İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada; "...Dava; paylı mülkiyette paydaşlar arasındaki elatmanın önlenmesi davasıdır. Tüm dosya kapsamından, dava konusu taşınmazda davalı tarafın yaptığı binanın kanalizasyon ve su tesisatının arsanın davacıya ait tarafından geçtiğini ve davalı tarafa ait binadaki pencereler saçak mesafesi düşünülmeden yapıldığından davacının kendi pencerelerini kullanamadığından bahisle eldeki el atmanın önlenmesi davasını davayı açtığı anlaşılmıştır. TMK'nun 683. Maddesinde düzenlendiği üzere "bir şeye malik olan kimse hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi her türlü haksız el atmanın önlenmesini de dava edebilir. " El atmanın önlenmesi davalarının konusunu büyük ölçüde ayni haklar teşkil eder....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 02.09.2009 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.04.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Yeşilada Bektaş tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı, maliki olduğu 11 parsel sayılı taşınmaza davalıların ev yapmak yoluyla elattığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesini ve kal istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü, davalı ... temyiz etmiştir. Dava, elatmanın önlenmesi ve kal istemlerine ilişkindir. Dava ehliyeti davada taraf olma ehliyetidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.01.2011 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 03.04.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı temsilcisi tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukuna aykırılık nedeniyle elatmanın önlenmesi ve tazminat isteğine ilişkindir. Davacı Sebahattin Kurd, davalı ......
Davacının zararının önlenmesi esas olmakla birlikte, davalıya da en az zarar verecek veya külfet yükleyecek önlem veya önlemler belirtilmelidir. Davaya konu olayda davacı, davalının kendi taşınmazı üzerine ruhsatsız yani imara aykırı olarak yaptığı yapının taşınmazına zarar verdiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve kal istemiştir. Davalının kendi taşınmazı üzerine yaptığı yapının salt ruhsatsız olduğu, imara aykırı bulunduğu ileri sürülüp, TMK’nun 737. maddesi uyarınca yıkım ve eski hale getirme istenemez. Yapının imara aykırı olması yanında bir zararın doğması da şarttır. Salt imara aykırılık, idari mercileri ve idare mahkemelerini ilgilendiren bir husustur. Somut olaya gelince; davacı ... tarafından ve bu dava ile birleştirilen davacı ... tarafından açılan asıl ve birleştirilen her iki davada da taraflar imar mevzuatına aykırılık nedeniyle elatmanın önlenmesi ve kal talep etmiş, komşuluk hukukundan kaynaklanan bir itiraz ileri sürülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 26.8.2003 gününde verilen dilekçe ile tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi ve kal talep edilmiş, davalı da karşı davasında taşkın bina nedeniyle temliken tescil talep etmiş yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi ve kal isteminin kabulüne, temliken tescil isteminin reddine dair verilen 27.9.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı (k.davacı) ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 6.4.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/10/2020 NUMARASI : 2019/315 ESAS, 2020/475 KARAR DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Tapulu Taşınmazda) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.11.2002 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, kal isteminin reddine dair verilen 13.03.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ..., davalılara ait binaların adına kayıtlı 29 parsel numaralı taşınmaza tecavüzlü olduğunu belirterek elatmanın önlenmesi ve kal isteğinde bulunmuştur. Davalılar ise Türk Medeni Kanunu'nun 725. maddesi uyarınca taşkın kısmın adlarına tescili isteğinde bulunmuşlar ve davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece davacı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım, alacak davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım, alacak istemlerine ilişkindir....
Yasa'nın bu amacı 693/2. maddesi ile birlikte değerlendirildiğinde, mülkiyet çekişmesi ve sorunu olmayan paylı taşınmazlarda kullanma ve yararlanma biçimi yönünden hakimin müdahale zorunluluğu bulunduğu tartışmasızdır. (Yargıtay 1.Hukuk Dairesi, 17.6.2004 tarih 2004/7170 E.7389 K.) Gerçekten de bir paydaşın paylı mülkiyet hükümlerine tabi bir taşınmazda yararlanma ve kullanma, paydaşlardan her birinin diğerinin hakları ile bağdaştığı ölçüde ve bu ölçü ile sınırlı olarak olanaklıdır. Tarafların az yukarıda sözü edilen yararlanma ve kullanmayı belirleyici sözleşmeleri yoksa ve somut olayda olduğu gibi bu konuda uyuşmazlık bulunmakta ise yararlanma ve kullanma biçiminin hakim tarafında saptanması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Taraflar çekişme konusu 925 ada 1 parsel sayılı taşınmazda paylı maliktir. Söz konusu taşınmaz özel parselasyona tabi tutulmuştur. Davacı ve davalının yanyana bulunan taşınmazları ile ilgili fiili bir kullanım anlaşması ve uzun yıllardır bu anlaşmaya uygun kullanımın bulunduğu, davalının bu yararlanma anlaşması ve fiili kullanıma aykırı davranması nedeniyle elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme isteminde bulunulmuş olmasına, paylı maliklerin birbirlerinden atkı su yolu tesisi isteminde bulunamayacaklarına ve kararın Asliye Hukuk Mahkememesince verilmiş olmasına göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Dairemize değil Yüksek 1.Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki; anılan Dairece de görevsizlik kararı verildiğinden ortaya çıkan görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulması gerekmiştir....