Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesince: “...dava konusu 44 No.lu bağımsız bölümün davacı adına 28.08.2018 tarihinde tescil edildiği, davalıların taşınmazı kullandığının dosya kapsamı ile sabit olduğu, davacının malik sıfatıyla haksız kullanım nedeniyle el atmanın önlenmesi ve tahliye talep etme hakkı olduğu, davalıların haklı bir nedenle taşınmazı kullandıklarını kanıtlayamadıkları, el atmanın önlenmesi davasının taşınmazı fiilen kullanan reşit kişilere karşı açılması gerektiği, bu nedenle davanın davalı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVATÜRÜ: ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM Taraflar arasında görülen el atmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; KARAR- Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir. Mahkemece, 49 parsel sayılı taşınmaza yönelik talebin reddine, 3 parsel sayılı taşınmaza yönelik talebin ise kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, davalı tarafından yargılama harç ve giderleri ile 3 parsel sayılı taşınmaza yönelik talebin kabulüne ilişkin temyiz edilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davalının, davacıların kayden paydaşı oldukları 3 parsel sayılı taşınmaza haklı ve geçerli bir neden olmaksızın el attığı sabittir....
atmanın önlenmesinin bu yönden yerinde olduğu kanaatine varılmış; bununla birlikte davalı T8 yargılama sırasında vefatı ile haksız fiil niteliğindeki el atmanın sona erdiği; davaya dahil edilen mirasçılarının haksız eylemleri bulunması halinde bu eylemlerin görülmekte olan bu davanın konusunu oluşturmayacağı; bu sebeple davalı T8 karşı 917 ada 25 parsel açısından açılan el atmanın önlenmesi davasının konusuz kaldığı kanaatine varılmış; 917 ada 20 parsel sayılı taşınmaza herhangi bir müdahalenin bulunmaması sebebiyle el atmanın önlenmesi ve eski hale getirme tazminatı istemlerinin yerinde olmadığı kanaatine varılmış; tüm bu sebeplerle dava konusu 917 ada 25 parsel sayılı taşınmaz yönünden el atmanın önlenmesi davası açısından konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, eski hale getirme davasının reddine; dava konusu 917 ada 20 parsel sayılı taşınmaz yönünden el atmanın önlenmesi davasının ve eski hale getirme davasının reddine dair karar vermek gerekmiş ayrıca 917 ada...
Hukuk Dairesinin 06.05.2013 tarihli ve 2013/4111 Esas, 2013/6916 Karar sayılı ilamı ile l atmanın önlenmesi ve yıkım taleplerinin kabulü gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda 18.12.2013 tarihli ve 2013/402 Esas, 2013/755 Karar sayılı karar ile davalının 05.10.2012 tarihli bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölüme el atmasının önlenmesine, kal talebinin reddine karar verilmiş, davacı vekili ve davalının temyizleri üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesininr 22.04.2015 tarihli ve 2014/6352 Esas, 2015/6003 Karar sayılı ilamı ile bilirkişi raporunda (A), (C), (D) ile gösterilen bölümler için el atmanın önlenmesi, (A) ve (B) ile gösterilen bölümler için kal kararı verilmesi, ayrıca davacının payına yönelik el atmanın önlenmesine dair hüküm kurulması gerektiği belirtilerek karar tekrar bozulmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 20/06/2012 NUMARASI : 2009/195-2012/457 Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaza el atmanın önlenmesi ve kal davasının reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca DÜZELTİLEREK ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 06.04.2015 gün ve 2015/1060 Esas - 2015/7080 Karar sayılı ilama karşı davacı vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Kamulaştırmasız el atılan taşınmaza el atmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkin davanın reddine dair mahkemece verilen karar, davacı vekili ile dahili davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce düzeltilerek onanmış, bu karara karşı davacı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....
Temyiz Sebepleri Davalı temyiz dilekçesinde özetle; davanın hisseye vaki el atmanın önlenmesi davası olarak görülüp karar verilmesi gerekirken, taşınmazın tamamına yönelik el atmanın önlenmesi kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, eşi ve oğlu adlarına kayıtlı toplam ¾ hisseye istinaden dava konusu taşınmazda eşi ve oğlu ile beraber ikamet ettiğini, zilyetliğinin bu hisselerden kaynaklandığını, dosya kapsamında mevcut 2 katlı evin eşi tarafından yaptırıldığının sabit olduğunu, taşınmaz üzerinde bulunan eski eve davacının girmesine itirazı olmadığını, davacının taşınmazdan faydalanmasını engellemediğini, davacının bu hususu kanıtlayamadığını, öncelikle davanın tümden reddedilmesi gerektiğini, davacı haklı görülse dahi hisseye yönelik el atmanın önlenmesi kararı verilmesi ve harç ile vekalet ücretinin buna göre değerlendirilmesi gerektiğini, mevcut kararla aile birliğinin parçalandığını, tüm bu sebeplerle usul ve yasaya aykırı Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması...
Mahkemece, davacı adına kayıtlı 126 ada 50 parsel sayılı taşınmazdan davalı tarafından geçirilen su borularının kaldırılmasına ve Kadastro bilirkişisinin raporunda Z2 harfiyle ile belirtmiş olduğu zeytin ağacına yönelik el atmanın önlenmesine karar verilmiştir. Davacının dava dilekçesinde, zeytin ağaçları yönünden herhangi bir talebi olmadığı halde, HMK'nun 26. made hükmünde yer alan Taleple Bağlılık İlkesi'ne aykırı olarak zeytin ağaçları yönünden el atmanın önlenmesine karar verilmiş olması doğru değildir. Yine, atık su ve kanalizasyon borularına yönelik el atmanın önlenmesi kararı doğru ise de, bunların kaldırılması yönünde bir talep olmadığı halde HMK'nın 26. madde hükmünde yer alan Taleple Bağlılık İlkesine aykırı olarak boruların kaldırılmasına karar verilmiş olması da doğru değildir. Davalının temyiz itirazı yerindedir....
Ne var ki; tespitten önce davacı tarafından açılan ve Hazinenin müdahil olarak katıldığı el atmanın önlenmesi davası görevsizlik kararı ile Kadastro Mahkemesine aktarılmış olduğuna göre kadastro mahkemesince, devredilen el atmanın önlenmesi davası hakkında da olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi; ayrıca müdahil Hazine'nin tazminat isteği yönünden davaya bakmak görevinin Kadastro Mahkemesine değil genel mahkemelere ait olduğu ve görev hususunun kamu düzenine ilişkin olup, davanın her aşamasında re'sen dikkate alınması gerekli olduğu göz önüne alınarak tazminat davası yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 09.04.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi ve taşınmazların tapu kayıtları üzerindeki kamulaştırma şerhinin kaldırılması davasının reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 22.11.2011 gün ve 2011/8873 Esas - 2011/18572 Karar sayılı ilama karşı, davacılar vekili tarafından verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi ve taşınmazların tapu kayıtları üzerindeki kamulaştırma şerhinin kaldırılması istemine ilişkin davanın reddine dair verilen hüküm, davacılar vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmış, bu karara karşı davacılar vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen el atmanın önlenmesi, ecrimisil ve tazminat davası sonunda, yerel mahkemece el atmanın önlenmesi ve ecrimisil talebinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve tazminat istemine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakanlarına ait 101 ada 98 parsel sayılı taşınmazın kuzeyinde bulunan alanda kömür ocağı işleten davalının gerekli önlemleri almadan kömür çıkarması nedeniyle, mirasbırakanlarına ait 98 parsel sayılı taşınmazda heyelan oluşarak taşınmazın kullanılmaz hale geldiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesine, taşınmazda hasat yapılamayan iki yıllık dönem için ecrimisile ve taşınmazın eski hale getirilme bedeline hükmedilmesini istemişlerdir....