Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 9.11.2005 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.4.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapulu yere el atmanın önlenmesi isteğine ilişkin olup, mahkece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davacı vekili vekalet ücreti yönünden temyize getirmiştir. Davanın kabul edilmesi halinde kendisini vekil ile temsil eden davacı yararına vekalet ücreti takdiri gerekir....

    El atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkin davalarda görev, müdahale edildiği ileri sürülen taşınmazın dava tarihindeki değeri ile ecrimisil miktarının toplamına göre belirlenmektedir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIM Taraflar arasında görülen el atmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda yerel mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, paydaşlar arasında el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir....

        Dava, mülkiyet hakkına dayalı müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki tapu kayıtlarından dava konusu taşınmazın 04.04.2007 tarihinde satın alındığı anlaşılmaktadır. TMK'nun 683. Maddesinde düzenlendiği üzere "bir şeye malik olan kimse hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi her türlü haksız el atmanın önlenmesini de dava edebilir. " El atmanın önlenmesi davalarının konusunu büyük ölçüde ayni haklar teşkil eder. El atmanın önlenmesi davasının kabul edilebilmesi için el atmanın haksız olması gerekir. El atan kişinin kasıtlı ve kusurlu olması şart değildir. El atan kişi geçersiz bir hukuki sebebe dayanıyor ise el atmanın önlenmesi davası açılabilir. El atmanın önlenmesi davası bir eda davasıdır. Bu dava sonunda davalı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya mahkum edilmektedir....

        , yanılgılı değerlendirme ile dava konusu taşınmazların tümü yönünden davalının masrafları düşülmeksizin fazla ecrimisile karar verilmesi de doğru değildir.’ gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya harç ikmali ve el atmanın önlenmesi hususlarında uyulmuş, ecrimisil yönünden önceki kararda direnilerek yapılan yargılama sonucunda, 22,17,6 ve 90 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davalının el atmasının önlenmesine, 118 ada 14 ve 15 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davacının payı oranında davalının el atmasının önlenmesine, 155 ada 14 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın feragat nedeniyle reddine ve 9.116,23 TL ecrimisile karar verilmiştir....

          Dava, tapulu taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. 1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Mahkemece ilk kararında elatmanın önlenmesi davasının feragat nedeniyle reddine, ecrimisil isteminin kısmen kabulüne, karşı dava yönünden Aile Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizliğe karar verilmiş, hüküm davalı tarafından yalnız sadece ecrimisil yönünden temyiz edilmiş, Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 2013/20388 Esas-2015/4539 Karar nolu ilamında da ilk hüküm ecrimisil yönünden bozulmuştur. Bu durumda mahkemenin ilk kararında vermiş olduğu ecrimisil dışında kalan elatmanın önlenmesi ve görevsizliğe ilişkin hüküm kısmı kesinleşmiştir....

            DAVA Asıl davada davacı ..., birleştirilen davada davacı ... vekili; davalının dava konusu taşınmazda haklı bir sebebe dayanmaksızın işgalci olduğundan bahisle asıl davada el atmanın önlenmesi ve ecrimisile; birleştirilen davada ise el atmanın önlenmesine yönelik istemini geri alarak yalnızca ecrimisile karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili, vekil edeninin taşınmazda işgalci değil kiracı konumunda olduğunu, dört yıllık kira bedelinin de davacı ...'e peşin ödendiğini bildirerek, davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesini 15.07.2016 tarih ve 2011/375 Esas, 2016/356 Karar sayılı kararıyla, asıl davada davacının payına yönelik davalının vaki müdahalesinin men'ine, ecrimisil isteminin kısmen kabulüne; birleştirilen davada el atmanın önlenmesi istemi yönünden usulüne uygun yatırılan harç olmadığından karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. IV....

              Diğer yandan; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 683. maddesinde; malikin hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, tasarrufta bulunma, yararlanma yetkilerine sahip olduğu, malını haksız olarak elinde bulunduran kişiye karşı her türlü el atmanın önlenmesi davası açabileceği öngörülmüştür. Tapu kaydı iptal edilinceye kadar kayıt malikinin hak sahibi olduğu tartışmasızdır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen El atmanın önlenmesi davası sonunda yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hâkimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, paydaşlar arasında el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davacı, kayden paydaşı olduğu 1020 (yeni 114 ada 19 parsel) ve 281 parsel (yeni 112 ada 2 parsel) sayılı taşınmazların 40 yıl önce yapılan, taksim neticesinde kendisine bırakılmasına rağmen davalının haksız olarak el attığını ileri sürerek, müdahalesinin önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı; dava konusu taşınmazları aralarında taksim ettiklerini, kendi kullanımında olan yere kazık çaktığını, gerekirse bunları kaldırabileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

                  Hal böyle olunca, işin esasının incelenmesi, toplanan delillere göre taraflar arasında hukuken geçerli bir kira ilişkisinin varlığının saptanması halinde davanın reddedilmesi, aksi halde el atmanın önlenmesi yönünden bir karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1- a-3 maddesi gereğince kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçelerle 1- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2- İzmir 4....

                  UYAP Entegrasyonu