Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu husus 4721 s. TMK' nun 684. maddesinde açıkça vurgulanmıştır. Bu düzenlemeler karşısında; üzerinde 634 s. Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulmamış bir binanın mülkiyetinin 4721 s. TMK' nun 684. maddesi gereğince zeminin mülkiyetine tabi olacağından müstakil olarak kullanılan bölüm veya katlarda “bağımsız mülkiyet” oluşturulmasına yasal olanak yoktur. Hal böyle olunca, çekişme konusu 2893 ada - 189 parsel sayılı taşınmazın tamamı yönünden davacının payı oranında elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken, taşınmaz üzerindeki binada bulunan ve yasal mülkiyet hakkı oluşmayan 2 nolu daire yönünden pay oranında elatmanın önlenmesine karar verilmesi isabetsizdir. (Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 2015/1785 Esas - 2017/5062 Karar sayılı ilamı) 4721 s....

Her paydaş, bölünebilir olması nedeniyle kendi payı oranında ecrimisil isteğinde bulunabilir. 21.06.1944 tarih ve 13/24 sayılı İnançları Birleştirme Kararında ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 689. maddesinde düzenlendiği üzere paydaşların anlaşma ile dahi sınırlandırılamayacak hak ve yetkileri, 1. fıkrada “Paylı mülkiyet konusu eşyanın kullanılabilirliğinin ve değerinin korunması için zorunlu olan yönetim işlerini yapmak ve gerektiğinde mahkemeden buna ilişkin önlemlerin alınmasını istemek”, 2. fıkrada “Eşyayı bir zarar tehlikesinden veya zararın artmasından korumak için derhâl alınması gereken önlemleri bütün paydaşlar hesabına almak” şeklinde düzenlenmiş olup, paylı mülkiyette paydaşlardan birisi taşınmazın korunması amacıyla elatmanın önlenmesi davası açabilir. Bunun için tüm paydaşların birlikte hareket etmesi zorunlu değildir....

    Mahallinde yapılan keşif sonucu alınan rapor uyarınca taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesi ve bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, el atılan taşınmaz, yol durumuna dönüştürüldüğünden, 4721 sayılı T.M.K’nun 999.maddesi uyarınca tapudan terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Ecrimisil isteminin reddine karar verildiği halde, kendisini vekil ile temsil ettiren davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Davalı idare kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 1.100,00....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili, ecrimisil ve zarar tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili, ecrimisil ve zarar tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Bağ niteliğindeki taşınmaza net üzüm geliri esas alınarak değer biçilmesinde ve el atılan taşınmaz, yol durumuna dönüştürüldüğünden, 4721 sayılı T.M.K’nun 999.maddesi uyarınca tapudan terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

        Davaya konu teşkil eden arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metoduna göre taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesi ve bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, el atılan taşınmaz, yol durumuna dönüştürüldüğünden, 4721 sayılı T.M.K’nun 999.maddesi uyarınca tapudan terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1- Dava konusu taşınmazın konumu ve özellikleri dikkate alındığında, objektif değer arttırıcı bir unsur bulunmadığı halde, soyut ifadelere dayalı olarak %40 objektif değer artışı belirlenerek fazlaya hükmedilmiş olması, 2- Ecrimisil hesabı yapılırken her yıl ekilebilen münavebe ürünlerinin net geliri üzerinden hesaplama yapılması gerekirken, taşınmazın dekar başına belirlenen net gelirine tüfe uygulanmak suretiyle ecrimisil hesabı yapılması, Doğru görülmemiştir....

          Davaya konu teşkil eden arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metoduna göre taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesi ve bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, el atılan taşınmaz, yol durumuna dönüştürüldüğünden, 4721 sayılı T.M.K’nun 999.maddesi uyarınca tapudan terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1- Dava konusu taşınmazın konumu ve özellikleri dikkate alındığında, objektif değer arttırıcı bir unsur bulunmadığı halde, soyut ifadelere dayalı olarak %40 objektif değer artışı belirlenerek fazlaya hükmedilmiş olması, 2- Ecrimisil hesabı yapılırken her yıl ekilebilen münavebe ürünlerinin net geliri üzerinden hesaplama yapılması gerekirken, taşınmazın dekar başına belirlenen net gelirine tüfe uygulanmak suretiyle ecrimisil hesabı yapılması, Doğru görülmemiştir....

            Mahallinde yapılan keşif sonucu alınan rapor uyarınca taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesi ve bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, el atılan taşınmaz, yol durumuna dönüştürüldüğünden, 4721 sayılı T.M.K’nun 999. maddesi uyarınca tapudan terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

              Mahallinde yapılan keşif sonucu alınan rapor uyarınca taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesi ve bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, el atılan taşınmaz, yol durumuna dönüştürüldüğünden, 4721 sayılı T.M.K’nun 999.maddesi uyarınca tapudan terkinine karar verilmesi yöntem olarak doğrudur. Ancak ; 1)Dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak gelir metoduna göre tespit edilen metrekare birim bedeline %10 oranında objektif değer arttırıcı unsur ilave edilerek bedel tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2)Dava konusu taşınmazın el atılan kısmında net geliri üzerinden hesap edilen ecrimisil hükme esas alınan bilirkişi raporunda 946,10 TL tespit edilmesine rağmen, gerekçede nedeni gösterilmeden 7.321,17 TL kabul edilerek talebe bağlılık ilkesi gereğince 1.000,00 TL ecrimisil alacağına hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir....

                Davalı, dava konusu taşınmazın gerçekte kendisine ait olduğu halde dava dışı Elmas Güneş ve davacıların muvazaalı şekilde ele geçirdiklerini, haksız müdahale olmadığı gibi ecrimisil koşullarının da oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davacı ... yönünden elatmanın önlenmesi isteminin kabulüne, ecrimisil isteminin kısmen kabulüne; davacı ... yönünden ise aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; eldeki dava dosyasının ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/118 Esas sırasında kayıtlı iken davacısı ... olan ....Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/140 Esas sayılı dosyası ile birleştirildiği, yargılama aşamasında katılma alacağına ilişkin bu davadan yeniden tefrik edildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, 6100 sayılı ...nun 190. ve 4721 sayılı TMK.nun 6. maddesi uyarınca herkes iddiasını ispat etmek zorundadır....

                  Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, ecrimisil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 995 inci maddesi, 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile ecrimisil, haksız işgal tazminatı olarak nitelendirilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu