Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA TÜRÜ : Haksız işgal tazminatı (ecrimisil) DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 13.10.2015 K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, mülkiyet hakkına dayanılarak açılan çaplı taşınmaza vaki haksız işgal sebebiyle ecrimisil isteğine ilişkin olduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.)...

    DAVA TÜRÜ : Haksız işgal tazminatı DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:21.09.2015 DURUŞMALI K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşılacağı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, mülkiyet hakkına dayanılarak açılan haksız işgal sebebiyle ecrimisil isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.)...

      Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (YHGK'nin 25.02.2004 tarihli ve 2004/1-120-96 sayılı kararı). 5.4.Hemen belirtilmelidir ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 266 ve devam eden maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir. 5.5.Bu nedenle, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmelidir....

        D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekilleri istinaf dilekçesinde özetle; Davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, bilirkişi hesaplamasına istinaden günlüğü 31,16 TL'den 137 gün için 4.268,92 TL haksız işgal tazminatı hesaplanması gerekirken, 4.207,11 TL hesaplamasının hatalı olduğunu, ayrıca gün hesaplanmasının da yanlış olduğunu, 138 günlük işgal tazminatı hesaplanmasının gerektiğini, davanın kısmen kabulü ile 47,97 TL haksız işgal tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesinin ve davalı lehine 47,97 TL vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ilk derece mahkemesi'nin kararında, 2.275,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiğini, bu kararın da usul ve yasaya aykırı olduğunu, AAÜT göre asliye hukuk mahkemelerinde takip edilen davalar için belirlenen maktu vekalet ücretinin 2.725,00 TL olduğunu, lehlerine hükmedilen vekalet ücretinin 2.275,00 TL olarak kabul edilmesinin hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi...

        Noterliğinin 15/02/2012 tarih ve 1805 ve 1806 yevmiye numaralı ihtarnameler ile haksız işgal tazminatı taleplerini ilettiklerini, davalı aleyhine Serik 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/490 esas sayılı dava dosyası ile haksız işgal tazminatı davası ikame ettiklerini anılan davada intifadan men şartı yerine getirilmediğinden bahisle ret kararı verildiği ileri sürülerek haksız işgal tazminatı talep edilmiştir. Davalı tarafından yasal süresi içinde mahkememize cevap dilekçesi sunulmadığı için münkir addedilmiştir. Uyuşmazlığın esasının; taraflar arasındaki paylı mülkiyete konu taşınmazın davalı tarafından haksız kullanılması nedeniyle davacı yararına haksız işgaz tazminatı şartlarının somut olayda oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. Bilindiği üzere, ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup Türk Medeni Kanunun 995. Maddesinde düzenlenmiştir....

        Bilindiği üzere, ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....

          Bir kısım davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelemesinde; Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan hak sahibinin, hak sahibi olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ve malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler....

            Hemen belirtelim ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve 6100 sayılı HMK'nin 266. vd. maddelerine uygun olmalıdır. Eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir....

              Bilindiği üzere, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler....

                Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK 25.02.2004, 2004/1-120-96). Ancak; yukarıda belirtildiği üzere, haksız işgal tazminatı borçlusu başkasına ait taşınmazı haksız olarak zapdedip kullanan kötüniyetli kişidir. Bütün bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince; Olayımızda davacı - karşı davalının dava konusu taşınmazı, babası davalı- karşı davacının rızasıyla kullandığı tanık beyanları sabit olduğundan davacı- karşı davalının kötüniyetinden bahsedilemez. Mahkemece, bu hususlar bir yana bırakılarak ecrimisil isteminin reddi yerine kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamış, hükmün bozulması gerekmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu