"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : El atmanın önlenmesi, ecrimisil Dava, mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi, ecrimisil ve eski hale getirme tazminatı istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 19.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Kamulaştırmasız el atma davalarında; el atmanın önlenmesi talebi yanında eski hale iade istemi bulunması durumunda, el atılan taşınmazların niteliği belirlenerek zemin değeri hesaplandıktan sonra bu değer eski hale getirme bedelinden veya kâl istenmesi halinde oluşacak zarardan az ise, zemin bedelinin davacıya ödenmesine ve el atılan bölümün tapusunun iptali ile niteliğine göre idare adına tescil veya terkinine karar verilmesi, zemin değerinin fazla çıkması halinde ise, davalı idarenin taşınmaza el atmasının önlenmesine ve hesaplanan eski hale getirme bedelinin de davalı idareden tahsiline karar verilmesi gerekir....
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; kamulaştırma yapılmaksızın el atılan taşınmaza el atmanın önlenmesi ve eski hale getirme talebinin kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, 23/12/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde, köy muhtarlığı tarafından kamulaştırma kararı olmaksızın yol geçirilmek suretiyle dava konusu taşınmaza fiilen el atıldığını ileri sürerek, el atmanın önlenmesi, eski hale getirme ve uğranılan zararın tazmini istenilmiş; mahkemece, davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili ile davalının temyizi üzerine, Yargıtay 5 Hukuk Dairesince, bilirkişi kurulu raporunun geçersiz olduğu ve net gelir yöntemine göre dava konusu taşınmazın değerinin belirlenmesi sonucu eski hale getirme bedeli el atılan kısmın değerinden daha az ise eski hale getirmeye, daha fazla ise el konulan zemin bedeline karar vermek gerektiği, dava dilekçesinde davalı olarak ......
Arsa niteliğindeki Merkez-Kuledibi Mahallesi 105 ada 3 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak; Bozma öncesi verilen müdahalenin meni ve binanın kal’ine dair kararda; dava konusu taşınmazın el atılan 602,12 m²'lik zemin bedelinin 152.721,72-TL, eski hale getirme bedelinin ise 176.406,30-TL olarak belirlendiği, eski hale getirme masrafı, zemin bedelinden fazla olduğundan el atılan zemin bedelinden davacının payına düşen kısmın, davalı idareden tahsili ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekirken el atmanın önlenmesine ve bina inşaatının kal’ine karar verildiği gerekçesi ile Dairemizce bozulmuş olup, bozma sonrası hükme esas alınan bilirkişi raporunda el atılan 602,12m²'lik zemin bedelinin 280.728,14-TL olarak, binanın kaldırılarak eski hale getirme bedelinin ise 29.524,30-TL olarak belirlendiği anlaşıldığından bozma öncesi ve bozma sonrası...
Buna rağmen, hüküm fıkrasının 2 numaralı bendinde, birleşen davanın kısmen kabulü ile el atmanın önlenmesi ve eski hale getirme giderlerine ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş olması doğru olmamış ise de, hüküm fıkrasında yapılan yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK.'nın 438/7. maddesi uyarınca, hükmün aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Bu durumda yukarıda sözü edilen esaslara göre gelir metoduna göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, 2) El atılan ve eski hale getirilmesi istenen taşınmaz 365.00 m2 yüzölçümüne sahiptir.Yer bedeli 12.946,091-TL, eski hale getirme bedeli 20.425,00-TL olmasına göre yer bedeline hükmedilmesi yerine eski hale getirme bedeline de hükmedilmesi, 3)Tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın ecrimisil hesabında ise varsa kira kontratı, böyle bir kontrat yoksa el atılan 365 m²'nin yıllık net gelir üzerinden hesaplama yapılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 21/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi, eski hale getirme, mümkün olmadığı takdirde taşınmaz bedelinin tahsili davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davalı Elektrik Ür. Ve Mak. San. Tic. A.Ş.... vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 17/01/2017 günü temyiz eden davacılar ile davalılardan Elektrik Ür. Ve Mak. San. Tic. A.Ş. ... vekillerinin yüzlerine karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden davalı ... vekilinin yokluğunda duruşmaya başlanarak davacılar ile davalılardan Elektrik Ür. Ve Mak. San. Tic. A.Ş.... vekillerinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü....
Ancak; 1-Davacı tarafın dava ve ıslah dilekçeleriyle müdahalenin önlenmesi, kal ve ecrimisil istediğini beyan ettiği, eski hale getirme talebi olmadığı anlaşılmakla; talebi aşar şekilde eski hale getirme bedelinin zemin bedelinden fazla olduğu gerekçesiyle taşınmazın bedelinin davalı idareden tahsiline ve tapusunun iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmesi, 2-Davanın niteliği gereği nispi harca ve nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu harca ve maktu vekalet ücretine hükmedilmesi, 3-Davacıların dava konusu taşınmazda 3/7 oranında pay sahibi olduğu gözetilmeden tam paya göre hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir. Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 09/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekilince her ne kadar eski hale getirme bedelinin davacıya ödenmesine karar verilmesi gerektiği istinaf konusu edilmiş ise de Yargıtay 1.Hukuk Dairesi'nin 2014/6320 Esas 2015/6681 Karar sayılı ve 05/05/2015 tarihli kararında "...Ancak, eski hale getirme bedeli infaz aşamasında gözetilecek bir husus olup, mahkemece el atmanın önlenmesi ve yıkım kararı ile yetinilmesi gerekirken infaz aşamasında belli olacak eski hale getirme bedelinin hüküm altına alınmış olması doğru değildir..." şeklinde açıklandığı ve İDM kararında belirtildiği üzere eski bedeli İİK 30. maddesi gereğince infaz aşamasında gözetilecek bir husus olduğundan İDM kararında eski ihale getirme hükmü kurularak bedelinin tahsiline karar verilmemiş olması usul ve yasaya uygundur....