Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 15/09/1976 tarihinde yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına ve kararın dayandığı gerekçeye göre, aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazların yerinde değildir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman kadastrosu içerisinde kaldığı, bu nedenle orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili ve davalının elatmasının önlenmesi istemiyle dava açmış, mahkemece yönetiminin davasının kabulüne ve taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ne varki, Yönetimin elatmanın önlenmesi istemine ilişkin olumlu yada olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 21/01/2008 günü oybirliği ile karar verildi....

    Mahkemece, tapunun iptali ve taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tesciline, kira şerhinin silinmesine karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından vekalet ücreti yönünden, ... tarafından ise, talep bulunmasına rağmen elatmanın önlenmesi yolunda bir hüküm kurulmamış olması nedeniyle temyiz edilmiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporuna göre, mahkemece çekişmeli taşınmazın Nif Devlet Ormanı içinde kaldığı belirlenerek davanın kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, kendisini vekille temsil ettiren ve müdahilliğine karar verilen Hazine yararına vekalet ücreti takdir edilmemesi, ayrıca, davalı gerçek kişilerin bu yer içerisinde bulunan ... ağaçlarının zeytinlerini toplamak suretiyle elattıkları belirlendiği ve yönetimce elatmanın önlenmesi istendiği halde, bu hususta hüküm kurulmaması doğru görülmemiştir. Karar, değinilen yönler gözetilmediği için usul ve yasaya aykırıdır....

      Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın fen bilirkişinin krokili raporunda (B) ve (C) ile işaretlenen sırasıyla 2.212,34 m2 - 5.223,97 m2 yüzölçümlü bölümlerinin tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına, (A) ile işaretlenen 5.720,65 m2 yüzölçümlü kesiminin davalılar adlarına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali tescil ve elatmanın önlenmesi niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 26.8.1975 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması vardır....

        Hukuk Dairesinin 13.05.2004 gün ve 2004/1875-5266 sayılı bozma kararında özetle: "Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde yapılan ilk keşifte orman bilirkişinin taşınmazın eski tarihli memleket haritasında orman olarak nitelendirildiğini, taşınmazın üzerinde kısmen meşe ağaçlarının bulunduğu, kısmen mermer çıkarmak için kazıldığı, sonuç olarak orman sayılan yerlerden olduğu, ikinci keşif sonucu düzenlenen orman bilirkişi raporunda ise taşınmazın memleket haritasında yeşil orman alanında işaretlendiği halde sonuç olarak orman sayılmayan yerlerden olduğunun bildirildiği, her iki raporda da taşınmazın eski tarihli memleket haritasında ormanlık alanda işaretlenmesi nedeniyle çekişmeli taşınmazın orman niteliğinin kabulü gerekeceği, üçüncü keşifte taşınmazın memleket haritasında orman olarak nitelendirilmediği bildirilmişse de ... elemanı bilirkişilerin bu konuda uzman olmadığı, Fazlı ... tarafından Etibank aleyhine açılan elatmanın önlenmesi davasının reddine ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesi...

          Yönetimi, çekişmeli taşınmazın bir bölümünün kesinleşen tahdit içinde kaldığından tahdit içinde kalan yerin tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili ve davalının elatmasının önlenmesi istemiyle dava açtığı, Hazine de aynı istemle davaya katıldığı ve çekişmeli taşınmazın (B) ile işaretlenen kesiminin kesinleşen orman sınırlama haritası içinde kaldığı belirlendiği halde mahkemece elatmanın önlenmesi istemi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş tahdit haritası ile 2/B haritasına dayalı olarak yöntemince yapılan uygulama ve araştırma sonucu taşınmazın B ile işaretlenen bölümünün tahdit içinde kaldığı belirlenerek, bu bölümün tapu kaydının iptaline karar verildiğinden Orman Yönetimi ve Hazinenin diğer temyiz itirazlarının reddi ile hükmün elatmanın önlenmesi istemi yönünden bozulmasına karar verilmiştir....

            Yönetimi, 02.09.2010 tarihli dava dilekçesiyle Safran Köyü 121 ada 150 parsel sayılı taşınmazın, kesinleşen orman kadastro sınırı içinde kaldığını ileri sürerek, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ve orman niteliği ile Hazine adına tescili, davalıların elatmasının önlenmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, davaya konu taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliğinde Hazine adına tapuya tesciline, davalıların elatmalarının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosunda orman sınırları içinde bırakılmış olan taşınmazın tapu kaydının iptali ve orman niteliğiyle tescili ile elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir....

              Orman Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek, tapunun iptaliyle orman niteliğiyle Hazine adına tescili, davalının taşınmaza elatmasının önlenmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, davalı adına olan tapunun iptaliyle taşınmazın orman niteliğinde Hazine adına tapuya tesciline, davalının bu yere elatmalarının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece tapu iptali yönünden hükmün onanmasına, elatmanın önlenmesi yönünden hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 21/11/2013 gün ve 2013/5987-10428 sayılı kararında “Davalının bu yere elatmanın önlenmesine karar verilmesi doğru değildir. Şöyle ki; Türk Medenî Kanunun 683. maddesi uyarınca, mülkiyet hakkı bulunan malik, hukuk düzeninin sınırları içinde o şey üzerinde yararlanma, kullanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir....

                Yönetimi 20/12/2012 havale tarihli dilekçesi ile çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu ve orman tahdit hattı içinde kaldığını ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili ve elatmanın önlenmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davalı ... ... aleyhine açılan davanın husumetten reddine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın ise davacı yanın, dava dilekçesinde taşınmazın kesinleşen orman sınırları içinde kalması nedeniyle orman olduğu iddiasıyla taşınmazın orman tahdit sınırları içinde kalan kısmının tapusunun iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tescilini talep ettiği, yörede önceden yapılıp kesinleşen orman kadastrosunun bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesi üzerine yerel mahkeme hükmü Yargıtay 20....

                  Mahkemece davanın kısmen kabulüne 3939 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptaline, orman niteliği ile Hazine adına tesciline, taşınmazın davalılarca kullanılmadığı gerekçesi ile elatmanın önlenmesi talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından elatmanın önlenmesi talebine yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. İptali istenilen taşınmazın 1974 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sonucu KORU niteliği ile davalılar adlarına tesbit yapılıp kesinleştiği anlaşılmaktadır. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 29.04.2003 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır. Bu uygulamada dava konusu parselin tamamı orman sınırı içine alınmış, tapu maliklerinin açtıkları orman tahdidine itiraz davası (taşınmazın eylemli orman olması nedeniyle) reddedilmiş, kararın Yargıtay 20....

                    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 24.04.2006’da ilâna çıkarılarak kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır. 1) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın orman tahdit hattı içinde kaldığı, daha önce davalı tarafından altı aylık itiraz süresi içinde açılan orman kadastrosuna itiraz davası sonucu ... Kadastro Mahkemesinin 2006/41 - 2007/351 sayılı kararı Yargıtay 20....

                      UYAP Entegrasyonu