WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olaya gelince; 21/11/2014 havale tarihli fen bilirkişi raporu ve ekindeki krokiye göre davacıya ait 297 ada 51 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kalan ve A harfi ile gösterilen 88,54 m2’lik kısmın davalı kullanımında olduğu saptanmış olup, mahkemece el atmanın önlenmesi isteği yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi doğru değildir. Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaza el atmanın önlenmesi ve kal, bu olmadığı takdirde taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaza el atmanın önlenmesi ve kal; bu olmadığı takdirde taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, el atmanın önlenmesi ve kal davasının kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; davacının taşınmazına trafo yapılmak sureti ile fiilen 1982 yılında el atıldığı anlaşılmıştır....

      Davacı vekili dilekçesinde, taraflar arasında 14.06.2002 tarihli kira sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmeyle bir kısım bina ve içindeki makine ve malzemelerin davalıya kiralandığını, davalının kira akdi dışında kalan bir kısım taşınmazlara müdahale ettiğini, davalıya karşı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davası açıldığını, mahkemece davalının müdahalesinin men'ine karar verildiğini ancak teslim edilen taşınmazlarda hasarlar bulunup bununla ilgili teslim tutanağına ihtirazi kayıt konulduğunu yine davalının sözleşme dışında kalıp mahkeme kararında müdahalesi belirlenen yerleri haksız olarak kullandığını belirterek tazminat ve ecrimisil talebinde bulunmuştur. Gemerek Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/11 esas, 2008/385 karar sayılı dosyası incelendiğinde davalının kira sözleşmesi dışında kalan ve dosyada mevcut bilirkişi raporuna ekli krokide F, G, H, I, N, O, Ü, V, Y, Z, harfleri ile gösterilen bölümlere yönelik el atmasının önlenmesine karar verildiği, kararın Yargıtay 1....

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 14/02/2019 tarih 2018/94 Esas 2019/51 Karar sayılı kararıyla, 1- Davacının el atmanın önlenmesi davasının KABULÜ İLE; davalının davacıya ait Manisa İli Alaşehir İlçesi Piyadeler Mahallesi 215 ada 19 parsel sayılı taşınmazda fen bilirkişileri Özgür Öztürk ve Nevin Özkan tarafından hazırlanan 09/11/2018 tarihli rapora ekli krokide (A) harfi ile gösterilen kısıma vak'i EL ATMASININ ÖNLENMESİNE, 2- Davacının ecri misil talebinin KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE; 5.000,00 TL ecri misil alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 3- Fen bilirkişileri Özgür Öztürk ve Nevin Özkan tarafından hazırlanan 09/11/2018 tarihli raporun kararın eki sayılmasına, karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ -ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen el atmanın önlenmesi-ecrimisil davası sonunda yerel mahkemece el atmanın önlenmesi isteği yönünden davanın kabulüne, ecrimisil isteği bakımından davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hâkimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir....

          -KARAR- Dava, bağımsız bölüm ve eklentilerine el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, el atmanın önlenmesi isteminin kabulüne, ecrimisil isteminin reddine karar verilmiştir. Kayden davacılara ait 11 parsel sayılı taşınmazdaki 5 numaralı depo niteliğindeki bağımsız bölüm ile yine davacı ...’e ait bağımsız bölümlerin eklentisi olan E1-2-3-4 nolu kömürlükleri davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın kullandığı saptanarak el atmanın önlenmesi isteminin kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Çekişmeli bölümlere, davalı bankanın kırtasiye eşyalarını davacı ...’in isteği ile koyduğu dolayısı ile ecrimisil koşullarının oluşmadığı gözetilerek ecrimisil isteminin reddine karar verilmesinde de bir isabetsizlik yoktur. Tarafların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 8,20 TL....

            Hal böyle iken az yukarıda açıklandığı üzere paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı yada kullanabileceği bir kısım yer varsa açacağı el atmanın önlenmesi davasının dinlenme olanağının bulunmadığı, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununun el atmanın önlenmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açılması suretiyle çözümlemesi gerektiği hususu nazara alınarak davacıların el atmanın önlenmesi talebi yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir....

              Hal böyle iken az yukarıda açıklandığı üzere paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı yada kullanabileceği bir kısım yer varsa açacağı el atmanın önlenmesi davasının dinlenme olanağının bulunmadığı, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununun el atmanın önlenmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açılması suretiyle çözümlemesi gerektiği hususu nazara alınarak davacıların el atmanın önlenmesi talebi yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir....

                Mahkemece, el atmanın önlenmesi açısından yargılama aşamasında evin boşaltılması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil alacağı yönünden davanın kısmen kabulü ile; 120 TL 'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından yargılama gideri ve vekalet ücretine hasren temyiz edilmiştir. Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davalının davadan sonra taşınmazı boşalttığı, böylece el atmanın önlenmesi hakkındaki davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle el atmanın önlenmesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki, davacı lehine hükmedilmesi gereken vekalet ücreti bakımından Avukatlık Ücret Tarifesinin 6. maddesi göz önünde tutulmamıştır....

                  El atmanın önlenmesi ve yıkım istemli davada yıkımına karar verilen yerin değeri ile zemin değeri değeri üzerinden harç alınması gerekmekte olup, yerin ve yıkılacak şeyin değeri tespit edilip eksik harç tamamlattırılmadan karar verilmesi doğru olmamıştır. 2- Mülkiyet hakkı anayasa ve yasalarla gerekse Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve ek protokolleri ile kabul edilmiş temel haklardandır. Eşyaya bağlı ayni haklardan olan mülkiyet hakkı herkese karşı ileri sürülebileceği gibi hakka yönelik bir müdahale durumunda ne zaman gerçekleştiğine bakılmaksızın, ileri sürüldüğü andaki hak sahibi tarafından her zaman koruma istenebilir. 4721 sayılı TMK' nun 683. maddesinde malikin hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, tasarrufta bulunma, yararlanma yetkilerine sahip olduğu, malını haksız olarak elinde bulunduran kişiye karşı her türlü el atmanın önlenmesi davası açabileceği ön görülmüştür....

                  UYAP Entegrasyonu