Buna göre; İstanbul Defterdarlığı Kayyım Bürosu Başkanlığı tarafından düzenlenen söz konusu işlem (17.11.2015 tarihli, 6529 sayılı sayılı ecrimisil ihbarnamesinin) 3561 sayılı Kanun ve 27230 Sayılı Yönetmelikte yapılan atıflar gereğince 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerine tabi olup, bu niteliği itibariyle kayyımın ihbarname çıkarmasının idari işlem niteliğinde olmadığının kabulü gerekir. Dava bu haliyle davacının ecrimisil ihbarnamesine konu edilen ecrimisil alacağından dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olduğundan adli yargı yerince çözüme kavuşturulması gerekir (Uyuşmazlık Mahkemesi, Hukuk Bölümü, 11.11.2013 tarihli ve 2013/1340 Esas, 2013/1572 K. sayılı kararı)....
Ecrimisil istemi yönünden ise davacı tarafın temyizi üzerine Dairece bozma konusu yapılmayıp, buna ilişkin karar tashihi istemi de reddedilmiştir. Bu talebe ilişkin mahkemesince bir direnme kararı da bulunmadığından, direnme kararı yerindedir. Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma kararına karşı önceki kararda derinilmiş, direnme kararı taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Mahallinde yapılan keşif sonucu alınan rapor uyarınca taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesi ve bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, el atılan taşınmaz, yol durumuna dönüştürüldüğünden, 4721 sayılı T.M.K’nun 999.maddesi uyarınca tapudan terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Emsal alınan taşınmaz da kadastro parseli olduğundan, emsal karşılaştırması suretiyle bulunan m2 bedeline hükmedilmesi gerekirken, %40 Düzenleme Ortaklık Payı indirilmek suretiyle aza hükmedilmesi, 2- Dava konusu 14 parsel sayılı taşınmazın elatmadan arta kalan 39,75 m2'lik bölümün bedeline hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 3- Dava konusu taşınmazların ne şekilde kullanılacağı davacıya açıklattırılıp emsal kira sözleşmeleri de ibraz edildikten sonra, davalı tarafından işgal edilen yıllar için ecrimisil hesabı yapılması için bilirkişilerden ek rapor alınarak neticesine göre karar verilmesi gerekirken, böyle bir inceleme yapmayan bilirkişi raporuna göre eksik incelemeyle hüküm kurulması, 4- Kamulaştırması elatılan ve yol haline dönüştürülen taşınmazların 4721 sayılı TMK'nın 999. maddesi gereğince yol olarak terkinine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir....
4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 683 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 995 ] 743 S. TÜRK KANUNU MEDENİSİ (MÜLGA) [ Madde 638 ] 743 S. TÜRK KANUNU MEDENİSİ (MÜLGA) [ Madde 908 ] 2942 S. KAMULAŞTIRMA KANUNU [ Madde 11 ] 2942 S. KAMULAŞTIRMA KANUNU [ Madde 15 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi ve kal ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Dava konusu taşınmaza davalı idarenin kamulaştırmasız el attığı mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporu ve tekmil dosya münderecatından anlaşıldığından el atmanın önlemesine ve kal davasının kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1- Taşınmaz arsa vasfındadır....
Başkanlığı tarafından düzenlenen söz konusu işlemin (06-3561-865-01 sayılı ecrimisil ihbarnamesinin) 3561 sayılı Kanun ve 27230 Sayılı Yönetmelik’de yapılan atıflar gereğince 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerine tabi olduğu ve bu niteliği itibariyle kayyımın ihbarname çıkarmasının idari işlem niteliğinde olmadığı, davanın bu haliyle davacının ecrimisil ihbarnamesine konu edilen ecrimisil alacağından dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, adli yargı yerince çözüme kavuşturulması gerekir (Uyuşmazlık Mahkemesi, Hukuk Bölümü, 11.11.2013 tarihli ve 2013/1340 Esas, 2013/1572 K. sayılı kararı)....
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarda 2. bentte gösterilen sebeplerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 05.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMKnın Geçici 3. maddesi ve 1086 sayılı HUMKnın 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMKnın 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, ve peşin harcın temyiz edene iadesine, 30.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 683 ve 995 inci maddesi, 3. 4.6.1958 gün ve 15/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile ecrimisil, haksız işgal tazminatı olarak nitelendirilmiştir....
Hukuk Dairesi 2019/4721 E. , 2019/6481 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : HAKSIZ İŞGAL TAZMİNATI (ECRİMİSİL) Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; ecrimisil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 11.01.2019 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 31.01.2019 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 8. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 12/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
(Aydoğdu, a.g.e sh.646) 743 sayılı Mülga Medeni Kanunun anlayışından ayrılan yürürlükteki 4721 sayılı TMK, evlatlık ilişkisinin taraflarca keyfi bir şekilde kaldırılmasının önünü kapamıştır. 4721 sayılı TMK'da evlatlık ilişkisinin tarafların iradesi ile sona erdirilmesi imkansız hale gelmiş olup, kanunda belirtilen haller dışında evlatlık ilişkisinin sona ermesi de mümkün olmayacak şekilde düzenlenmişir. Kanuna göre, evlatlık ilişkisinin, evlat edinme için gerekli koşulların yerine getirilmemesi halinde mahkeme tarafından kaldırılması söz konusu olacaktır. Kanun koyucu, yaptığı düzenlemeyle, evlatlık ilişkisi ile soybağı ilişkisi arasındaki farkları en aza indirgemeyi amaçlamıştır....