WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık Uyuşmazlık, devremülk sözleşmesinden cayma hakkı kullanıldığından bahisle ödenen bedelin iadesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....

    hesap özetinden de anlaşılacağı üzere bedel iadesi talebinin yerine getirilmediğini, hukuka aykırı olarak tahsil edilen ve iade edilmeyen 3.400,00 TL bedelin ihtarname tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep etmiştir....

      Ayıp halinde alıcının hakları 6098 sayılı TBK'nın 227- (1) maddesinde; "Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, İmkan varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme" olarak sayılmıştır. Alıcının genel hükümlere göre tazminat hakkının saklı olduğu da hüküm altına alınmıştır (m.227/1). Davacının talebinin sözleşmeden dönme ve bedel iadesi olduğu görülmektedir. Eldeki davada; satıma konu aracın satım km sayacı ile oynandığı gerek bilirkişi raporu gerekse TÜVTÜRK kayıtları ile belirlenmiştir. Aracın km sayacı ile oynanması aracı ayıplı hale getirir ve bu ayıbın gizli ayıp olduğu açıktır (6502 sayılı TKHK m.8)....

      Maddesi ile güvence altına alınan dürüstlük kuralının ihlaline sebebiyet vermekte olduğunu, keza Medeni Kanunla güvence altına alınan "hakkın kötüye kullanılmaması" kuralının, özel kanun mahiyetinde olan Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'da bu yönde bir hüküm bulunmaması nedeni ile zarar görebileceği ve bu kuralın tüketiciler tarafından ihlal edilebileceğinin açık olduğunu, bu nedenle, herhangi bir hukuk ve hak ihlaline sebebiyet vermemek adına, Türk Medeni Kanunu tüketicinin ayıplı ifa karşısında sahip olduğu sözleşmeden dönem-bedel iadesi hakkı bakımından da bir sınır teşkil etmesinin gerektiğini, dolayısıyla, uygulamada ve Yargıtay kararlarında "sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkının kullanılmasının hakkın kötüye kullanılması sayılabildiği hallerde tüketicinin, diğer seçimlik haklarını kullanmak zorunda olduğu" görüşünün hakim olduğunu, *Tüm bu hususların yanı sıra bilirkişi ek raporunda dresuar mobilya kapaklarının çekmece ayarlarının yeniden yapılmasının mümkün olduğunu;...

      Dava, taraflar arasında yapılan devremülk satış sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Ancak taraflar arasında düzenlenen devremülk satış sözleşmesinin tapuda resmi şekil şartına tabi olmasına rağmen bu şekil şartına uyulmadığından geçersiz olduğu ve geçersiz sözleşme nedeniyle de davacıların kullanamadıkları döneme ilişkin kira bedeli taleplerinin olduğu gözetildiğinde bu taleplerinin kabulü mümkün değildir. Bu durumda, geçersiz satış sözleşmesi nedeniyle taraflar yalnızca aldıklarını iade ile yükümlüdür. Davacılar, geçersiz sözleşmeye dayalı olarak cezai şart ve sair taleplerde bulunamaz. Mahkemece, cezai şarta ilişkin bedel talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

        Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı firmadan 02/08/2014 tarihinde Hisseli Gayrimenkul sözleşmesi ile 3.000,00 TL'si kredi kartı ile kalan 14.000,00 TL'si de 08/09/2014 tarihinde Bank Asya kanalı ile davalı firmanın hesabına aktarılarak toplamda 17.000,00 TL'ye sözleşme yapılarak hisseli satış sözleşmesi tanzim edildiğini, davalı firmanın hiçbir edimlerini yerine getirmediğini, aidatların her yıl enflasyon oranında arttığını, 6502 sayılı yasaya göre yapı ruhsatı olmadığını bu nedenle satışın usul ve yasaya aykırı olduğunu, sözleşmenin devre mülk sıfatında değil devre tatil mahiyetinde olduğunu, aradan zaman geçmesine rağmen davalının tapu ile ilgili bir girişimde bulunmadığını, devre mülk olarak satışı ile tapu devrinin şartları ve şekli konusunda edimleri yerine getirmediğini, devre tatilin ön ödemeli olarak satılması halinde, inşaatı sürerken tamamlanması vaadine dayalı olarak satışından devir ve teslim tarihine kadar tüketicinin her hangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme...

        Somut dosyada, davacı tarafça 17.05.2021 tarihli noter sözleşmesiyle 34 XX 639 plakalı aracın davalı T3’dan 119.000 TL satış bedeliyle satın aldığı, araç satın alınmadan evvel diğer davalı firmadan Ekspertiz Raporu alındığı, oysa satış öncesi aracın ayıplı olması nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, olmadığı takdirde tazminat istemiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Davacı tarafça terditli talepte bulunularak eldeki dava açılmış olup davacının asli talebi ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesine ilişkin olup asli talep yönünden dava değeri (119.000 TL ) dava tarihi itibariyle hakem heyeti görevini aşmakta olduğundan mahkemenin görev sınırı dahilindedir....

        güncel değeri hesaplanarak faizi ile birlikte müvekkiline iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, Kombi Tatil Kenti Devremülk Sözleşmesi ile davalı belediyenin öncülüğü ve davalı şirketin katılımı ile yapılan devremülklerden 7 adet A grubu, 5 adet B grubu ve 5 adet C grubu devremülk satın aldığını, bu devremülklerin tam daireyi oluşturduğunu, devremülkleri peşin olarak aldığını, ancak davalının sözleşme gereği edimlerini yerine getirmediğini, yapması gerekenleri de yapmadığını, davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, devremülkün teslim edilmediğini ileri sürerek, 17 adet devremülkün rayiç değeri 125.000,00-TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir....

          K A R A R Davacı, davalı ile 09.11.2017 tarihli EPT 1207 nolu devremülk satış sözleşmesi imzaladığını, toplamda 8.300,00 TL ödeme yaptığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek devremülk sözleşmesinin iptalini ve ödenen 8.300,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte iadesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, taraflar arasında imzalanan 09/11/2012 tarih EPT1207 numaralı devremülk sözleşmesinin feshine ve 8.300,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....

            UYAP Entegrasyonu