Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davada Eskişehir Tüketici Mahkemesi ile Yalova 3. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkindir....

    Mahkemece, davanın kabulü ile, 24.500,00-TL‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Uyuşmazlık, taraflar arasında yapılan devremülk satış sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Ancak taraflar arasında düzenlenen devremülk satış sözleşmesinin tapuda resmi şekil şartına tabi olmasına rağmen bu şekil şartına uyulmadığından geçersiz olduğu, mahkemece geçersiz sözleşme nedeniyle de davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu durumda geçersiz satış sözleşmesi nedeniyle taraflar yalnızca aldıklarını iade ile yükümlüdür. Davacı geçersiz sözleşmeye dayalı olarak cezai şart ve sair taleplerde bulunamaz....

      KARAR Davacı, davalı ile 18/01/2015 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 8.000 TL ödeme yaptığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek 18.01.2015 tarihli devremülk sözleşmesinin iptalini, ödediği 8.000 TL'nin avans faizi ile birlikte iadesini ve sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....

        Devre tatil, uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri ve bu sözleşmelerle birlikte düzenlenmiş olan yeniden satım, değişim ve ilgili diğer tüm sözleşmeler cayma hakkının kullanılması ile birlikte kendiliğinden sona erer. (7) Tüketicinin ödeyeceği bedel, kısmen veya tamamen satıcı veya sağlayıcı ile kredi veren arasındaki anlaşmaya dayanılarak bir kredi veren tarafından karşılanıyorsa, tüketicinin sözleşmeden cayması ve buna ilişkin bildirimin cayma süresi içinde ayrıca kredi verene de yöneltilmesi hâlinde, bağlı kredi sözleşmesi de herhangi bir tazminat veya cezai şart ödeme yükümlülüğü olmaksızın sona erer. (9) Devre tatile konu taşınmazın ön ödemeli satılması durumunda, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır. Sözleşmeden dönülmesi durumunda satıcı, sözleşme bedelinin yüzde ikisine kadar tazminat talep edebilir....

        Tüketici Mahkemesi ile Yalova 1. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi, verilenlerin iadesi istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 2....

          UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; devremülk sözleşmesinin feshi ve bedel iadesi talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermek için yeterli değildir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu kapsamda, somut dosyada; davalı taraf cevap dilekçesinde ve aşamalardaki savunmalarında, dava konusu devremülkte davacı tarafından yapılan konaklamaların hesaplanarak sözleşme bedelinden indirilmesini talep etmiştir....

          Hukuk Dairesi’nin 10.04.2014 tarihli ilamı ile, davaya dayanak sözleşmede bilirkişi incelemesi yapılması gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş, bozma sonrası davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 30.04.2019 tarihli ilamı ile, kararın gerekçesiz olduğu belirtilerek bozulmasına karar verilmiş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonrasında mahkemece asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, bu kez davacı ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davalının cezai şarta ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; dava, devremülk satışından kaynaklanan satış bedelinin iadesi ile sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın tahsili istemine ilişkindir....

            nin de diğer davalı ile birlikte ayıplı traktörün bedel iadesi talebi nedeni ile davacıya karşı sorumlu olacağı gerekçesiyle, davalılar istinafının HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, davacı istinafının kabulü ile, HMK 353/1-b.2 md. gereğince, YILDIZELİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'nin istinafa konu edilen 02/04/2021 tarih ve 2018/92 E - 2021/69 K sayılı kararının KALDIRILMASINA, düzeltilerek yeniden karar verilmesine, buna göre; Davanın kabulüne, davaya konu ... plakalı ... marka 2016 model ... motor no, ... şasi nolu aracın tüm takyidatlarından arındırılarak davalılara iadesi ile ayıplı mal bedeli olan 112.000 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, ayıplı aracın davalı tarafa teslimi tarihinden itibaren başlamak üzere işbu ayıplı mal bedeline yasal faiz uygulanmasına, karar verilmiş; karar, davalı......

              nin de diğer davalı ile birlikte ayıplı traktörün bedel iadesi talebi nedeni ile davacıya karşı sorumlu olacağı gerekçesiyle, davalılar istinafının HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, davacı istinafının kabulü ile, HMK 353/1-b.2 md. gereğince, YILDIZELİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'nin istinafa konu edilen 02/04/2021 tarih ve 2018/92 E - 2021/69 K sayılı kararının KALDIRILMASINA, düzeltilerek yeniden karar verilmesine, buna göre; Davanın kabulüne, davaya konu ... plakalı ... marka 2016 model ... motor no, ... şasi nolu aracın tüm takyidatlarından arındırılarak davalılara iadesi ile ayıplı mal bedeli olan 112.000 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, ayıplı aracın davalı tarafa teslimi tarihinden itibaren başlamak üzere işbu ayıplı mal bedeline yasal faiz uygulanmasına, karar verilmiş; karar, davalı ......

                GEREKÇE: Dava, ayıplı araç satışından kaynaklı bedel iadesi ve manevi tazminat isteklerine ilişkindir. Davacının 30.10.2014 tarihinde 47.600,00 TL fatura bedeli karşılığı davalı şirketten Fiat/Doblo marka araç satın aldığı dosya kapsamı ile sabittir. Davacı kendisine satılan aracın (0) sıfır kilometre olması gerekirken aslında ikinci el kullanılmış bir araç satıldığını belirterek, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile birlikte manevi tazminat istekli eldeki davayı ikame etmiştir. Aldırılan 25/11/2019 tarihli ek bilirkişi raporunda dava konusu satışı yapılan aracın 69 km kullanım mesafesinde ikinci el olduğu belirlemesi yapılarak, satış tarihi itibariyle 9.250,00 TL aracın değerine etki ettiği belirlenmiştir. 6502 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir....

                UYAP Entegrasyonu