Dosyanın incelenmesinden; Balıkesir ili Burhaniye ilçesinde bulunan davacının kurucusu olduğu Özel … Ortaokulu ve Özel … Lisesi'nin soruşturma neticesinde 09/07/2021 tarihinde tahliye edildiği ve bu sebeple 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun 7. maddesi ve Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliğinin 16/2 maddesinin ihlal edildiğinden bahisle Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü’nün kurumun kapatılmasına ilişkin alınan … tarihli ve E-... sayılı kararının iptali istemiyle dava açılmıştır....
Mahkemece, tarafların kamu hizmeti yürütmekle yükümlü bulunan kuruluşlar olduğu, davalının öğrenci okutma şartlarına uyup uymadığı, kamu hizmetinin yöntemine uygun yürütülüp yürütülmediği hususuyla ilgili tayin ve tespitlerin idari yargı yerlerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı Bakanlık, davalının programında olmamasına rağmen 6 öğrenciye, raporunda yazan program dışında eğitim verildiğinin tespit edildiğini ve Özel Eğitim Kurumları Kanunu'nun 13/3. maddesine aykırı olarak 2007 Aralık, 2008 Ocak, Şubat, Nisan ve Mayıs ayları arasında öğrenci sayısının % 3'ünden az olmamak üzere ücretsiz öğrenci okutma yükümlülüğüne uymadığını ileri sürerek davalı tarafından fazladan tahsil edilen paranın iadesi için eldeki davayı açmıştır. Davayı ......
Vakıf Üniversiteleri, Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanunu”nun Ek 43.maddesi ile vakıf yükseköğretim kurumlarına ilişkin hükümlere tabi olmak üzere kamu tüzel kişiliğine sahip olarak kurulmuştur. İdari rejime dayalı olarak düzenlenmiş bulunan Türkiye'nin idari yapısında, kamu tüzel kişiliği idari yargının görev alanının belirlenmesinde kullanılan ölçütlerden birisidir. Kamu tüzel kişilerinin kuruluş amacı kamu yararı, faaliyet konuları ise kamu hizmetidir. Bu bağlamda, Kamu Tüzel Kişileri, özel hukuk tüzel kişilerine nazaran üstün ve ayrıcalıklı kamu gücüne sahiptirler ve tek taraflı işlemlerle yeni hukuki durum yaratabilirler. Bu nedenle de personeli kamu hukukuna tabidir. Kanunla kurulma ve kamu tüzel kişiliğine sahip olmanın yanı sıra, Devlet Üniversitelerinde olduğu gibi Vakıf Üniversitelerinin de Anayasal güvence altına alınmış olan "Bilimsel Özerkliğe sahip olmaları” bir diğer ayrıcalığıdır....
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerledirildiğinde; Davacı tarafça davacı şirketin SGK, Konak Vergi Dairesi ve Kemeraltı Vergi Dairesi’ne olan mevcut borç tutarlarının ilgili kurumlara müzekkere yazılarak tespiti ile söz konusu borçlardan müvekkili ile davalı arasında akdedilen sözleşme ve Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği 14- c maddesi gereğince davacıların sorumlu olmadığının tespiti ile davalı “....’nin sorumlu olduğunun tespit edilmesine karar verilmesinin talep edildiği, dava dilekçesindeki talep ve dilekçe ekindeki Noter belgeleri göz önüne alındığında davacı ile davalı arasında kamu alacaklarından davalının sorumlu olduğuna dair herhangi bir ihtilaf bulunmadığı, davacının iş bu dava ile davalı ile arasında bulunan devir sözleşmesi hükümlerinin alacaklı olan dava dışı kamu kurumları yönünden bağlayıcı olduğuna dair tespit hükmü talebinde bulunduğu, talebin niteliğine göre davanın HMK 106....
Kanun’un Ek 6. maddesinde ise kurulacak yükseköğretim kurumunun vakıf tüzelkişiliği dışında ayrı bir tüzelkişiliğe sahip olduğu açıkça ifade edilmiş, bu husus Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliği 5. maddesinde de “vakıf üniversitesi; vakıflar tarafından kanunla kurulmuş bulunan, kamu tüzel kişiliğine sahip yükseköğretim kurumudur” denilmek suretiyle yinelenmiştir. Devlet üniversitelerinden mali ve idari yönlerden farklı bir hukuki rejime tâbi olan ve kamu tüzel kişiliğine sahip olan vakıf üniversitelerinde de tıpkı devlet üniversiteleri gibi bir kamu hizmeti yürütülmekte ve kamu gücü kullanılmaktadır; bu üniversiteler, hukuki rejim anlamında kamu hukukuna tâbidirler. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlıklı 2. maddesinde; “b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları” idari dava türleri arasında sayılmıştır....
Vakıf Üniversiteleri, Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanunu”nun Ek 43.maddesi ile vakıf yükseköğretim kurumlarına ilişkin hükümlere tabi olmak üzere kamu tüzel kişiliğine sahip olarak kurulmuştur. İdari rejime dayalı olarak düzenlenmiş bulunan Türkiye'nin idari yapısında, kamu tüzel kişiliği idari yargının görev alanının belirlenmesinde kullanılan ölçütlerden birisidir. Kamu tüzel kişilerinin kuruluş amacı kamu yararı, faaliyet konuları ise kamu hizmetidir. Bu bağlamda, Kamu Tüzel Kişileri, özel hukuk tüzel kişilerine nazaran üstün ve ayrıcalıklı kamu gücüne sahiptirler ve tek taraflı işlemlerle yeni hukuki durum yaratabilirler. Bu nedenle de personeli kamu hukukuna tabidir. Kanunla kurulma ve kamu tüzel kişiliğine sahip olmanın yanı sıra, Devlet Üniversitelerinde olduğu gibi Vakıf Üniversitelerinin de Anayasal güvence altına alınmış olan "Bilimsel Özerkliğe sahip olmaları” bir diğer ayrıcalığıdır....
Vakıf Üniversiteleri, Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanunu”nun Ek 43. maddesi ile vakıf yükseköğretim kurumlarına ilişkin hükümlere tabi olmak üzere kamu tüzel kişiliğine sahip olarak kurulmuştur. İdari rejime dayalı olarak düzenlenmiş bulunan Türkiye'nin idari yapısında, kamu tüzel kişiliği idari yargının görev alanının belirlenmesinde kullanılan ölçütlerden birisidir. Kamu tüzel kişilerinin kuruluş amacı kamu yararı, faaliyet konuları ise kamu hizmetidir. Bu bağlamda, Kamu Tüzel Kişileri, özel hukuk tüzel kişilerine nazaran üstün ve ayrıcalıklı kamu gücüne sahiptirler ve tek taraflı işlemlerle yeni hukuki durum yaratabilirler. Bu nedenle de personeli kamu hukukuna tabidir. Kanunla kurulma ve kamu tüzel kişiliğine sahip olmanın yanı sıra, Devlet Üniversitelerinde olduğu gibi Vakıf Üniversitelerinin de Anayasal güvence altına alınmış olan "Bilimsel Özerkliğe sahip olmaları” bir diğer ayrıcalığıdır....
Bu durumda fen bilirkişi eşliğinde yeniden keşif yapılarak, toplulaştırma işlemi sonucunda oluşan yeni tapu kayıtları mahallinde uygulanmak suretiyle dava konusu taşınmazın el atılan bölümlerinin kesinti kapsamında kalıp kalmadığı tespit edilip, kamu kesintisi olarak ayrılan kısımda kalıyorsa bu bölüm yönünden davanın reddine; kamu kesintisi alanında kalmıyorsa dava konusu yolun geçtiği parsellerde davacıların hak sahibi olup olmadıkları belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de; 2-Mahkemece verilen ilk kararda dava konusu taşınmazın ecrimisil karşılığı olarak 4.662,80-TL’ye hükmedildiği gözetildiğinde, oluşan usuli kazanılmış hak ilkesi ihlal edilerek, 6.867,64-TL ecrimisil bedeli hesaplanması, Doğru görülmemiştir....
Anayasanın “Yükseköğretim Kurumları” başlıklı 130. maddesinin birinci fıkrasında, “Çağdaş eğitim- öğretim esaslarına dayanan bir düzen içinde milletin ve ülkenin ihtiyaçlarına uygun insan gücü yetiştirmek amacı ile ortaöğretime dayalı çeşitli düzeylerde eğitim-öğretim, bilimsel araştırma, yayın ve danışmanlık yapmak, ülkeye ve insanlığa hizmet etmek üzere çeşitli birimlerden oluşan kamu tüzelkişiliğine ve bilimsel özerkliğe sahip üniversiteler Devlet tarafından kanunla kurulur.”; 2. fıkrasında, “Kanunda gösterilen usul ve esaslara göre, kazanç amacına yönelik olmamak şartı ile vakıflar tarafından, Devletin gözetim ve denetimine tabi yükseköğretim kurumları kurulabilir.”; 10. fıkrasında “Vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumları, mali ve idari konuları dışındaki akademik çalışmaları, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden, Devlet eliyle kurulan yükseköğretim kurumları için Anayasada belirtilen hükümlere tabidir.” hükmüne yer verilmiştir. 2547 sayılı Kanun'un...
Davacı vekili istinaf dilekçesinde aynı taşınmaz için önceki dönem ecrimisil taleplerinin mahkemece hüküm altına alındığını ve bu kararların kesinleştiğini belirtmiştir. Yerleşmiş yargısal uygulamalara göre; aynı yere ilişkin olarak önceki dönem ecrimisil bedeline ilişkin sonuçlanmış davalar bulunduğu takdirde; kural olarak önceki dönemin son dönemi için kabul edilen (ve kesinleşen ) miktara ÜFE'nin tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktar, sonraki dönem ecrimisil bedelini oluşturur....