"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.7.2003 gününde verilen dilekçe ile 3402 sayılı yasanın 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 12.12.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. Davacılar Kadastro Müdürlüğünün 21.7.2003 tarihli işlemi ile 6977 parsel sayılı taşınmazda tersimat hatasının düzeltildiğini, ancak bu düzeltme işleminin hatalı olduğunu, taşınmazın doğu sınırında da tersimat hatasının bulunduğunu ileri sürerek, işlemin iptalini istemiştir....
Kadastro müdürlüğünün resen veya ilgililerin başvurusu üzerine yapacağı açıklanan düzeltme işlemlerinin ilgililere tebliğinden sonra, ilgililerin sulh hukuk mahkemesine 30 gün içinde açacakları davada, düzeltme işlemi yararına olan kişi ya da kişileri hasım göstererek işlemin iptalini isteyebilir. Düzeltme işleminin kadastro müdürlüğünce resen yapıldığı durumlarda müdürlüğe karşı da dava yöneltilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesine dayanılarak yapılan düzeltme işleminin kaldırılması istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 09.02.2012 tarih ve 2012/1 sayılı Kararı uyarınca, davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 16.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 16.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin kaldırılması isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 12.02.2016 tarihli ve 2016/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 16. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 24.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : 3402 SY'NIN 41.MD.Sİ UYARINCA YAPILAN DÜZELTME İŞLEMİNİN KALDIRILMASI -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; kadastro kanununun 41. maddesine göre yapılan düzelmenin kaldırılması istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 16. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 18.2.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : 3402 Sy'nın 41. Md.si Uyarınca Yapılan Düzeltme İşleminin Kaldırılması ... Taraflar arasında Düzce 1. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacılar tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olup, bu kez davacılar vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... ve arkadaşları, ... Köyünde bulunan 134 parsel sayılı taşınmazın malikleri olduklarını, davalının ise komşu 375 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, taşınmazlar üzerinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41. maddesi gereğince düzeltme işlemi yapıldığını ancak yapılan işlemin hatalı olduğunu belirterek, düzeltme işleminin iptaline karar verilmesi istemiyle dava açmışlardır. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 12.05.2008 gününde verilen dilekçe ile 3402 sayılı Yasanın 41. maddesine göre yapılan düzeltme işleminin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine dair verilen 21.11.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. 5304 Sayılı Kanunun 9.maddesi ile yapılan değişiklikten sonra anılan madde; “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir...
Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesine göre süresinde açılan davanın sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 3402 sayılı Kanununun 41/I. maddesinde “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re'sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir.”...
/2015 tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğini, yapılan düzeltme işlemine 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca itiraz ettiklerini, yapılan maddi bir hata varsa bunun Devletin sorumluluğunda olduğunu, 256 sayııl parselin malikleri olarak yarı oranda mülkiyet kaybına uğradıklarını, 257 sayılı parsel maliklerinin ise yarı oranda mülkiyet kazandıklarını beyan ederek; tapu kaydında yapılan düzeltme işleminin iptalini talep etmiştir....
Davalılar, davanın reddini savunmuş, mahkemece düzeltme işleminin mülkiyet değişikliğine neden olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalılar temyiz etmişlerdir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. 5304 Sayılı Kanunun 9.maddesi ile yapılan değişiklikten sonra anılan madde; “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir....