Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.06.2015 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 25.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, babası ... 'in ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesinde kain 13448 ada, 8 parselde kayıtlı bulunan taşınmazdaki zemin katın tamamını İzmir 9....
Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Geçerli bir sözleşmenin ifa olanağı bulunmadığında 818 sayılı BK’nin 96 ve 106. maddeleri dikkate alınması gerekir. Somut olayda; davacılar noterden yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu payların satın alındığını iddia ederek tapu iptal ve tescil ikinci kademede tazminat talebinde bulunmuştur. Taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesi geçerlidir. Davacıların murisi Sebahat Budak ve davacı ... ile davalı ... Sezar arasında yapılan biçimine uygun satış vaadi sözleşmesi ile belirlenen bedelin davacılar tarafından nakten ve tamamen ödendiği sözleşmede belirtilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 08.11.2013 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 11.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi... ile davalı arasında yapılan ...3. Noterliğinin 09.10.1978 tarihli düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi ile davalının 408 ada 39 parsel sayılı taşınmazda bulunan murisi ...adına kayıtlı ev üzerindeki payının tamamını müvekkillerinin murisi...'...
etkileyecek bir bir durum mevcut ise taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin geçerliliğinden söz edilemeyeceğinden tapu iptali ve davacı adına tescili de mümkün olmayacağını, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve davacı adına tescilinin mümkün olabilmesi için tüm şartların hiçbir şekilde ve açık olması gerektiğinden davacın tarafın kötüniyetli bi şekilde açmış olduğu iş bu davanın mesnetsiz olduğunun davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....
DELİLLER : Tapu kaydı, keşif, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil, mümkün olmaması halinde bedel istemine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine asıl davada 19.08.2014 birleştirilen davada 08.08.2017 günlerinde verilen dilekçeler ile asıl davada önalım nedeniyle tapu iptali ve tescil, birleştirilen davada satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; asıl davanın aktif husumet yokluğundan reddine, birleştirilen davanın davalı ... yönünden zamanaşımından reddine, diğer davalılar yönünden esastan reddine dair verilen 30/11/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil, bozma sonrası birleştirilen dava satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir....
DELİLLER : Tapu kaydı, düzenleme şeklinde ön ödemeli konut satış vaadi sözleşmesi, gayrimenkul alım satım sözleşmesi, ödeme makbuzu, delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, düzenleme şeklinde ön ödemeli konut satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, gecikme tazminatı, olmadığı taktirde rayiç bedelin tahsili, kira bedelinin ve cezai şartın tahsili istemine ilişkindir....
Elbirliği mülkiyetinin ayrı mülkiyete dönüştürülmemesi halinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tescil istemlerinin kabul edilmeyeceği yerleşmiş bir yargısal uygulamanın sonucudur. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için gereken davaya özgü ilk şart; sözleşmenin ifa olanağının bulunmasıdır. Elbirliği ortaklığına konu bir taşınmazda bu ortaklık çözülmediği sürece sözleşme ifa edilemeyeceğinden başka yönleri aranmaksızın davanın reddine karar verilmesi gereklidir .Bu kapsamda davaya özgü dava şartlarının mevcut olmadığı anlaşılmakla DAVANIN REDDİNE" şeklinde karar verilmiştir....
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar....