Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kooperatif ödemelerinin bir kısmının mal ayrılığı bir kısmının da edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemlerde yapılması halinde;mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde (01.01.2022 tarihine kadar)her bir eşin kooperatif ödemelerine yaptığı katkı oranı,katkı payı alacağı hesaplama yöntemi kullanılarak belirlenmelidir.Kişisel mal olarak kabul edilen bu katkı oranı,01.01.2022 tarihinden sonra geçerli olacak edinilmiş mallara katılma rejimi kurallarına göre hesap edilecek"değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak miktarlarının tespitinde gözetilmelidir. Somut olayda;Davaya konu taşınmaz kooperatif üyeliğinden ferdileşme yolu ile edinilmesine rağmen mahkemece kooperatif kayıtları getirtilmemiş,bu yönde araştırma ve değerlendirme yapılmamıştır....

Dava, katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir. 2....

    Köyiçi mevkii 4/333 cilt / sayfa 302/19 ada Giresun / Görele şeklinde dava konusu taşınmazlarını üçüncü kişilere devrine engel olmak üzere tapu kaydı üzerine ve karşı yan üzerine kayıtlı araç üzerine tedbir konulmasına, yapılacak tahkikat sonucunda ortaya çıkacak duruma göre taleplerini arttırma hakları saklı kalmak kaydıyla harca esas değer olarak gösterdikleri 1.000,00.-TL katkı payı alacağı, 500,00.-TL değer artış payı alacağı, 500,00.-TL'de katılma alacağı olmak üzere toplam 2.000,00.-TL alacağın (katkı payı alacağı için dava tarihinden, değer artış payı ve katılma alacağı için karar tarihinden itibaren hesaplanacak faizi ile birlikte) davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Diğer yandan davacı tarafın faiz isteği üzerine mahkemece değer artış payı alacağı bakımından dava tarihinden, katılma alacağı bakımından kararın kesinleştiği tarihten geçerli olarak yasal faize hükmedilmiştir. TMK.nun 225. maddesine göre, evliliğin boşanma ile son bulması halinde mal rejimi boşanma dava tarihi itibariyle sona erer. Ancak, TMK.nun 232.maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde malların sürüm değerleri esas alınmakta olup TMK. nun 239. maddesinde de, aksine bir anlaşma yok ise tasfiye tarihi olan değer artış payı ve katılma alacağı davasının karar tarihi itibariyle faiz yürütüleceği hükme bağlanmıştır. Bu bakımdan, davanın kabulüne karar verildiği takdirde faizin başlangıç tarihinin, değer artış payı ve katılma alacağı davasının hükme bağlandığı 9.11.2010 karar tarihi olması gerekirken her iki taraf aleyhine değişik tarihler itibarıyla faize hükmedilmiş olması da doğru olmamıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Değer artış payı alacağı, katılma alacağı ... ile ..... aralarındaki değer artış payı alacağı, katılma alacağı davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair Bursa 7. Aile Mahkemesi'nden verilen 02.10.2014 gün ve 173/753 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 26.05.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı vekili Avukat... geldi, başka kimse gelmedi....

        Mahkemece katkı payı oranı ve alacağının belirlenmesi için alınan bilirkişi raporlarında iki tarafın gelirlerinin kesin olarak belirlenme imkanı olmadığı açıklanarak TKM’nin 152.maddesi ile TMK’nun 4.maddesinde yazılı hakkaniyet ilkesi de gözetilerek davacının katkı oranı 12.10.2009 tarihli raporda % 20, 28.07.2010 tarihli raporda ise %50 olarak belirlenmiş, çelişkinin giderilmesi amacı ile alındığı anlaşılan 23.03.2012 tarihli raporda ise, katkı oranının benzer şekilde Borçlar Kanununun 42 ve 43.maddeleri gereğince mahkemece resen takdir edilmesi gerektiği bildirilmiştir. Mahkemece, katkı payı alacağı ile ilgili olarak anılan maddelerden hareketle davacının katkı oranının % 20 olduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Dosya kapsamına göre evlilik tarihi sonrasında her iki tarafın da Almanya’da çalışarak gelir elde ettikleri konusunda ihtilaf yoktur....

          Davalı duruşmada alınan beyanında özetle; Açılan davayı kabul ettiğini, davacı ile evlilik birliğini devam ettirmelerinin mümkün olmadığını, karşılıklı protokol düzenlediklerini, protokol altındaki imzanın kendisine ait olduğunu, davacıdan herhangi bir tedbir ve yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminat, mal rejiminden kaynaklanan davalar, katkı payı alacağı, değer artış payı alacağı, katılma alacağı, ziynet ve çeyiz eşyası alacağı ve sair ekonomik talebim ile yargılama gideri talebi olmadığını, davacı için aylık 2.000,00 TL kira ödemesi yapma konusunda anlaştıklarını, protokol doğrultusunda boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir....

          Buna göre; mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde(01.01.2002 tarihine kadar) eşlerin kooperatif ödemelerine yaptıkları katkı oranı, 743 sayılı TKM, Borçlar Kanunu'nun genel hükümleri ile Yargıtay ve Dairemizce kabul edilen "katkı payı alacağı" hesaplama yöntemi göz önünde bulundurularak belirlenmelidir. Kişisel mal olarak kabul edilen bu katkı oranı, 01.01.2002 tarihinden sonra geçerli olacak edinilmiş mallara katılma rejimi kurallarına göre, hesap edilecek "değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak" miktarlarının tespitinde gözetilecektir. Bunun için, öncelikle iddia ve savunmalar doğrultusunda kooperatif üyeliğine ve ödemelere ilişkin belgeler, eşlerin katkıda kullandıklarını ileri sürdükleri malvarlıkları(miras, ziynet, bağış vs) ile mal ayrılığı dönemine ilişkin düzenli ve sürekli gelirlerine(maaş, gündelik, kar payı vs) ilişkin belgeler bulundukları yerlerden eksiksiz olarak getirtilerek uyuşmazlığın çözümünde göz önünde bulundurulmalıdır....

            artış payı alacağı ve ayrıca uygun görülecek katılma alacağının davalıdan tahsilini talep ettiklerini açıklamıştır....

              Buna göre; Mahkemece öncelikle davacının kıdem tazminatının, yukarıda bahsedilen Dairemizin ilke ve uygulamaları doğrultusunda evlilik birliği öncesine tekabül eden kişisel mal miktarı bulunarak, bu miktarla ,davaya konu taşınmaz üzerinde evlilik birliği içinde yapılan iyileştirmelere yapmış olduğu katkı oranı tespit edilerek, değer artış payı alacağına hükmedilmesi, değer artış payı alacağı çıkarıldıktan sonra kalan güncel iyileştirme değeri ile taşınmazın iyileştirmeler yapılmadan önceki durumunun güncel değeri toplamı üzerinden, önceki bozma ilamı ile kesinleşen % 21,54 edinilmiş mal oranı ile çarpımı neticesi artık değerin bulunması ve bunun yarısına da katılma alacağı olarak hükmedilmesi, hüküm verirken bozmadan sonra ıslah yapılamayacağının ve temyiz edenin sıfatının da gözetilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                UYAP Entegrasyonu