Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, katılma yoluyla ziynet eşyası alacağının reddedilen bölümü yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, kadın lehine hükmolunan tazminatlar ve ziynet eşyası alacağının kabul edilen bölümü yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 28.02.2017 günü duruşmalı temyiz eden davalı-karşı davacı ... vekili Av. ... ile karşı taraf temyiz eden davacı-karşı davalı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından ziynet alacağı davası yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı kadının reddedilen ziynet alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesinin 1 inci fıkrasının (b) bendi uyarınca “Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli ve 6763 Sayılı Kanunun 44 üncü maddesi ile 6100 Sayılı Kanuna eklenen Ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesine göre her yıl...

      Somut olayda davacı kadının reddedilen ziynet eşyası bedeli toplam 43.848,00 TL tutarında olup, bölge adliye mahkemesince verilen karar kesindir. Bu nedenle, davalı-karşı davacı kadının ziynet eşyası talebine yönelik temyiz başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Tarafların diğer temyiz itirazlarına incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

        Somut olayda, davacı kadının 28.000 TL tutarındaki ziynet eşyası alacağı talebinin 4.122,00 TL'sinin kabulüne, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş olup, bölge adliye mahkemesince ziynet alacağına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle, davacı-davalı kadının ziynet eşyası alacağına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek tarafından, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi ve kabul edilen çeyiz eşyası alacağı yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise, kusur belirlemesi, diğer taraf yararına hükmedilen manevi tazminat, kendisinin maddi ve manevi tazminat ile ziynet eşyası alacağı talebinin reddi yönünden, temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının tüm, davacı-davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinin (2). fıkrasında: hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin davası, kusur belirlemesi, kişisel ilişki, nafakaların miktarları, tazminatların reddi ve ziynet alacağı yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının davası, kusur belirlemesi, velayet, yoksulluk nafakası, tazminatların reddi ve ziynet alacağı davasının reddine karar verilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Temyiz eden davalı-karşı davacı erkek 10.06.2016 tarihli dilekçesi ile kadının boşanma davasında yer alan boşanma hükmü yönünden temyizden feragat ettiğini bildirdiğinden, kadının boşanma davasındaki boşanma kararı yönünden temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a-)Dosyadaki...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ile ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece eşit kusurlu kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davalı erkeğe kusur olarak yüklenen kıskançlık vakıasına ilişkin tanık beyanları duyuma dayalı olup kusur belirlemesinde dikkate alınamaz. Mahkemece taraflara yüklenen diğer kusurlu davranışların yanında, davacı kadının güven sarsıcı davranışının gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre, evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylarda, davacı kadının daha fazla kusurlu olduğunun kabulü gerekir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve ziynet eşyası alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı, karşı boşanma davasına ilişkin dilekçesinde dokuz adet bilezik, bir adet set takımı, üç yarım, altı adet de çeyrek altın talep etmiş, davacı-karşı davalı ise eşine ait beş bilezik ve bir set takımını alıp, abisi için bozdurduğunu, bunları da daha sonra eşine iade ettiğini ifade etmiştir...

                  Dava, ziynet eşyası alacağı ve boşanmadan sonra açılan manevi tazminat davasıdır. Mahkemece, davacının boşanmadan sonra açılan manevi tazminata dair talebi kabul edilmiş, ziynet eşyası alacağı talebi ise reddedilmiştir. Mahkemece, sadece maktu peşin harç ve başvurma harcının tamamlattırılmasına karar verilmiştir. Davacı yararına hükmedilen manevi tazminat 10.000 lira olduğuna göre, bu değer üzerinden binde 68.31 oranında alınması gereken nispi karar ve ilam harcının hesaplanıp, davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, devletin harç kaybına yol açacak şekilde bu yönde hüküm tesis edilmemiş olması doğru bulunmamıştır. Bu yön temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın dikkate alınmak zorunda olup, belirtilen husus dikkate alınmaksızın, yazılı şekilde verilen karar doğru bulunmamıştır....

                    Somut olayda; davacı (kadın), dava konusu edilen ziynet eşyası ve düğünde takılan paranın davalı tarafından rızası dışında elinden alındığını ileri sürmüş; davalı koca ise, ziynet eşyalarının bir kısmının ve düğünde takılan paranın araç alımında kullanıldığını, ziynetlerin geriye kalanının ise çalındığını iddia etmiştir. Mahkemece, davacının ziynet eşyalarının evlilik birliği içinde davacıdan rızası dışında alındığı iddiasının ispatlanamadığı belirtilerek, düğünde takılan ziynet eşya alacağı ve nakit para alacağı talebinin reddine karar verilmiştir. Oysa, davalı bir kısım ziynet eşyasının ve paranın araç alımı için bozdurulduğunu, bir kısmının ise çalındığını beyan etmiş olmakla bu ziynetler ve para yönünden davada ispat külfeti yer değiştirmiştir. Davalı, söz konusu ziynet eşyalarının ve paranın, davacının kendi isteği ile iade edilmemek üzere verildiğini kanıtlamadıkça iade ve tazmin ile yükümlüdür....

                      UYAP Entegrasyonu