Dava dışı yüklenici ile arsa sahipleri arasında noterde düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiği anlaşılmaktadır. Davacı ile satıcı müteahhit arasında imzalanan gayrimenkul satış sözleşmesi ile daire niteliğindeki dava konusu taşınmaz yüklenici tarafından davacı tüketiciye satışı gerçekleştirilmiştir. Davacı alıcının tüketici, yüklenici, taşınmazın daire niteliğinde olduğu, davacı ile yüklenici arasındaki gayrimenkul satış sözleşmesinin tüketici işlemi olduğu , gayrimenkul satış sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın ve ilişkinin 6502 Sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Eldeki davada muvazaanın tarafı olan zorunlu dava arkadaşı ve satıcı yüklenicinin davalı edilmemiş olması ve yüklenicinin tüketici işlemini muvazaa ile saf dışı bıraktığı iddiaları davacının tüketici vasfını ve işlemin tüketici işlemi olmasını etkilemez....
nın da bu defa aynı taşınmaz ile ilgili haklarını 20.12.1999 tarihli noterde düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davacılara devrettiği anlaşılmaktadır. Öncelikle, satış vaadinden doğan hakların aynı şekilde satış vaadi ile devredilmesinin mümkün olup olmadığının ve bunun hukuki durumunun ne olduğunun ortaya konulması gerekir. Satış vaadi sözleşmelerinin taraflarına kişisel hak verdiği tartışmasızdır. Bu niteliği gereği satış vaadinden doğan hakların da üçüncü kişilere devrinin mümkün olduğu kabul 2011/6889-20207 edilmelidir. Yargıtay da satış vaadinden doğan hakkın üçüncü kişiye temlikini geçerli saymaktadır. (Yargıtay 14. H.D. 30.3.2010 T. 2010/1003-3455 sayılı kararı) Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden doğan şahsi hakkın BK. 'nun 162....
ın müvekkili aleyhine men'i müdahale ve ecrimisil davası açtığını ve davanın halen devam ettiğini, müvekkilinin dava konusu yere zilyet olduğunu, İİK gereğince gayrimenkul satış vaadinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili, hak düşürücü sürenin geçirilmiş olması, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceği ve borçluyu tanımadığını, İİK 279 maddesinde yer alan bir yıllık sürenin geçtiği belirtilerek davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., noterden düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu dükkanı ...dan 18.700,00 TL karşılığında satın aldığını, yine düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile ...'a 22.000,00 TL karşılığında sattığını bildirmiştir. Mahkemece, davalı ...'ın 08/05/2007 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu dükkanı davalı...'...
Noterliğinin 19.06.2014 tarih ve ... yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinin davacı tarafından devri yapılmamış 83 adet bağımsız bölümlük kısmı yönünden haklı nedenle feshedildiğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DELİLLER: Tapu kaydı, Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve ekleri, İstanbul Anadolu Gayrimenkul Satış İcra Dairesi'nin 2022/392 esas sayılı Dosyası Delil listeleri sunulan ve toplanan deliller. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, ipoteğin fekki istemine ilişkindir....
ile müvekkili adına tapuya kayıt ve tescilinin yapılmasına, tapu iptali ve tescil yönündeki talepleri uygun görülmez ise davaya konu satış vaadi sözleşmesindeki bağımsız bölümün rayiç bedelinin tespit edilerek sözleşme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte, rayiç bedel belli olmadığı takdirde satış bedelinin satış vaadi sözleşmesinin düzenleme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte günümüz değerine güncellenerek ve değiştirilerek yapılan ek masrafların eklenmesi ile birlikte davalılardan müşterekn ve müteselsilen alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 146. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “Dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Kişisel borç doğuran bir sözleşme olması nedeniyle satış vaadi sözleşmesinin geçerli olması için vaat borçlusunun satış vaadinin yapıldığı tarihte tapuda kayıtlı taşınmazın maliki olması gerekmez....
Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Somut olaya gelince, dosya içerisine alınan Uzunköprü 1. Noterliği'nde 04.07.1995 tarihinde düzenlenen 5025 yevmiye sayılı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin incelenmesinde, vaad borçlusu Didar'ın 564 ada 10 parselde kayıtlı ve arsa vasfında bulunan gayrimenkul üzerindeki 2. kat 2 nolu daireyi tüm arsa payı ile birlikte vaad alacaklısı Halil İbrahim'e satmayı vaad ettiği görülmüştür. Buradan anlaşılacağı üzere 04.07.1995 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde 2 nolu daire satışa konu edilmiştir. Tapu kayıt bilgileri incelendiğinde, 10 nolu parselin üzerinde bir yapı bulunmakla birlikte dava konusu taşınmazda kat mülkiyeti yahut kat irtifakı bulunmadığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, çekişme konusu 46 ada 15 parsel sayılı taşınmazın kayden maliki iken 17.10.2011 tarih ve 12538 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesine inanarak ve güvenerek davalı şirkete devrettiğini, ancak davalı şirket tarafından taşınmazda hiçbir şey yapılmadığını, taşınmazın boş bırakıldığını ileri sürerek davalı adına olan kaydın iptali ile adına tesciline, üzerindeki haciz ve ipotek şerhlerinin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.10.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.05.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, davalıların müşterek murisi ...'in maliki bulunduğu 189 parsel sayılı taşınmazdaki 2/200 hissesi ile 190 parsel sayılı taşınmazdaki 2/200 hissesinin tamamını .../... Noterliğinin 04.04.1996 tarih ve ...yevmiye nolu düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi ile 200.000.000 TL bedel karşılığında satmayı vaat ve taahhüt ettiğini, ...'...