"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Devremülk sözleşmesinden kaynaklanan aktin feshi Uyuşmazlık, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 6/B ve 23. maddesine göre devremülk sözleşmesinden kaynaklanan aktin feshi ve sözleşmenin tapudan terkini istemine ilişkindir. Mahkemenin nitelemesi de bu yöndedir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 18/04/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Sözleşmeden dönme, sözleşmeyi sona erdiren ve tarafların iradelerine bağlı sebeplerden birisidir. Bedel karşılığı eser sözleşmelerinde dönme beyanı tek taraflı bozucu yenilik doğuran bir irade beyanı olduğundan, karşı tarafa ulaşması ile hukuki sonuçlarını doğurur ------Fesih veya dönme sözcüğü kullanılmasa da iş bedelinin geri istenmesi gibi dönme iradesini gösteren beyanlarda bulunulmuş ise sözleşmeden dönme iradesinin bildirildiğinin kabulü gerekir-------- Dönme halinde sona erme geriye etkili sonuç doğuracağından taraflar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre aldıklarını karşı tarafa iade etmekle yükümlüdür....
Sözleşmeden dönme, sözleşmeyi sona erdiren ve tarafların iradelerine bağlı sebeplerden birisidir. Bedel karşılığı eser sözleşmelerinde dönme beyanı tek taraflı bozucu yenilik doğuran bir irade beyanı olduğundan, karşı tarafa ulaşması ile hukuki sonuçlarını doğurur ------Fesih veya dönme sözcüğü kullanılmasa da iş bedelinin geri istenmesi gibi dönme iradesini gösteren beyanlarda bulunulmuş ise sözleşmeden dönme iradesinin bildirildiğinin kabulü gerekir-------- Dönme halinde sona erme geriye etkili sonuç doğuracağından taraflar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre aldıklarını karşı tarafa iade etmekle yükümlüdür....
Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) ile Yalova 4. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi, verilenlerin iadesi istemine ilişkindir. Düzce 2....
Mahkemece, ayıplı bilgisayarın davalılara iadesine, satış bedeli 2.034.21 YTL'nin dava tarihinden değişen oranlarda yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılarca temyiz edilmiştir. Dava konusu bilgisayarın ayıplı olduğu ve davacı tüketicinin 4077 Sayılı Yasanın 4. maddesi gereği bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullandığı ayıplı bilgisayarın halen davacı yedinde olduğu dosya içeriği ile sabit olup, mahkemeninde kabulü bu yöndedir. Davacı sözleşmeden dönme hakkını kullanarak bedel iadesini istediğine göre kendi yedinde olan bilgisayarı da davalıya iade ile yükümlüdür. Bilgisayarı iade etmedikçe bedelin istirdadınıda isteyemez. Davacı bu kararın infazını icra müdürlüğünden talep ettiğinde bilgisayarıda satıcıya iade etmedikçe kararı bedelin istirdarına ilişkin kısmının infazı mümkün değildir. Hal böyle olunca davacı alacağına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi mümkün değildir....
K A R A R Davacı, davalı ile 09.05.2015 tarihli 11.260,00-TL bedelli devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, toplamda 1.600,00-TL ödeme yaptığını, davalıya senet imzalayarak verdiğini, tapuda devir işleminin gerçekleşmediğini belirterek, 09.05.2015 tarihli 11.260,00 TL. bedelli devremülk sözleşmesinin iptalini, ödediği bedel olan 1.600,00-TL’nin yasal faizi ile iadesini ve sözleşme nedeniyle imzaladığı borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile; taraflar arasında imzalanan 09/05/2012 tarih .......
Uğradığı tecavüz nedeniyle, fizik ya da manevi acılar duyan, ruhsal dengesi bozulan, yaşama sevincini kaybeden kişi manevi tazminat isteyebilir. Somut olayda, TMK'nun 24'üncü maddesi anlamında davacının doğrudan kişilik haklarına tecavüz söz konusu olmadığı gibi, BK'nun 49'uncu maddesinde belirtilen manevi tazminat isteme koşulları da oluşmadığından manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir..." şeklinde belirtilen gerekçeler ile AYIP NEDENİYLE SÖZLEŞMEDEN DÖNME TALEPLİ AÇILAN DAVANIN KABULÜNE, a-Davacı tarafından 08/08/2021 tarihinde satın alınan ve davacıda bulunan dava konusu yatak odası takımı ve yemek odası takımının ayıp nedeniyle davacı tarafından davalıya iadesine, b-Davalı tarafa ödenen 19.250,00- TL'nin ürünlerin iade edileceği tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, MANEVİ TAZMİNAT TALEPLİ AÇILAN DAVANIN REDDİNE, dair karar verilmiştir....
Tüketici Mahkemesi ile ...3. Asliye Hukuk Mahkemelerince (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: KARAR Dava, devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi, verilenlerin iadesi ve borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.... 6. Tüketici Mahkemesince, sözleşmenin hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi başlıklı olarak yılın belli döneminde konaklama imkanı veren devre tatil sözleşmesi mahiyetinde olduğu, devre tatil sözleşmesi için mevzuatta gerekli hükümlere uyulmadığı, bu şekilde esasen batıl olduğu, teslim gerçekleşmeden bir süreye tabi olmadan cayma hakkının kullanılabileceği, davalı adına yapılan tapu devrinin dava dışı ... Turizm ... A.Ş.'...
KARAR Davacı, davalı ile 27.01.2012 tarihinde devremülk sözleşmesi imzaladıklarını, 30.05.2013 tarihinde devramülkün teslim edilmesi gerektiğini ancak teslimin gerçekleşmediğini, inşaatın hala devam ettiğini, 20.08.2013 de davalıya ihtar çektiklerini, cayma hakkını kullandığını ve satış bedelinin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, devremülk sözleşmesinden kaynaklı satış bedelinin iadesi talebine ilişkindir. Davacı, teslimin taahhüt edilen sürede gerçekleşmemesi nedeniyle 20.08.2013 tarihinde davalıya yolladığı ihtarla cayma hakkını kullandığını, ödediği bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, davalı ise sözleşmenin sadece davacı tarafından değil aynı zamanda eşi ... tarafından da imzalandığını, davacının tek başına husumet ehliyeti olmadığını savunmuştur....
Somut olayda, dava, taraflar arasında düzenlenen devremülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan İstanbul 4. Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince İstanbul 4. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 23/01/2020 gününde oy birliği ile karar verildi....