedeldir....

            Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 25.02.2004 tarihli ve 2004/1-120-96 sayılı kararı). 25.05.1938 tarihli ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. Hemen belirtelim ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve 6100 sayılı HMK'nin 266. vd. maddelerine uygun olmalıdır....

              Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, hak sahibinin, hak sahibi olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ve malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler....

                Ecrimisil talebi yönünden davanın kabulüne karar verilebilmesi için, davalının eyleminin, Kat Mülkiyeti Kanununa göre ortak alanı haksız işgal sayılıp sayılmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu yönüyle dava, kaynağı itibariyle, elatmanın önlenmesi davasından farklı bir hukuki niteliğe sahip değildir. Bu nedenlerle, haksız işgal iddiasına dayandırılması zorunlu olan ecrimisil isteminin de Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklandığını kabul etmek zorunludur. Aksi düşünce, usûl ekonomisi ve yargılamaların makul süre içinde bitirilmesi ilkeleri ile de bağdaşmamaktadır. Somut olayda davacılar, taşınmaz üzerinde kat mülkiyeti kurulduğunu ve davalının ortak alanı işgal ettiğini belirtmekle; tüm talepler yönünden birlikte açtıkları davada, haksız işgal olgusunu Kat Mülkiyeti Kanununa dayandırmışlardır. O halde, 634 sayılı Yasadan kaynaklanan uyuşmazlığın, tüm talepler yönünden sulh hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,ECRİMİSİL VE YIKIM Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Davacı, kayden maliki olduğu 766 ada 97 parsele, komşu parselin malik ve zilyetleri olan davalılar tarafından 7 katlı bina yapmak suretiyle elatıldığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi, binanın yıkımı ile şimdilik 10.000,00 TL ecrimisil bedelinin reeskont faizi ile birlikte tahsilini istemiş, yargılama sırasında ıslahla ecrimisil istemini 118.872,00 TL’ye yükseltmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....

                    Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08/03/1950 tarih 22/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....

                    UYAP Entegrasyonu