"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KOMŞULUK HUKUKUNA AYKIRILIĞIN GİDERİLMESİ Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava, komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 10.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KOMŞULUK HUKUKUNA AYKIRILIĞIN GİDERİLMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2015 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, 2797 Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 14.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 22.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....
Dava komşuluk hukukuna aykırı davranışların giderilmesi istemi ile açılmıştır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/01/2018 NUMARASI : 2015/293 ESAS, 2018/4 KARAR DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Komşuluk Hukukuna Aykırılığın Giderilmesi) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nun 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; dava konusu, Hatay ili, Samandağ ilçesi, Koyunoğlu Mahallesi, 776 parselin davacıya ait olduğunu, aynı yer bitişik parselde 1630 parselin davalıya ait olduğunu, taşınmazlar arasında kot farkı olduğundan, davalının kendi parseline duvar çekmediğinden, akan suların ve kayan toprakların davacıya ait taşınmaza zarar verdiğini belirterek müdahalenin önlenmesi ve zararın giderilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın, TMK'nın 737. maddesi hükmü çerçevesinde incelenmesi ve giderilmesi gerekmektedir. "Komşu Hakkı" başlıklı TMK'nın 737. maddesi mülkiyet hakkı sınırlarının aşılarak başkalarına zarar verilmesi veya zarar tehlikesi yaratılması halinde taşınmaz malikinin sorumluluğunu düzenlemiştir. Komşuluk hukukunu taşınmaz malların kullanılmasını doğrudan doğruya veya dolayısı ile sınırlayan özel hukuk hükümleri oluşturur. Taşınmazların, yer itibariyle birbirlerine bitişik veya yakın olması komşu taşınmaz maliklerine bunlardan yararlanırken veya bunları kullanırken birbirlerinin durum ve menfaatini gözönünde tutmak ödevi yüklemiştir. Birlikte yaşama zorunluluğunun bir sonucu olarak komşuluk ilişkileri taşınmaz malikinin haiz olduğu yetkileri belirli oranda kısarak sınırlar. Bundan amaç, komşular arasında imkan eşitliği ve dolayısı ile dayanışmayı sağlamaktır....
Yukarıda belirtildiği üzere dava mülkiyet aktarımından kaynaklanan elatmanın önlenmesinden değil komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesine ilişkindir. HUMK'nun 74. maddesi gereğince hakim her iki tarafın iddia ve savunmalarıyla bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye hüküm veremez. Yasanın 75. maddesi gereğince de hakim kanunun koyduğu ayrıcalıklar dışında iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya iddia sebeplerini kendiliğinden nazara alamaz....
Somut zarar henüz gerçekleşmeden, muhtemel zarar nedeniyle komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi istenemez. Olayda davalı tarafından dikilen ağaçlar nedeniyle gerçekleşmiş bir zararın bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece bu hususlar gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda (1.) bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2.) bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde davalı tarafa iadesine, 17.12.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/376 KARAR NO : 2019/371 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇAY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/03/2019 NUMARASI : 2018/461 E, 2019/157 K DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Tapulu Taşınmazda Komşuluk Hukukuna Aykırılığın Giderilmesi) KARAR : ÇAY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'nin 2018/461 Esas, 2019/157 Karar sayılı dosyasında 12/03/2019 tarihli kararına karşı taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine dosya dairemize tevzi edilmekle yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalıların sahip oldukları taşınmazların komşu olduklarını, davacıya ait binanın davalıya ait taşınmaza bakan tarafının korunması için sıva ve boya işlerinin yapılması gerektiği, iskele kurmak ve zorunlu olarak kısa süreliğine davalının taşınmazını kullanmak zorunda olduğunu, davalıya bu durumu bildirdiğini, davalı tarafından taşınmazına girilmesine izin verilmediğini...
Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....