DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: TMK'nın 683. Maddesi uyarınca bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir. Ayrıca hak sahibi kişi, hak sahibi olmayan kötüniyetli zilyetten tazminat da talep edebilecektir. Fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıkça vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır....
HD.’nin 2014/194 Esas sayılı ilamına göre ecrimisil "zilyet olmayan malikin malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat" olduğundan aralarındaki kira sözleşmesine dayalı olarak zilyet bulunan davalıların durumunun bu tanıma da uymadığı ve kira sözleşmesine dayanılarak açılan bir alacak davasının da olmadığı...” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, çaplı taşınmazda mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Somut olayda, Mahkemece “... davacı tarafça elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talep edilmiş ise de, elatmanın önlenmesi davasının açılabilmesi için haksız bir işgalin bulunmasının gerektiği oysa burada kullanmayı haklı kılacak bir kira sözleşmesinin var olduğu, ayrıca Yargıtay 1....
Fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıkça vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ve malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (YHGK'nin 25.02.2004 tarihli ve 2004/1- 120- 96 sayılı kararı)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.04.2007 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27.12.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, intifa hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Davacı, lehine intifa hakkı bulunan Zeytinburnu İlçesi, ... Mahallesi ... ada 192 parsel sayılı ... Apartmanın 11 nolu bağımsız bölüme davalının müdahalesinin önlenmesini ve haksız işgal nedeniyle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 2500.00 YTL. tazminatın tahsilini istemiştir....
Davaların isimleri farklı olsa da hepsinin açılmasının ortak nedeni haksız el atmanın ve tecavüzün ortadan kaldırılmasıdır ve böylece malikin mülkiyet hakkının muhafaza edilmesidir. ** Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08/03/1950 tarih 22/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır....
Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 25.02.2004 tarihli ve 2004/1-120-96 sayılı kararı). Hemen belirtmek gerekir ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve 6100 sayılı HMK'nin 266. vd. maddelerine uygun olmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT -KARAR- Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 09/02/2018 tarih ve 2018/1 sayılı Kararı ile 21/02//2018 tarih ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtayın Ceza ve Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca Dairemizin bakmakta olduğu taşınmaz mallara ilişkin, tapu kaydına ve mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi, yıkım (kal) istemli davalar ile haksız işgal tazminatı (ecrimisil) istemli davalar sonucu verilen hüküm ve kararların temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MADDİ-MANEVİ TAZMİNAT -KARAR- Dava, paydaşlar arası ecrimisil isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 09/02/2018 tarih ve 2018/1 sayılı Kararı ile 21/02//2018 tarih ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtayın Ceza ve Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca Dairemizin bakmakta olduğu taşınmaz mallara ilişkin, tapu kaydına ve mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi, yıkım (kal) istemli davalar ile haksız işgal tazminatı (ecrimisil) istemli davalar sonucu verilen hüküm ve kararların temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca,Yargıtay Başkanlar Kurulunun 09/02/2018 tarih ve 2018/1 sayılı Kararı ile 21/02//2018 tarih ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtayın Ceza ve Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca dosyanın Yargıtay 8....
Yukarıdaki bu açıklamaya göre; eldeki dosyanın konusunun kamulaştırmasız el koymadan kaynaklanan tazminat veya kamulaştırma bedel tesbit ve tescil istemine ilişkin bir dava olmadığı, bu dosyada tapulu taşınmaza el atmanın önlenmesi ve emrimisil istemi yönünden bir davanın bulunduğu ve hüküm kurulduğu, ilk derece mahkemesinde karara bağlanan uyuşmazlığın el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkin olduğu açıktır. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 13.02.2018 gün ve 208 sayılı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümüne ilişkin kararı uyarınca, "Taşınmaz mallara ilişkin, tapu kaydına ve mülkiyet hakkına dayalı tapu iptal, tescil, el atmanın önlenmesi, yıkım (kal) istemli davalar ile haksız işgal tazminatı (ecrimisil) istemli davalar sonucu verilen hüküm ve kararlara" ilişkin istinaf incelemesi yapma görevi Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi'ne ait olup, somut uyuşmazlığı inceleme konusu Dairemizin görev alanı dışındadır....
Hâl böyle olunca, davacının elatmanın önlenmesi ve kal talebi yönünden, 634 sayılı Kanun'un Ek 1. maddesi kapsamında kaldığı gözetilerek, elatmanın önlenmesi ve kal talebinin tefrik edilerek, bu iki talep hakkında Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olması sebebiyle görevsizlik kararı verilmesi, ecrimisil talebi yönünden ise elatmanın önlenmesi ve kal davası bekletici mesele yapılmak suretiyle sonucunun beklenmesi, bu davanın sonucuna göre ecrimisil talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir." Bu nedenle, eldeki dosyada davacı vekilinin istinaf talebi kamu düzeni yönünden yerinde olduğundan istinafa konu ilk derece mahkemesi kararının HMK'nın 353/1- a-4. maddesi gereğince kaldırılması gerektiği, kararın kaldırılma sebebine göre sair istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesinin mümkün olmadığı kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur....