hesap özetinden de anlaşılacağı üzere bedel iadesi talebinin yerine getirilmediğini, hukuka aykırı olarak tahsil edilen ve iade edilmeyen 3.400,00 TL bedelin ihtarname tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep etmiştir....
Hukuk Dairesinin istikrar kazanmış kararlarında; işlemin tüketici işlemi olduğu, talep bedel iadesine ilişkin olup taşınmazın aynına yönelik olmadığı ve tüketicinin kendi ikametgahında dava açabileceği benimsenmiş ise de; tapu devrinin yapıldığı eldeki dava ile emsal davalarda davanın kabulü ve sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ile bedel iadesine karar verilmesi ihtimalinde tapunun iadesinin temini kapsamında iptali ve tescili zorunlu olduğundan; huzurdaki davanın taşınmazın aynına ilişkin olmadığının ileri sürülemeyeceği, kamu düzenine ilişkin kesin yetki hali olan tapunun iptali ve tescili kararının taşınmazın bulunduğu yargılama sahası dışındaki mahkeme tarafından verilmesinin mümkün olmadığı,dolayısıyla 6100 sayılı HMK’nın 12/1. maddesi gereğince “Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.” hükmüne yer...
K A R A R Davacı, davalı ile 09.11.2017 tarihli EPT 1207 nolu devremülk satış sözleşmesi imzaladığını, toplamda 8.300,00 TL ödeme yaptığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek devremülk sözleşmesinin iptalini ve ödenen 8.300,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte iadesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, taraflar arasında imzalanan 09/11/2012 tarih EPT1207 numaralı devremülk sözleşmesinin feshine ve 8.300,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....
Dosya kapsamından, uyuşmazlık taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. 2. Sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkin davalarda yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Bu yetki kuralı kesin olmadığından 6100 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. 3. 6502 sayılı Kanun'un 73 üncü maddesinin beşinci fıkrasında tüketici davalarının, tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinde de açılabileceği belirtilmişse de bu kural 6100 sayılı Kanun'un yetkiye ilişkin kurallarının yanında bir ek yetki kuralıdır. 4....
Mahkemece, bu bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş ve misli ile değişim kararından sarfınazar edilmiş ise de; Somut olayda; “0 km” de alınan aracın, üretim arızası olduğu halde tüketiciye satılıp, teslim edildiği; “EPC sistemi” arızası nedeniyle araç üzerinde yetkili servis eliyle bir çok kez tamir amaçlı müdahale edilmesine karşın arızaların giderilememiş olduğu dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile de tespit edilmiş bulunduğu; arızanın giderilememiş olması yanında tüketicinin araca duyduğu güvenin sarsılması nedeniyle araçtan beklediği yararı sağlayamadığı, davacı tüketicinin seçimlik hakkını bedel iadesi yönünde kullanmış bulunması karşısında tüketicinin bu şekilde aracı değer düşüklüğüne ilişkin zararı giderilerek de olsa kullanmaya zorlanamayacağı, belirgindir. Dosya kapsamından eldeki dava yönünden, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi isteme koşulları gerçekleşmiştir....
Hal böyleyken, terditli olarak satım sözleşmesinde değişim olmazsa dönmeye dair seçim hakkının kullanılmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Öte yandan aracın 9 kere servise götürülmesine rağmen sonuç alınamaması nazara alındığında da ihtarnamede süre vermenin faydasız kalacağı da aşikârdır. Usulüne uygun dönme beyanı ve tebliği dikkate alınarak bedel yönünden temerrüt faizi başlangıcının, ihtarın tebliğ tarihi olan 12/04/2018 tarihinden itibaren başlatılması gerekmektedir. Kaldı ki, TBK’nın 229/1-1. bendinde de satım sözleşmesinden dönme halinde dönme ile birlikte ödenmiş olan satış bedelinin faizi ile birlikte geri istenebileceği düzenlenmiştir. Açıklanan nedenlerle kararın temerrüt faizi başlangıcının dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiği fikrine iştirak olunmamıştır. Üye ......
Hal böyleyken, terditli olarak satım sözleşmesinde değişim olmazsa dönmeye dair seçim hakkının kullanılmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Öte yandan aracın 9 kere servise götürülmesine rağmen sonuç alınamaması nazara alındığında da ihtarnamede süre vermenin faydasız kalacağı da aşikârdır. Usulüne uygun dönme beyanı ve tebliği dikkate alınarak bedel yönünden temerrüt faizi başlangıcının, ihtarın tebliğ tarihi olan 12/04/2018 tarihinden itibaren başlatılması gerekmektedir. Kaldı ki, TBK’nın 229/1-1. bendinde de satım sözleşmesinden dönme halinde dönme ile birlikte ödenmiş olan satış bedelinin faizi ile birlikte geri istenebileceği düzenlenmiştir. Açıklanan nedenlerle kararın temerrüt faizi başlangıcının dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiği fikrine iştirak olunmamıştır. Üye ......
Hal böyleyken, terditli olarak satım sözleşmesinde değişim olmazsa dönmeye dair seçim hakkının kullanılmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Öte yandan aracın 9 kere servise götürülmesine rağmen sonuç alınamaması nazara alındığında da ihtarnamede süre vermenin faydasız kalacağı da aşikârdır. Usulüne uygun dönme beyanı ve tebliği dikkate alınarak bedel yönünden temerrüt faizi başlangıcının, ihtarın tebliğ tarihi olan 12/04/2018 tarihinden itibaren başlatılması gerekmektedir. Kaldı ki, TBK’nın 229/1-1. bendinde de satım sözleşmesinden dönme halinde dönme ile birlikte ödenmiş olan satış bedelinin faizi ile birlikte geri istenebileceği düzenlenmiştir. Açıklanan nedenlerle kararın temerrüt faizi başlangıcının dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiği fikrine iştirak olunmamıştır. Üye ......
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK 353 maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır. Dava, ayıplı ürün teslimi nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi taleplerine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Devre mülk sözleşmesinden cayma hakkı kullanıldığından bahisle ödenen bedelin iadesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olarak açılan davada Antalya 3.Tüketici ve Yalova 2....