Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dairemizin 2014/26577 Esas- 2015/16230 Karar sayılı ve 21.05.2015 tarihli kararı ile “dava konusu olayda 4077 sayılı yasada düzenlenen “ayıplı ifa” değil “eksik ifa” söz konusu olup, 4077 sayılı Yasanın 30. maddesine göre, bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümü gerekli olduğundan, sözleşmeden kaynaklanan edimin ifasındaki dava konusu eksiklikler nedeniyle davacının 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde satıcının sorumluluğuna gidebileceği kabul edilmelidir.(Bkz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 23.11.2011 gün, Esas No: 2011/13-350, Karar No: 2011/700 Sayılı İlamı)Hal böyle olunca mahkemece işin esası incelenerek ve taraf delilleri değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir....

    MUHALEFET ŞERHİ Uyuşmazlık; satın alınan dairede ve sitenin ortak alanlarında tespit edilen eksikliklere, 4077 sayılı Yasadaki ayıba karşı tekeffül hükümleri mi? yoksa eksik işe ilişkin Borçlar Kanunu genel hükümlerinin mi uygulanacağı konusundadır. Eksikve ayıplı iş ayrımının sınırları yasalarımızda açıkça belirlenmediğinden bu boşluk Yargıtay içtihatları ile doldurulmaktadır. Bu ayrımın hukuki sonuçları önemli olup birbirinden farklıdır. Çünkü özel hüküm yerine genel hükme başvurmak muayene ve ihbar süresi geçirilmişse önem arzedecektir. Nitekim ayıplı iş için mutlaka ihbar gerekirken eksik ifa da ihbara gerek kalmadan dava açılabilir. Bazı durumlarda eksik ifa ile ayıplı ifanın ayrımında güçlük yaşanmaktadır. İşte burada bitmemiş yani tamamlanmamış ifa ile ayıplı ifa ayırımını iyi yapmak gerekir. Bu husus doktrinde de tartışmalıdır; ifa etmeme çok kapsamlı bir kavram olup teknik ve gerçek anlamda “gereği gibi ifa etmemeyi” karşılamamaktadır....

      MUHALEFET ŞERHİ Uyuşmazlık; satın alınan dairede ve sitenin ortak alanlarında tespit edilen eksikliklere, 4077 sayılı Yasadaki ayıba karşı tekeffül hükümleri mi? yoksa eksik işe ilişkin Borçlar Kanunu genel hükümlerinin mi uygulanacağı konusundadır. Eksikve ayıplı iş ayrımının sınırları yasalarımızda açıkça belirlenmediğinden bu boşluk Yargıtay içtihatları ile doldurulmaktadır. Bu ayrımın hukuki sonuçları önemli olup birbirinden farklıdır. Çünkü özel hüküm yerine genel hükme başvurmak muayene ve ihbar süresi geçirilmişse önem arzedecektir. Nitekim ayıplı iş için mutlaka ihbar gerekirken eksik ifa da ihbara gerek kalmadan dava açılabilir. Bazı durumlarda eksik ifa ile ayıplı ifanın ayrımında güçlük yaşanmaktadır. İşte burada bitmemiş yani tamamlanmamış ifa ile ayıplı ifa ayırımını iyi yapmak gerekir. Bu husus doktrinde de tartışmalıdır; ifa etmeme çok kapsamlı bir kavram olup teknik ve gerçek anlamda “gereği gibi ifa etmemeyi” karşılamamaktadır....

        Nitekim ayıplı iş için mutlaka ihbar gerekirken eksik ifa da ihbara gerek kalmadan dava açılabilir. Bazı durumlarda eksik ifa ile ayıplı ifanın ayrımında güçlük yaşanmaktadır. İşte burada bitmemiş yani tamamlanmamış ifa ile ayıplı ifa ayırımını iyi yapmak gerekir. Bu husus doktrinde de tartışmalıdır; ifa etmeme çok kapsamlı bir kavram olup teknik ve gerçek anlamda “gereği gibi ifa etmemeyi” karşılamamaktadır. Borçlanılan edimin niteliklerine uymaması halinde gereği gibi ifa etmeme, kötü ifa veya ayıplı ifa demek mümkündür. (...., Borçlar Hukuku, Beta Y., sh 1004) Oğuzman’a göre ise borçların ifa edilmemesi, borçların hiç ifa edilmemiş olmasının yanında borçların gereği gibi ifa edilmemiş olmasını da kapsamaktadır. Uygulamaya gelince; tüketici hukuku yönünden de öncelikle ayıplı ifa-eksik iş (ifa) ayrımı yapılmalı, eksik ifa halinde TKHK nun 30. maddesi delaletiyle TBK.m.112vd. (EBK.96) hükümleri uygulanmalıdır....

          KARAR Davacılar, davalıların yaptığı “Ispartakule” adlı projeden...b numaralı bağımsız bölümü 10.02.2009 tarihli sözleşme ile satın aldıklarını, konutun 01.03.2009 tarihinde teslim edildiğini, davalıların tanıtım materyallerinde 2009 yılına kadar bölgedeki tüm hizmetlerin tamamlanacağını ve belirtilen birçok sosyal alanın yapılacağını taahhüt etmelerine rağmen edimlerini tam olarak yerine getirmediklerini, ayıplı ve eksik ifa nedeniyle bağımsız bölümünün değerinin ödenen bedelden daha düşük olması gerektiğini ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla eksik ifa nedeniyle ayıp oranında, ödediği bedel üzerinden indirim ve tazmin talebine istinaden şimdilik 2.000,00 TL tazminatın konut bedelinin ödendiği tarihten itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş, talebini 12/08/2014 tarihli dilekçesi ile ıslah ederek dava değerini 6.451,50 TL’ye çıkarmıştır. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir....

            Davalı tarafından hükme esas alınan bilirkişi raporuna vaki itirazda da ileri sürüldüğü üzere ve bu bilirkişi raporu içerisinde “..inceleme esnasında var olan hasar 20.06.2015 tarihinde başka bir aracın arkadan çarpması ile gerçekleşmiş ...” ifadesinden ve bilirkişi raporuna ekli dava konusu araca ait keşif esnasında alınmış fotoğraflardan da anlaşıldığı üzere dava konusu araç davacı tüketici kullanımındayken kaza geçirmiş olup, bu kaza nedeniyle oluşacak değer kaybı araç ayıplı da olsa ürünün satıcısına yüklenemez. O halde, Mahkemece, aracın geçirdiği bu kaza nedeniyle uğradığı değer kaybı bilirkişi raporu ile saptanmalı, eğer davacı araç tamir ettirdiyse sadece bu değer kaybının, tamir ettirmediyse tamir bedeli ve aracın değer kaybının davalıya ödenmesi şartıyla, davanın kabulüne karar verilmelidir. 2-Bozma nedenine göre, davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir....

              Davacının eksik ve ayıplı olduğunu iddia ettiği unsurlardan spor kompleksinin "... ..." projesinin vaziyet planında, internet ilanlarında, tanıtım maketlerinde gösterildiği ve projenin reklamının bu şekilde yapıldığı, bu nedenle davacıda bu yerlerin siteye ait olduğu intibaının uyandırıldığı, halbuki; taahhüt edilen spor kompleksinin mülkiyeti TOKİ'ye ait 518 ada üzerine inşa edildiği ve TOKİ tarafından halka açık hale getirildiği, bu durumun ayıplı ifa değil "eksik ifa" mahiyetinde olduğu bu yüzden davacının 10 yıllık zamanaşımı süresinde satıcının sorumluluğuna gidebileceği yolundaki dairemiz çoğunluğunun bozma görüşüne katılmıyorum. Zira yukarıda açıklandığı üzere; taahüt edilen proje birtek ada veya birtek siteden meydana gelmemektedir. Takriben 1000 dönüm (1.000.000 m2) arazi üzerinde bir çok ada ve siteden oluşmaktadır....

                Mahkemece aracın karıştığı bu kaza nedeniyle oluşan değer kaybının bilirkişi marifetiyle tespit edilerek, bu miktar kadar davalı lehine bedel indirimi gerektiğine karar verilmesi gerekir....

                  Mahkemece, davanın kabulü ile 6.000,00 TL değer kaybının 01.09.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı eldeki dava ile davalıdan satın aldığı araçtaki boya dökülmeleri nedeniyle ayıplı olduğunu ileri sürerek ayıplı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini istemiş, mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın davalı tarafça temyizi üzerine Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucu verilen 05.05.2016 tarih, 2015/8042 esas, 2016/12393 karar sayılı bozma ilamında özetle; aracın ayıplı ve ayıpsız değeri arasındaki farkın araç bedeli dikkate alındığında azlığı nedeniyle menfaatler dengesi ve hakkaniyet ilkesi gereğince bedel indirimine hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiş, mahkemece, bozmaya uyularak 6.000,00 TL değer kaybı yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ise de, karar gerekçesinde, misli ile değişim talebinin...

                    A.Ş'nin yetkili bayii olan diğer davalılardan satın aldığı aracın gizli ayıplı olduğunu, ayıbın süresi içinde ihbar edildiğini bildirerek bu ayıp nedeniyle oluşan değer kaybının tespiti ile oluşan değer kaybının ödeme gününden itibaren işleyecek en yüksek ticari faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, dava konusu aracın ayıplı olmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Diğer davalı duruşmalara katılmamış, cevapda vermemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; aracın kaput kısmının sonradan boya gördüğü gerekçesiyle davanın kabulüne, 5000 TL değer kaybının ödeme tarihi olan 10.12.2009' dan itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılardan ... ... Oto .San. ve Tic. A.Ş vekilince temyiz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu