DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Ordu 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/742 esas, 2021/18 karar sayılı dava dosyasında verilen komşuluk hukukundan kaynaklanan verilen zararın ve el atmanın önlenmesi talebinin kabulüne karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; komşuluk hukukundan kaynaklanan verilen zararın ve el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davacı vekilinin tavzih talebi üzerine dosya üzerinde yapılan inceleme neticesi "......
DOSYADA YER ALAN DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; komşuluk hukukundan doğan aykırılığın giderilmesi, el atmanın önlenmesi talebine ilişkindir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, eski hale getirilmesi ve tazminat davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Davacı taraf yargılama sırasında istemini aykırılığın giderilmesi ile sınırlandırmış olup mahkemece bu hususta yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporuna göre karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.11.2013 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi (komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi) istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkeme kararı hükmü temyiz edene usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra temyiz isteminde bulunulmuştur. HUMK'nun 432/4. maddesi ve 1.6.1990 tarihli ve 3/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince süresi geçirilen temyiz isteminin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, süresinde olmayan temyiz isteminin REDDİNE, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 23.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.09.2014 gününde verilen dilekçe ile yola elatmanın önlenmesi, komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi ve tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.10.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Davacı tarafından, davalı aleyhine 30.05.2014 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi (tapulu taşınmazda komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi) istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.12.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi. ......
Somut olaya gelince; davacı komşu 111 ada 3 parsel sayılı taşınmaz maliki davalının bina ve eklentilerinin imar mevzuatına ve komşuluk hukukuna aykırı olarak inşa edildiğini, davacının özel hayatını ihlal ettiğini ve manzarasını engellediğini belirterek, kaçak bina ve eklentilerinin yıkılması suretiyle elatmasının önlenmesini istemiştir. Davalı ise salt imara aykırılığın komşuluk hukukuna aykırılık teşkil etmeyeceğini savunmuştur....
Bu durumda komşuluk hukukuna aykırılığın giderilip, davanın bu yönde kabulü gerekirken belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. Kabule göre de, asıl dava bakımından hüküm tekrarı yapılması gerekirken davanın daha önce kesinleşmiş olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harrın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.01.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.12.200 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukan aykırılık nedeniyle elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 1.11.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, davalılara ait 18 parsel sayılı taşınmaza yapılan seraların 16 parsel sayılı taşınmazın sınırına ve komşuluk hukukuna aykırı olarak yapıldığını seradan akan yağmur sularının taşınmazlarına zarar verdiğini ileri sürerek, komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmek suretiyle elatmanın önlenmesini ve yıkım istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, el atmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir. Davacı vekilinin dairemiz kaldırma kararından sonra verdiği ıslah dilekçesi ile komşuluk hukukuna aykırılık nedeni ile bir talepleri olmadığını taleplerini el atmanın önlenmesi ve kal olarak sınırladıkları görülmüştür. Yapılan inceleme keşif ve bilirkişi incelemesi ile davalının atık su borularının davacı taşınmazına tecavüzü olmadığı, davalı taşınmazında kaldığı, alınan raporun ve inceleme yapan bilirkişilerin bu hususu tespite elverişli uzmanlıklarının bulunduğu, aplikasyon krokisinin olay yerinde uygulandığı ve davacı taşınmazına her hangi bir tecavüz bulunmadığının çizilen kroki ile de gösterildiği mahkemece yapılan değerlendirmede bir yanılgı bulunmadığı görülmüştür....
penceresini dahi kapattığını, davalı tarafın dava konusu taşınmaza müdahalede bulunmuş olup, davalının söz konusu taşınmazı fiilen kullandığı ve bahse depoyu inşa ederek komşuluk hukukuna da aykırı olarak müvekkilinin yerine tecavüz ettiğinin sabit olduğunu, bu nedenlerle müvekkilinin taşınmazına yapılan el atmanın önlenmesine ve taşınmazın eski hale getirilmesine, yapının yıkılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....