Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesi uyarınca davacı tarafından ödenen 500.000 TL avans ödemesinin sözleşmeden dönülmesi halinde istenemeyeceğinin açıkça kararlaştırıldığı, dolayısıyla avans olarak verilen bu bedel cayma akçesi olarak taraflarca açıkça kararlaştırılmıştır. Davacı, davalının kusuru nedeniyle sözleşmeden döndüğünü ispat edemediği için bedelin tamamen iadesini isteyemeyecektir. Ancak TBK'nun 51, 52 ve 525. maddeleri uyarınca hakkaniyet çerçevesinde değerlendirme yapmak zorunluluk arz etmektedir. Buna göre davalı tarafından verilen hizmetin kapsamı, sözleşmeden dönülmesi nedeniyle davalının uğrayacağı zararın boyutu ve cayma bedeli olarak kararlaştırılan miktarın fahişliği gözönünde bulundurularak hakkaniyet ölçüsünde cayma akçesinden 450.000 TL indirim yapılarak davacıya iade edilmesi gerektiği takdir ve sonucuna varılmıştır. Dolayısıyla bu miktar üzerinden icra takibine yapılan itirazın iptaline dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....

    TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 67117 numaralı devremülk satış sözleşmesinin imzalandığını, sözleşme kapsamında toplam 14.540,00- TL ödeme yapıldığını, devre mülk tapusunun 27/12/2018 tarihinde alındığını, müvekkili tarafından mülkün tecrübe ve muayene edilemediğini beyanla sözleşmenin geçersizliğinin tespitine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ise cayma hakkının süresinde olduğunun kabulü ile sözleşmelerin iptaline, davalıya ödenen 14.540,00- TL'nin avans faizi ile birlikte müvekkiline iadesine ve müvekkili adına olan tapu kaydının iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    yetkili olduğundan ve dava konusu taşınmaz ..... olduğundan kesin yetkili mahkeme......olması nedeniyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ....ahkemesince ise devremülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi yönünde açılan davalarda tapu devri gerçekleşmiş olmasına rağmen uyuşmazlığın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, kesin yetki kuralı bulunmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....

      DELİLLER : Yazılı beyanlar, tapu kayıtları ve tüm dosya kapsamı. DEĞERLENDİRME-GEREKÇE: Dava, devre tatil sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Taraflar arasında 22/06/2014 tarihli “Erzin İsos A.Ş Erzin İsos Termal Resort Devre Mülk Satış Vadi Sözleşmesi” başlıklı, sözleşmenin imzalandığı, Ancak, 6502 sayılı TKHK'nun 50/9. maddesinde, “Devre tatile konu taşınmazın ön ödemeli satılması durumunda, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır.” şeklinde yer alan düzenlemeyle devir ve teslim edilene kadar geçen sürede sözleşmenin askıda olduğu belirtilmiştir. Yine, tüketici teslim ve devir edilene kadar herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönebilir. Devre tatil sözleşmesinde davacının 08 Temmuz - 22 Temmuz dönemi için 2....

      KARAR Davacı, davalı ile yapılan devremülk satış sözleşmesinin geçerli şekilde yapılmadığından bahisle devremülk satış sözleşmesinin iptali ile ödediği bedelin iadesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, .... Asliye hukuk mahkemesinin 2014/508 Esas sayılı dosyası arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu anlaşıldığından her iki dosyanın BİRLEŞTİRİLMESİNE, karar verilmiş; hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. Dava, devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesine ilişkindir. Birleştirilmesine karar verilen .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/508 Esas sayılı dava dosyası incelendiğ'inde; dava konusunun aynı sözleşmenin iptali, davalının ise Kuşadası Otel İşletmeleri Ltd. Şti. Olduğu anlaşılmakla aralarında bağlantı bulunduğu görülmüştür. Ancak birleştirilen .......

        Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davada görevli mahkemenin tüketici mahkemeleri olmadığını, müvekkilinin tapuda pay devri işlemini gerçekleştirdiğini, dolayısıyla geçersizlik şeklindeki mahkeme kabulünün hatalı olduğunu, tapu devri ile cayma hakkından zımnen imtina edildiğini, tapu müdürlüğünde yapılan devre ilişkin cayma hakkının kullanılamayacağını, cayma süresinin sözleşme tarihinden sonra başlayacağını, müvekkilinin kendisine yükümlediği tüm edimleri yerine getirdiğini, tesisin tamamlandığını ve faaliyetine devam ettiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması haksız davanın usulden ve esastan reddedilmesini talep etmiştir. GEREKÇE Dava, taraflar arasındaki devre mülk sözleşmesinin cayma hakkının kullanılmış olmasından kaynaklı feshi ile sözleşme gereği davalıya ödenen bedelin iadesi ve verilen senetlerin iptali talebini içermektedir....

        Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan Giresun 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince Giresun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 30/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkemece, Davanın KABÜLÜ ile, Taraflar arasında düzenlenen 05/12/2012 tarihli devremülk pay vadi sözleşmesinin iptaline, Davacı tarafından sözleşme kapsamında ödenen 9.250,00 TL'nin davalıdan tahsiline, Sözleşme kapsamında düzenlenen tüketici aleyhine borç doğurucu nitelikteki 11.550,00 TL değerinde senet aslının davalıdan alınarak davacı tarafa iadesine, karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 05.12.2012 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, taraflar arasında 05.12.2012 tarihli devremülk satış vaadi sözleşmesi tanzim edildiği, 6502 Sayılı Yasanın 50/2....

            KARAR Davacı, davalı ile 20/06/2010 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek 20.06.2010 tarihli devremülk sözleşmesinin iptalini, ödediği 13.400,00 TL bedelin iadesini ve sözleşmede belirtilen tarihte devremülkün teslim edilmemesi nedeniyle 9.500,00 TL cezai şartın tazminini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkeme Sıfatıyla) Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ile ödenen bedelin ve senetlerin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada Bakırköy 6. Tüketici ve Yalova 3....

                UYAP Entegrasyonu