Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/01/2017 NUMARASI : 2016/639 2017/28 DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Tapu Tahsisi Belgesine Dayalı) KARAR : Yukarıda ayrıntısı yazılan ve istinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın incelenmesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili Vakıfın yardıma muhtaç aileleri sosyal amaçlı konut edindirmek amacıyla çekiliş yapıldığını, davalıya çıkan CY-1 Blok, 2. Kat 18 nolu 1+1 nitelikli 45 m2 lik dairenin kendisine teslim edildiğini, 08/07/2011 tarihinde davalı T3 ile Sosyal Konut Projesi Gayrimenkul Satış Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 8.1. maddesine göre "Hak sahibi borç bitene kadar sözleşme imzalandığı konutta ailesi ile birlikte oturmayı kabul ve taahhüt eder. Hak sahibinin kendisinin, eşinin veya çocuklarının söz konusu konutta ikamet etmediklerinin tespit edilmesi halinde sözleşme feshedilir." Yine sözleşmenin "8.2....

Somut olayda; dava suya elatmanın önlenmesi ve kal talebine ilişkin olup, davada kal talebi de bulunduğundan, TMK’nin 684 ve 718. maddeleri hükümleri gereğince yapı, üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline gelir ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olur. Bu nedenle davalının işletmesinin bulunduğu taşınmaza ait tapu kayıtları getirtilmeli, tapu kayıt malikinin de davada taraf olması sağlanmalıdır....

    Somut olayda; dava suya elatmanın önlenmesi ve kal talebine ilişkin olup, davada kal talebi de bulunduğundan, TMK’nın 684 ve 718. maddeleri hükümleri gereğince yapı, üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline gelir ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olur. Bu nedenle davalının işletmesinin bulunduğu taşınmaza ait tapu kayıtları getirtilmeli, tapu kayıt maliki de davada taraf olması sağlanmalıdır....

      Elatmanın önlenmesi davaları biri mülkiyet hakkının saptanması, diğeri de hakkın yerine getirilmesi yönlerini kapsar. Mülkiyet hakkının tespiti ve ona bağlı olan hakkın yerine getirilmesi davasına bakmak görevi kadastro mahkemesinin görevine girer. 3402 sayılı Yasanın 25. maddesi hükmünce tespit davalarının tapulama mahkemesinin asıl konusunu oluşturan davalar olduğunda duraksama yoktur. Çünkü, taşınmazın mülkiyeti konusunda uyuşmazlık bulunan davaların kadastro mahkemesinde görüleceği Kadastro Yasasının güttüğü amacın bir sonucudur. Bu durumda; taşınmaza elatmanın önlenmesi davaları aynı zamanda mülkiyet hakkının tespitini öngören bir nitelik taşıdığına göre, kural olarak elatmanın önlenmesi davalarının mülkiyet hakkının belirlenmesine ilişkin tespit bölümü ile elatmanın önlenmesine ilişkin eda bölümünün ayrılması olanaklı değildir....

        Hal böyle olunca, asıl davanın kaldırma kararı sonrasında ilk derece mahkemesinde yeni bir esas numarası üzerinden devam ettiği anlaşıldığından, iptal-tescil istemli davanın kabulle sonuçlanması halinde kayıt maliki ...’in açtığı elatmanın önlenmesi davasında aktif dava ehliyetinin sona ereceği gözetilerek, tapu iptal-tescil davası bakımından verilecek karara göre elatmanın önlenmesi davasının sonuçlandırılması gerekirken, anılan husus göz ardı edilerek birleştirilen davada yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesi ile eldeki temyize konu davada birleşen dava olarak görülen elatmanın önlenmesi talebi yönünden bozma kararı verildiği anlaşılmakla, - elatmanın önlenmesi talebi yönünden- bozma ilamı sonrasında dosyaların tefrik edilip edilmediğinin ve varsa aldığı yeni esas numarasının tespit edilmesi ve bir örneğinin gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 27.01.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          tespitine, haksız el atmanın önlenmesi ve taşınmazın tahliyesine, İstanbul Anadolu 14....

          Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....

            Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....

              Davalı haksız işgalci olmadığını, belediyece kendisine verilen tapu tahsis belgesine dayanarak taşınmazı yapılanmak suretiyle kullandığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalının savunmasına değer verilerek 2981 sayılı imar Affı Yasasının 3290 sayılı Yasanın 13. maddesiyle değişik 22. maddesi gereğince "davanın durdurulmasına" karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davalıya belediyece tapu tahsis belgesi verildiği tarihte çekişmeli taşınmaz mülkiyetinin davacı Vakıflara ait olduğu ve sonradan da taşınmazın mülkiyeti konusunda bir değişikliğin bulunmadığı anlaşılmaktadır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine, davalı vekili tarafından davacı aleyhine 10.04.2007 ve 04.03.2009 gününde verilen dilekçeler ile müdahalenin önlenmesi, birleştirilen davada tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine 18.03.2009 tarihli bozma ilamına uyularak ve davalar birleştirilerek yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, birleşen tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair verilen 01.06.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve birleşen dosyanın davalısı ... vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tahsise dayalı elatmanın önlenmesi, birleşen dava ise tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, çekişmeli yeri haricen satın aldığını, üzerindeki inşaatı tamamlayarak zilyet olduğunu, açılan davanın reddini savunmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu