Davalı vekili, davacının, vekil edeninin kayınpederi olduğunu, oğlu ile evlendiğinde dava konusu taşınmazda oturmalarına izin verdiğini, dava konusu taşınmazın, vekil edeni ile davacının oğlunun yasal konutu olduğunu, davanın muhatabının da davacının oğlu olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu taşınmazda davalının zilyetliğinin devam ettiğinin ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava, tapulu taşınmaza el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece her ne kadar yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ise de, Mahkemenin bu gerekçesine katılma imkanı bulunmamaktadır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/971 KARAR NO : 2023/83 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ALAPLI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/02/2022 NUMARASI : 2019/142 ESAS, 2022/70 KARAR DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Tapulu Taşınmazda) KARAR : Davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Alaplı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/142 Esas sayılı dosyası ve dava dosyasında verilen 2022/70 Karar sayılı kararı incelendi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bismil Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 05/06/2015 NUMARASI : 2015/299-2015/367 Dava, tapulu taşınmazda elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesiyle eklenen geçici 14. madde gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 19.01.2015 tarihli ve 2015/8 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ancak, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesinde 6644 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görev sorunu giderilmek üzere dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 04.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, adı geçen davalılar bakımından çekişmeli taşınmazda paydaş olmaları sebebiyle elatmalarının önlenmesi isteğinin reddine karar verilmiş olması doğru ise de dava tarihinde kayıttan veya mülkiyetten kaynaklı bir haklarının bulunmadığı gözetilerek haklarında tespit edilecek ecrimisile karar verilmesi gerekirken ecrimisil isteğinin de reddine karar verilmesi isabetsizdir. 2- Bilindiği üzere; elatma olgusu haksız bir eylem olup, TMK.’nin 683. maddesi hükmünden kaynaklanan elatmanın önlenmesi davaları, haksız fiil kimin tarafından gerçekleştirilmiş ise, ona karşı açılacağı, başka bir ifade ile husumetin eylemi yapan kişiye yöneltilmesi gerekeceği tartışmasızdır. Davalılardan ... ve ...... haricindeki diğer davalıların taşınmazda pay sahibi olmadıkları açıktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.04.2007 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27.12.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, intifa hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Davacı, lehine intifa hakkı bulunan Zeytinburnu İlçesi, ... Mahallesi ... ada 192 parsel sayılı ... Apartmanın 11 nolu bağımsız bölüme davalının müdahalesinin önlenmesini ve haksız işgal nedeniyle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 2500.00 YTL. tazminatın tahsilini istemiştir....
Gerçekten, Türk Medeni Kanununun 683. maddesi uyarınca bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeni sınırları içinde o şeyi dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye elatmanın önlenmesi davası açabilir. Dosyada yer alan ... sayılı parsele ait tapu kaydından; davalının da kayıtta 32/2448 payı bulunduğu görülmektedir. Kısaca, ... sayılı parselde 2010/14544 - 2011/576 davalı da paylı maliktir. Kuşkusuz, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşların payına elatmalarının önlenmesini her zaman isteyebilir. Ancak, o paydaşın taşınmazda payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa elatmanın önlenmesi davası dinlenemez....
Bunlardan bazılarını; malikin, malik olduğu taşınmaza karşı yapılan el atmanın önlenmesi için açılan dava, malikin sahip olduğu malı haksız olarak elinde bulunduran ya da ona saldıran kişiye karşı açılan el atmanın önlenmesi davası, malikin maliki olduğu şeyin doğal ürünlerine karşı yapılmış olan el atmanın önlenmesine karşı açılan dava, malikin karşılaşabileceği sınır tecavüzlerine karşı açabileceği el atmanın önlenmesi davası, malikin arazi kayması nedeniyle vaki el atmalara karşı açabileceği dava, malikin zilyetliğe saldırı olması nedeniyle açabileceği dava ve malikin geçit hakkı sebebiyle el atmalara karşı açabileceği dava, şekilde sıralayabiliriz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPULU TAŞINMAZDA YRG.GELİŞ TARİHİ:07.06.2012 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin olup, yargılama sırasında elatmanın önlenmesi isteği yönünden davadan feragat edildiği gözetilerek mahkemece elatmanın önlenmesi isteği bakımından feragat nedeniyle davanın reddine, ecrimisil isteği bakımından da kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından ecrimisile hasren temyiz edilmiştir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 3.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....
-KARAR- Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya İçeriğinden ve toplanan delillerden; kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulmamış arsa vasfında üzerinde zemin + 3 kat ve teras kattan oluşan binanın yeraldığı 7 parsel sayılı taşınmazda taraflar ile birlikte dava dışı birçok kişinin paydaş oldukları zemin katın paydaş davalı tarafından kullanıldığı anlaşılmaktadır. Davacılar, zemin katın davalı tarafından haksız bir şekilde fırın olarak kullanıldığını, buna muvafakatlarının olmadığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteği ile eldeki davayı açmışlardır. Bilindiği üzere; paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir....
Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını sağlamadan veya miras şirketine temsilci atamadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenmesi davası açabilir. Ancak; dava konusu taşınmazda paydaşın payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açtığı yararlanmadan engel olma davasının dinlenme olanağı yoktur. Bu gibi durumlarda paydaşlar arasında çıkan nizanın kesin olarak açılacak taksim veya şuyun satış yoluyla giderilmesi davasından çözümü gerekir. Bilindiği üzere Türk Medeni Kanununun 706, Borçlar Kanununun 213. maddelerindeki açık hükümler karşısında tapulu taşınmazların harici veya fiili taksimi ile paylara bölünerek ana taşınmazdan ayrılması düşünülemez....