Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 11.4.1990 gün ve 1990/1–152, 1990/236 sayılı kararında vurgulandığı gibi, davada dayanılan maddi olaylar bakımından birkaç hukuki nedenin bir arada gösterilmesinde ilke olarak usul ve yasaya aykırı bir yön yoktur. Hukuki sebeplerden bir tanesinin diğer hukuki sebebin incelenmesine olanak verir niteliği bulunduğu sürece önem ve lüzum derecesine göre birden fazla hukuki sebep aynı davada inceleme ve araştırma konusu yapılabilir. Ne var ki; dayanılan nedenlerden birinin ehliyetsizlik olması halinde kamu düzeniyle ilgili bulunması ve ehliyetsizliğin saptanması halinde öteki nedenlerin incelenme gereğinin ortadan kalkacağı hususları dikkate alındığında öncelikle bu neden üzerinde durulması gerektiği kuşkusuzdur....

    Bozma Kararı Dairenin 11/01/2021 tarihli ve 2019/4318 Esas, 2021/30 Karar sayılı kararıyla; “...Ehliyetsizlik ve sahtecilik hukuksal nedenlerine dayalı mirasbırakana teban 3. kişilere karşı açılan davalarda, bir ya da bir kaç mirasçının tek başına ve kendi miras payları oranında dava açabilmelerine 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 701. ve 702. maddeleri karşısında yasal olanak bulunmadığından anılan istekler yönünden davanın reddine karar verilmesi doğrudur. Davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davacının muris muvazaası iddiasının genel muvazaa olarak hatalı nitelendirilmesi ile muris muvazaası yönünden inceleme ve araştırma yapılmaksızın sonuca gidilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. 4....

      Bozma Kararı Dairenin 11/01/2021 tarihli ve 2019/4318 Esas, 2021/30 Karar sayılı kararıyla; “...Ehliyetsizlik ve sahtecilik hukuksal nedenlerine dayalı mirasbırakana teban 3. kişilere karşı açılan davalarda, bir ya da bir kaç mirasçının tek başına ve kendi miras payları oranında dava açabilmelerine 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 701. ve 702. maddeleri karşısında yasal olanak bulunmadığından anılan istekler yönünden davanın reddine karar verilmesi doğrudur. Davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davacının muris muvazaası iddiasının genel muvazaa olarak hatalı nitelendirilmesi ile muris muvazaası yönünden inceleme ve araştırma yapılmaksızın sonuca gidilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. 4....

        ün isminin yazılması maddi hataya dayalı olup mahallinde düzeltilmesi mümkün olduğundan davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Davacının öteki temyiz itirazlarına gelince; Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 2264 parsel A/I A Blok 3 nolu bağımsız bölümün davalı adına kayıtlı olduğu, davacının miras bırakanı tarafından davalıya satış suretiyle temlik edildiği ve ... Kurumunun raporuna göre davacının miras bırakanının işlem tarihi olan 07.02.1992 tarihi itibariyle hukuki ehliyete haiz bulunmadığı, mahkemece ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptal ve tescil kararı verilmesi gerekirken sehven tapu iptal ve tescil talebinin reddine karar verildiği hususunun karar gerekçesinde açıklandığı yine dava konusu 1681 parsel sayılı taşınmaz yönünden davacı tarafından davanın geri alındığı ve davalının buna rıza gösterdiği halde Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 123. maddesine aykırı olarak davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır....

          -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davada ehliyetsizlik, hile, ikrah hukuksal nedenlerine dayanıldığı, adli tıp kurumundan alınan rapor ile temliki yapan ... ve Zekiye‘nin ehliyetli olduklarının saptandığı, hile ve ikrah iddiaları bakımından da BK’nun 31. maddesinde öngörülen hak düşürücü süre geçirildiğinden davanın reddedilmesi açıklanan gerekçe ve sonucu itibariyle doğru olduğuna göre; davacıların temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün (6100 sayılı HMK.'nın geçici 3/2. maddesi gereğince) ONANMASINA, 27.12 .2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece;" davada ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayanıldığı, öncelikle ehliyetsizlik iddiası yönünden yasa hükümleri çerçevesinde bir araştırma yapılarak durumun değerlendirilmesi, murisin ehliyetli olması durumunda muris muvazaası yönünden gerekli soruşturma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulup soruşturma tamamlandıktan sonra davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 03.12.2013 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat Halil Küpçük ile temyiz edilenler vekili Avukat ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı....

              -KARAR- Dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı olarak, tüm mirasçılar adına tescil isteği ile açılmıştır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki, miras bırakana teb’an açılan ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tüm mirasçılar adına tescil isteği ile açılan davalarda, mirasçıların tümünün davada yer almaları veya davaya olurlarının sağlanması ya da miras şirketine temsilci atanmak suretiyle davanın görülebilirlik koşulunun yerine getirilmesi gerektiği tartışmasızdır. Bilindiği üzere, Elbirliği (İştirak) halinde mülkiyet, yasa veya yasada belirtilen sözleşmeler uyarınca aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olma durumudur. M.K.nun 701-703 maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin ( ortaklığın ) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan herbirinin doğrudan doğruya bir hakkı da yoktur. Mülkiyet bir bütün olarak ortaklardan tümüne aittir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, hukuki ehliyetsizlik iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, mahkemece de bu yönde hüküm kurulmuştur. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 09.02.2012 tarihli ve 2012/1 sayılı Kararı uyarınca, davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 1.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 26.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, hukuki ehliyetsizlik nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 24.01.2014 tarihli ve 2014/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 09.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, vekalet görevini kötüye kulanma ve ehliyetsizlik hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil isitemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibarıyla hükmün temyiz inceleme görevi 1.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 1.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 29.06.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu