olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı iptal-tescil isteğinin kabul edilmemesi halinde ehliyetsizlik, hile ve gabin nedenleri yönünden inceleme yapılarak satış ve taksim işlemlerinin iptali ile terekeye iadesine karar verilmesini istemişlerdir.Davalı, temliklerin muvazaalı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; “…Somut olayda, rızai taksime konu taşınmazlar bakımından temlikin muvazaalı olduğu dinlenen tanık beyanları ve toplanan diğer delillerle kanıtlanmış değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, ehliyetsizlik ve hile hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, maliki olduğu 784 parsel sayılı taşınmazın, kızı davalı tarafından yaşlılık ve hastalığından faydalanmak ve kandırılmak suretiyle 28/10/2008 tarihinde devrinin sağlandığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde taşınmazın değerinin tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Mahkemece, ehliyetsizlik iddiasının kanıtlanamadığı, hile yönünden ise sürenin geçirildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, dava ehliyetsizlik ve hile hukuksal nedenine dayalı olarak açılmış olup, ehliyetsizlik iddiası kanıtlanamadığından hile içinde hak düşürücü sürenin geçtiği saptanmak suretiyle davanın red edilmiş olması doğru olduğuna göre; davacıların temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 1.25.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 17.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacı vekili tarafından, davacının işlem tarihinde 75 yaşının üzerinde olduğu ve sağlık sorunlarının bulunduğu belirtilerek hile yanında ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayanılarak eldeki davanın açılmış olduğu, ne var ki mahkemece ehliyetsizlik iddiasına dayalı araştırma ve değerlendirme yapılmadan hile yönünden davanın bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca, öncelikle kamu düzeniyle ilgili olması sebebiyle fiil ehliyetinden yoksun olduğu iddia edilen davacının, temlik tarihinde hukuki ehliyete haiz olup olmadığının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde saptanması, ondan sonra hile iddiasına da dayanıldığı gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsizdir...'' gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda,,davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, hukuki ehliyetsizlik ve aldatma (hile) hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı maliki olduğu 1839 parsel sayılı taşınmazını 22.04.2009 tarihinde davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, davalının satış bedelini ödemediğini, akit tarihinde ehliyetsiz olduğunu ve kandırıldığını ileri sürerek tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir....
Bunun sonucu olarak da, her bir mirasçının kendi hakkı yönünden üçüncü kişi sıfatıyla miras payı oranında tapu iptali ve tescil isteğinde bulunabilmesine olanak tanınmıştır.Somut olaya gelince, hem davacı hem de davalı mirasçı olup, ehliyetsizlik iddiasına dayalı olarak mirasçılar arasında pay oranında iptal tescil davası açılabilmesi mümkündür.Hal böyle olunca, öncelikle incelenen ehliyetsizlik iddiasıyla ilgili olarak Adli Tıp Kurumu raporuyla mirasbırakanın akit tarihinde ehliyetsiz olduğu saptandığına göre davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Kabule göre de; davacı ehliyetsizlik iddiası yanında muris muvazaasına da dayanmış olup, HMK'nın 297. mad. aykırı olacak şekilde bu konuda gerekçe oluşturulmaması da hatalı olmuştur....
Davada, ehliyetsizlik hukuksal sebebi yanında hile (aldatma) hukuksal sebebine de dayanıldığına göre, ehliyetsizlik kamu düzeni ile ilgili olduğundan öncelikle ehliyetsizlik konusunda inceleme yapılması gerekeceği kuşkusuzdur. Ne var ki, mahkemece ehliyetsizlik yönünden hiçbir araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Bilindiği üzere; davranışlarının, eylem ve işlemlerinin sebep ve sonuçlarını anlayabilme, değerlendirebilme ve ayırt edebilme kudreti (gücü) bulunmayan bir kimsenin kendi iradesi ile hak kurabilme, borç (yükümlülük) altına girebilme ehliyetinden söz edilemez....
Mahkemece, davanın ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, öncelikle incelenen ehliyetsizlik iddiası bakımından davanın pay oranında açılamayacağı gerekçesiyle verilen davanın reddine dair karar, Dairece; “...hem davacı hem de davalı mirasçı olup, ehliyetsizlik iddiasına dayalı olarak mirasçılar arasında pay oranında iptal tescil davası açılabilmesi mümkündür. Hal böyle olunca, öncelikle incelenen ehliyetsizlik iddiasıyla ilgili olarak Adli Tıp Kurumu raporuyla mirasbırakanın akit tarihinde ehliyetsiz olduğu saptandığına göre davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....
Eldeki davada, mirasbırakan ...’nin ölüm tarihi itibariyle terekesi elbirliği mülkiyetine tabi olup, davacılar ile davalı ... dışında başka mirasçılarının bulunduğu, mirasbırakan tarafından çekişmeli payın temlik edildiği davalı ...’in ise davalı ...’un kızı olup, terekeye göre 3. kişi konumunda olduğu ve mirasçı sıfatı bulunmadığı açıktır. Bu durumda, ehliyetsizlik hukuki nedenine dayalı olarak mirasçı olmayan 3. kişiye karşı miras payları oranında açılan iptal tescil istekli davanın dinlenme olanağı yoktur. Öte yandan, tereke adına dava açılmadığına göre, terekeye mümessil tayin edilerek yargılamaya devam edilmesi de pay oranında açılan davanın dinlenilmesini mümkün hale getirmez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'nün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, hukuki ehliyetsizlik ve aldatma (hile) hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil talebine ilişkindir. Davacı, maliki olduğu 968 ada 8 parsel sayılı taşınmazda bulunan 3 nolu bağımsız bölümün hile ile tapusunun davalı adına devrinin sağlandığını, satış bedelinin ödenmediğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş olup, yargılama sırasında davacının kısıtlanması üzerine vasisi ... davacının hastalığından yararlanılarak dava konusu taşınmazın tapuda ...'...