Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek borçlusu ve alacaklılarının işbu dava dosyasında davalı olduğu, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalılar aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....
Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/06/2021 NUMARASI : 2021/38 2021/439 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı T10 den İstanbul İli, Maltepe İlçesi, Cevizli Mah., 3 Pafta, 16076 Ada, 127 Parsel numarada kayıtlı 14 no' lu konutu hak ve hissenin tamamını, 400.000TL bedelle satın aldığını, taraflar aralarında, Kartal 9. Noterliği' nin 30.09.2020 tarih ve 26288 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde ön ödemeli konut satış vaadi sözleşmesi yaptıklarını, müvekkilinin davalı T10 e sözleşme gereği ödemeyi yaptığı halde sözleşmede yazıldığı şekilde davacı müvekkiline gayrimenkulü devretmediğini, davalı müteahhit Engin Evrim ENGİNÖZ ile diğer davalı toprak sahipleri arasında Kartal 9....
, taahhüt, haksız fiil ve sair borç doğuran bir hukuki ilişki bulunmadığını, arabuluculuk yoluna başvurulmadan açılan davanın özel dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiğini, somutlaştırma ve delillerin gösterilmesi yükümünün yerine getirilmediğini, eksik nispi harcın ikmali gerektiğini, müvekkili banka tarafından taşınmaz kaydına tesis ve tescil edilen ipoteğin huzurdaki davaya konu taşınmazın adi yazılı şekilde düzenlenen satış vaadi sözleşmesinden önce gerçekleştiğini, ticari kredi sözleşmeleri gereğince müvekkili bankanın ipoteklerinin fek etme yükümlülüğünün doğmadığını, dava konusu taşınmazın üzerinde bulunan takyidatlar kabul edilerek devralındığını, davacının adi yazılı satış vaadi sözleşmesinden doğan taleplerini yalnızca davalı Garanti Kozaya karşı ileri sürebileceğini, 30.9.1988 tarihli 1987/2 E. 1988/2 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu(YİBGK) kararı gereğince de ipoteğin fekkinin talep edilemediğini, satış sözleşmesinin imza tarihinde taşınmaz üzerinde...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan Tapu İptali ve Tescil istemine ilişkindir. Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, ipoteğin fekki, kira ve eksik işler bedeli, terditli olarak rayiç bedeli istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karışı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. 6100 Sayılı HMK 'nun 394/1.maddesinde "karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir. Aksine karar verilmedikçe, itiraz icrayı durdurmaz."...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tapu İptal ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı vekilinin, müvekkili ile davalı arasında düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereği dava konusu taşınmazların hisseleri ile ilgili davalı adına bulunan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescil edilmesini talep ettiği, yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verildiği, verilen kararın davalı tarafından istinafa taşındığı görülmüştür....
Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil olmadığı takdirde bedel iadesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir. Ancak verilen tedbir kararının davalı banka ve finans kuruluşu dışında diğer takyidat alacaklarını da kapsadığı ve ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine konu yapılmasının önlenmesine ilişkin olduğu, bu durumun davada taraf olmayan 3....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tapu İptal ve Tescil (Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı vekili, davalının, 16/08/1996 tarihinde İmamoğlu Noterliğinde tanzim olunan gayrimenkul satış vaadi özleşmesi ile Adana İli İmamoğlu ilçesi Danacılı köyü 524 parsel sayılı taşınmazda bulunan bilcümle mirasçılık hak ve hisselerinin tamamını müvekkili T1 satmayı vaat ettiğini, bedelini ödediğini ve zilyetliğini de devraldığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil talebinde bulunduğu, yargılama sırasında davalı Elver'in dava konusu taşınmazdaki hissesini kardeşi Ömer'e devir ettiği, davacı tarafın HMK 125.md....
Noterliğinin 08/11/2002 tarih ... yevmiye no'lu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile H Blokta 2. katta, güney cepheli, 2 adet bağımsız bölümü davacı ...'e satmayı vaat ve taahhüt etmiştir. Davacının dava dilekçesinde tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tazminat istemi bulunmaktadır. Davalı ... taşınmazların yapılacağı arsayı...'na devrettiğini savunmuş bunun üzerinede davacı muvazaa iddiasında bulunmuştur. Öncelikle dava konusu taşınmazların maliki olan ve bu taşınmazı muvazaalı olarak edindiği iddia edilen... ile davacının temlik aldığı satış vaadi sözleşmesinin borçlusu olan ...'in davada yer alması gerekir. Bu nedenle mahkemece tapu kayıt maliki... ve davacının temlik aldığı satış vaadi sözleşmesinin borçlusu olan ...'...