GEREKÇE: Dava dilekçesindeki anlatıma ve 2886 sayılı yasa hükümlerine göre açılan dava, kamu kurumları arasında cereyan eden kiracının fuzuli şagil dönemindeki kullanımı sebebiyle ecrimisil alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itiraz niteliğindedir.(TBK.m.33) İlk derece mahkemesince davanın Asliye Hukuk mahkemesince görülmesi gerektiği gerekçesiyle görev yönünden usulden reddine karar verilmiş, davalı vekili tarafından görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesi gereğince; İstinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir....
Aktarılan mevzuat düzenlemelerinden, davalı İzmir Ekonomi Üniversitesi'nin çeşitli birimlerden oluşan kamu tüzelkişiliğine ve bilimsel özerkliğe sahip Devlet tarafından kanunla kurulmuş bir üniversite olduğu ve davalının dava konusu taşınmaz satış işleminin Vakıf Yükseköğretim Kurumları İhale Yönetmeliği'ne tabi olduğu, herhangi bir özel hukuk kişisi gibi ihale usulüne tabi olmaksızın taşınmazını dilediği gibi satarak tasarruf edemeyeceği anlaşılmaktadır. Vakıf üniversiteleri kanunla kurulmuş ve kamu tüzel kişiliğine sahip üniversitelerdir. Bu üniversitelerin malları, kamu hukukuna tâbi olduğundan bunlarla ilgili uyuşmazlıklar idarî yargıda görülmelidir. Vakıf üniversitelerinin vakıf tüzelkişiliği dışında ayrı bir tüzelkişiliği vardır. Vakfın tüzel kişiliği özel hukuk tüzel kişiliği, vakıf üniversitesinin tüzel kişiliği ise kamu tüzel kişiliğidir. Vakıf üniversitesinin gelirleri, geçici olarak dahi hiç bir suretle vakıf mamelekine veya hesaplarına intikal edemez....
Eldeki davada, dava dilekçesi ile her bir davalıdan 500'er T.L. ecrimisil talep edilmiş ve az yukarıda bahsedildiği üzere ıslah dilekçesi verilerek talep edilen toplam ecrimisil bedelinin 4.981,48 T.L'ye çıkartıldığı bildirilmiştir....
." şeklinde olup taraflar tacir olduğunda dahi ecrimisil istemine dayalı davada Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğuna hükmetmiştir....
Öte yandan, yıkım isteyen taraf kamu kurumu olup, kamu otoritelerinin taşınmazları üzerindeki mülkiyeti Anayasa'nın 35. maddesinde düzenlenen özel mülkiyetten farklıdır. Nitekim Anayasa Mahkemesi de ... İmar Sanayi ve Ticaret A.Ş. kararında taşınmazların tapu sicilinde kamu kurumları adına tescil edilmesinin bu kurumları Anayasanın 35. maddesi bağlamında mülkiyet hakkı sahibi yapamayacağını, kamu kurumlarının taşınmazlar üzerindeki mülkiyetlerinin Anayasa'nın 35. maddesinde güvence altına alınan özel mülkiyetten farklı olduğuna karar vermiştir. ([GK] B. No: 2018/10972, 28/7/2022 § 32). 6.3.4. Buna göre kamu kurumlarının mülkiyeti kural olarak Anayasanın 35. maddesindeki özel mülkiyetin sağladığı tüm hakları bahşetmeyeceğinden kamu kurumları ancak mülkiyetlerini kamu yararı amacıyla kullanabilirler....
Bu nedenle, 1-Fen bilirkişi eşliğinde yeniden keşif yapılarak, ifraz işlemi sonucunda oluşan yeni tapu kayıtları mahallinde uygulanmak suretiyle dava konusu taşınmazın el atılan bölümlerinin kamuya ayrılan kesinti kapsamında kalıp kalmadığı tespit edilip, kamu kesintisi olarak ayrılan kısımda kalıyorsa bu bölüm yönünden davanın reddine; kamu kesintisi alanında kalmıyorsa sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Ecrimisil bedeli yönünden yapılan incelemede ise, a)Davacı 07.06.2007'de malik olduğu ve bu tarihten öncesi için ecrimisil istenemeyeceğinden bu tarih ile dava tarihi olan 24.10.2007 arasındaki süre için ecrimisil hesaplanması gerekirken 5 yıllık ecrimisil hesaplanması, b)Hükme esas bilirkişi raporunda toplam 125.932,80-TL ecrimisil bedeli hesaplandığı ve davacı vekili 20.02.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile 43.999,63-TL ecrimisil bedeli talep ettiği halde, talebi aşar şekilde asıl davada 50.000-TL, birleşen davada gerekçesi...
Somut uyuşmazlıkta; Taraflar arasındaki çözümlenmesi gereken husus davacı hekim yardımcısı ile davalı Üniversite arasındaki ilişkinin iş ilişkisine mi, yoksa statü hukukuna mı dayandığıdır. Anayasa’nın 128/1 maddesine göre “Devletin, kamu iktisadî teşebbüsleri ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği aslî ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür”. Kamu görevlilerinin kim olduğu ise 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4. Maddesinde açıklanmış, “Kamu hizmetlerinin; memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle gördürüleceği” belirtilmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ile kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek ve HMK'nın 353. maddesi gereğince yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmaması nedeniyle duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda; Dava, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat ve ecrimisil talebine ilişkindir. Yapılan dosya incelemesinde; dava konusu taşınmazın bulunduğu Yukarı Çamurlu köyünde davalı idare tarafından doğu Iğdır sulama projesi kapsamında kamulaştırma işlemi yapıldığı, söz konusu kamulaştırma işleminden sonra 2014 tarihinde toplulaştırma işlemi yapıldığı ve davacılara ait eski parsel numaralı taşınmazlardan artan bir kısmının toplulaştırma sonucu kanal vasfındaki davalı kuruma ait kanala hisseli olarak verildiği anlaşılmaktadır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ile kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek ve HMK'nın 353. maddesi gereğince yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmaması nedeniyle duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda; Dava, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat ve ecrimisil talebine ilişkindir. Yapılan dosya incelemesinde; dava konusu taşınmazın bulunduğu Yukarı Çamurlu köyünde davalı idare tarafından doğu Iğdır sulama projesi kapsamında kamulaştırma işlemi yapıldığı, söz konusu kamulaştırma işleminden sonra 2014 tarihinde toplulaştırma işlemi yapıldığı ve davacılara ait eski parsel numaralı taşınmazlardan artan bir kısmının toplulaştırma sonucu kanal vasfındaki davalı kuruma ait kanala hisseli olarak verildiği anlaşılmaktadır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ile kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek ve HMK'nın 353. maddesi gereğince yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmaması nedeniyle duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda; Dava, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat ve ecrimisil talebine ilişkindir. Yapılan dosya incelemesinde; dava konusu taşınmazın bulunduğu Yukarı Çamurlu köyünde davalı idare tarafından doğu Iğdır sulama projesi kapsamında kamulaştırma işlemi yapıldığı, söz konusu kamulaştırma işleminden sonra 2014 tarihinde toplulaştırma işlemi yapıldığı ve davacılara ait eski parsel numaralı taşınmazlardan artan bir kısmının toplulaştırma sonucu kanal vasfındaki davalı kuruma ait kanala hisseli olarak verildiği anlaşılmaktadır....