Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sonra, her bir eşin alışkanlıkları, ekonomik ve sosyal statüleri gözetilerek, kişisel harcamaları ile ayrıca kocanın 743 sayılı TKM'nin 152. maddesi gereğince evi geçindirme yükümlülüğü nedeniyle yapabileceği harcama, eşlerin kendi gelirlerinden düşülerek, gerçekleştirebilecekleri tasarruf miktarları ayrı ayrı tespit edilmeli, daha sonra her eşin tasarruf miktarının, birlikte yaptıkları toplam tasarruf miktarı içerisindeki oranı belirlenmelidir. Her bir eşin bulunan bu tasarruf oranı, çalışmaları karşılığı elde ettikleri gelirleriyle malın alımına yaptıkları katkı oranı olarak kabul edilerek, tasfiyeye konu malın dava tarihi itibariyle belirlenecek sürüm(rayiç) değeri ile çarpılmak suretiyle katkı payı alacak miktarları hesaplanır. Sözü edilen değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülmesi durumunda konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarruf Yetkisinin Sınırlanması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanununun 199'ncu maddesinde düzenlenen, eşlerden birinin tasarruf yetkisinin sınırlanması, "evlilik birliğinin korunması" önlemlerinden olup, sınırlanma şartlarının varlığı halinde evlilik birliği devam ediyorsa başvurulur. Evlilik birliğinin sona ermesi durumunda bu hüküm artık uygulanamaz. Tarafların evliliği, 15.05.2018 tarihinde, kesinleşen boşanma kararı ile sona ermiştir. Bu durumda davacı kadının tasarruf yetkisinin sınırlanması davasının esası konusuz hale gelmiştir....

      annesine devrettiğini, davalının hiçbir mali ihtiyacı bulunmamasına rağmen, son 5 yıl içerisinde bir çok taşınmazın satışını ya da devrini yaptığını belirterek, TMK 199. madde uyarınca davalı eşin tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına, davalının şirket hisseleri üzerine, banka hesapları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      KARAR Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, dava katkı payı alacağı isteğine ilişkin olduğuna, tarafların sürekli ve düzenli gelirleri ile katkısına istinaden yapılacak katkı payı alacağı hesaplamasında her iki tarafın ayrı ayrı toplam gelirleri bulunup, tarafların gelirlerinden tasarruf edecekleri miktar belirlenip, her bir eşin bu toplam tasarruf miktarı içindeki katkı oranı bulunması gerekirken, somut olayda sadece davacı erkeğin gelirleri toplanıp, toplam gelirinden tasarruf edeceği miktarın taşınmazın edinme tarihindeki değerine oranlanması yoluyla katkı oranı tespiti ve bu orana istinaden katkı payı alacağı hesaplanması hatalı olmakla birlikte, davacı lehine belirlenen sonuç alacak miktarına, temyiz edenin sıfatına, temyiz nedenlerine ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre, davalı vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul, Kanun ve bozma gereklerine uygun bulunan...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Dava, tedbir nafakası ile davalının tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına ilişkin olup, hükümle tedbir nafakasının kısmen kabulüne, tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına ilişkin talebin reddine karar verilmiş, davacı ve davalı tarafça her iki yönden temyiz edilmiştir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 04.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Yine, evlilik birliğinin temsilinde işlemi yapan eşin temsil yetkisinin bulunmaması, yapılan işlemi geçersiz kılmaz; işlemi yapan eşin üçüncü kişilere karşı sorumluluğu devam eder. Bu nedenlerle de 6098 sayılı Kanun'un iradi temsile ilişkin hükümleri ancak işin özelliğine uygun düştüğü ölçüde evlilik birliğinin temsilinde uygulanabilir. 14. Evlilik birliğini temsil yetkisinin kullanıldığı hâllerde, 4721 sayılı Kanun'un 189 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği eşler üçüncü kişilere karşı müteselsilen sorumlu olur. Kanun koyucu ikinci fıkrada eşin temsil yetkisi bulunmaksızın yaptığı işlemden sadece kendisinin sorumlu olacağını hatırlatırken devamında üçüncü kişileri de korumak amacıyla temsil yetkisinin aşıldığının üçüncü kişilerce anlaşılamaması hâlinde ilk fıkradaki düzenlemenin işlerlik kazanacağını ve yine müteselsil sorumluluk doğacağını belirlemiştir. 15....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu ve araç kaydı iptali, tasarruf yetkisinin sınırlandırılması ... ile ... ve ... aralarındaki tapu ve araç kaydı iptali, tasarruf yetkisinin sınırlandırılması davasının açılmamış sayılmasına dair ... 6.Aile Mahkemesi'nden verilen 17.09.2012 gün ve 655/585 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, tarafların 1985 yılında evlendiklerini, davalı ...'in evlilik birliği içerisinde alınan 2008 ada 3 parsel üzerindeki 3 nolu bağımsız bölüm ile ... plakalı otomobil üzerindeki tasfiyeden kaynaklanan alacağını karşılıksız bırakmak maksadıyla muvazaalı olarak davalı ... tarafından yeğeni olan diğer davalı ...'e devredildiğini açıklayarak muvazaalı işlemin iptaliyle davalı ... adına tesciline, davalı ...'in taşınmaz ve araç üzerindeki tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına karar verilmesini istemiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; kişisel ilişki, erkeğe ait malların yönetiminin kayyım tarafından yapılması yönünde tedbir kararı verilmesi ve erkeğin tasarruf yetkisinin sınırlandırılması yönünden, davalı erkek tarafından ise; tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle yargılama sırasında ileri sürülmeyen hususların temyiz aşamasında ileri sürülemeyeceğinin anlaşılmasına göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalının, 2005 doğumlu oğlu ...... cinsel tacizde bulunduğu, buna bağlı olarak çocuğun ruh sağlığının bozulduğu, davalının bu eyleminden dolayı yargılandığı yapılan soruşturma...

                Sonra, her bir eşin alışkanlıkları, ekonomik ve sosyal statüleri gözetilerek, kişisel harcamaları ile ayrıca kocanın 743 Sayılı TKM'nin 152. maddesi gereğince evi geçindirme yükümlülüğü nedeniyle yapabileceği harcama, eşlerin kendi gelirlerinden düşülerek, gerçekleştirebilecekleri tasarruf miktarları ayrı ayrı tespit edilmeli, daha sonra her eşin tasarruf miktarının, birlikte yaptıkları toplam tasarruf miktarı içindeki oranı belirlenmelidir. Her bir eşin bulunan bu tasarruf oranı, çalışmaları karşılığı elde ettikleri gelirleriyle malın alımına yaptıkları katkı oranı olarak kabul edilerek, tasfiyeye konu malın dava tarihi itibariyle belirlenecek sürüm(rayiç) değeri ile çarpılmak suretiyle katkı payı alacağı miktarları hesaplanmalıdır. Sözü edilen değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülmesi durumunda konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır....

                  Aile konutuyla ilgili tasarruf işlemine rızası gereken eş, öldüğüne göre, dava konusuz kalmıştır. Türk Medeni Kanununun 194. maddesinin rızası gereken eşe sağladığı hak, şahsa bağlı olup, bu eşin ölümü halinde mirasçılarına intikali mümkün değildir. Böyle bir durumda, aile konutuyla ilgili işleme rızası gereken eşin ölümüyle davanın esası konusuz kalır ve işlem yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanır. Bu husus gözetilerek davanın esası hakkında “karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 06.05.2015 (Çrş.)...

                    UYAP Entegrasyonu