Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin feshi ile ödenen miktarın tahsili ve bonoların iptali isteğine ilişkindir. Davacı, davalı ile aralarında devremülk satışına ilişkin sözleşme olduğunu, sözleşme uyarınca henüz hizmet verilmediğini ileri sürerek sözleşmenin geçersiz olduğunun tespiti ile ödediği bedelin avans faiziyle birlikte tahsilini istemiştir. Mahkemece, hükmedilen alacağın yasal faiziyle tahsiline karar verilmiştir....

    Mahkemece yapılan yargılama sonucu; "davanın kabulüne" dair verilen 2020/152 Esas-2020/258 Karar sayılı ve 15/09/2020 tarihli karar, davalı vekilince istinaf edilmekle, Dairemizin 2020/1622 Esas-2021/35 Karar Sayılı ve 04/01/2021 tarihli kararıyla özetle, "...Bu itibarla, yukarıdaki Yargıtay kararlarına göre somut olay değerlendirildiğinde, her ne kadar taraflar arasında adi yazılı şekilde yapılan devremülk satış sözleşmesi geçersiz ise de, yerel mahkemenin de kabulünde olduğu gibi, dava konusu devremülk tapusunun davacıya devredildiği anlaşılmış olmakla, geçersiz olan sözleşme geçerlilik kazanacağından, şu durumda yerel mahkemece öncelikle, yapı kullanma izin belgesi ile kullanıma ilişkin iskan ruhsatının olup olmadığı, inşaatın tamamlanıp tamamlanmadığı ve devremülk satış sözleşmesinin feshine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı (yapı kullanma izin belgesi, iskan ruhsatı ve onaylı mimari proje ile varsa tadilat projelerinin de keşif öncesi ilgili yerlerden eksiksiz olarak celp edilerek...

    Bu bağlamda davalının görev ve yetkiye yönelik itirazları, haksız ve yersizdir. Devremülk sözleşmeleri, gayrimenkul hisse devri vaadi yanında dönerli olarak sözleşme konusu tesisten yararlanma ve kullanma hakkı tanıyan karma sözleşmelerdendir. Devremülk sözleşmelerinin, gayrimenkul hisse devri vaadi içermeleri karşısında Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 237 ve Tapu Kanunun 26.maddelerine göre resmi şekilde yapılması gerekmektedir. İstikrar kazanmış Yargıtay içtihatları uyarınca;resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olan harici gayrimenkul satış sözleşmesine konu taşınmazın sonradan alıcıya tapuda devredilmesi , tarafların sözleşmeye geçerlilik tanımış olduklarının kabulünü gerektirir....

    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; Davacının, davalı şirketle yaptığı 25/04/2014 tarihli devretatil sözleşmesinin süresinde cayma hakkı kullanıldığından iptali ile davacı tarafça ödenen 5.100,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ayrıca sözleşme gereği alınan 400,00 TL değerinde 30 adet bononun (toplam 12.000,00 TL tutarlı) iptali ile davacıya iadesine, 700,00 TL tapu masrafının iadasine ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiş; Dairemizce tarafların temyiz nedenlerinin reddiyle kararın onanmasına karar verilmiş; bu kez davalı tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. Davacı, devremülk sözleşmesinin iptali ile ödediği bedelin iadesini istemiştir. Mahkemece tapu masrafı olarak verilen 700,00 TL dışındaki taleplerinin kabulü ile kısmen kabul kararı verilmiş, davacı adına tapuda 16.05.2014 tarihinde 7/3650 pay kat irtifakı tesis edilmesine rağmen bu konuda bir karar verilmemiştir....

      KARAR Davacı, davalı şirket ile 04/05/2013 tarihli ve 121693 nolu sözleşmeyle devremülk satış vaadi pay sözleşmesi imzaladığını, 18.000,00-TL olan sözleşme bedelinin tamamını ödediğini, davalının devremülkleri tamamlayamadığını ve teslim edemediğini, davalıya ... 1. Noterliği’nin 12/08/2015 tarih ve 17925 yevmiye numaralı ihtarnamesini gönderdiğini, bu ihtara davalının cevap vermediğini belirterek sözleşme nedeniyle ödenen 18.000,00-TL’nin, 4.000,00-TL cezai şartın ve 2.500,00-TL kullanamadığı döneme ilişkin bedelin toplamı olan 24.500,00- TL’nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, cevap dilekçesi vermemiştir....

        Dava, devremülk satışından kaynaklanmaktadır. Mahkemece, devremülk için yapılan satış sözleşmesinin resmi olmadığından geçersiz olduğu ve davanın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 4077 Sayılı Kanunun 3/c maddesinde tatil amaçlı taşınmaz malların da düzenlenmesine göre taraflar arasında uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemeleri görevlidir. Görev kamu düzeninden olup yargılamanın her safhasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece resende gözetilmesi gerekir. Mahkemece taraf delilleri toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davada Ankara ... ve Ankara ... Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, hisseli gayrimenkul (devre mülk) satış sözleşmesinin tek taraflı feshi üzerine ödenen bedelin iadesi amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Ankara ..Tüketici Mahkemesince, davacı tarafından, kişisel kullanımı aşacak şekilde dokuz adet devremülk satın alındığı, alacağın ticari niteliğine göre tüketici mahkemesi görevli olmayıp, genel hükümlere göre asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Ankara ... Asliye .....

            Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan ... 4. Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince ... 4. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 30/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              HD nin 2019/6187 Esas, 2020/326 Karar sayılı ilamında her ne kadar ''dava, taraflar arasında düzenlenen devremülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan İstanbul 4. Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.'' ve Yargıtay 5. HD nin 2020/7678 Esas, 2020/10278 Karar sayılı kararında; ''Devremülk hakkı Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -KARAR- Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı Kararı'nın dayanağı olan 2797 sayılı Yargıtay Yasası'nın 6545 sayılı Kanun'un 31. maddesi ile değişik 14/2-a bendinde, daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme de gözetilerek temyizin kapsamının esas alınacağı öngörülmüştür. Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; taraflar arasındaki devremülk satışını içeren sözleşmelerin feshi ve ödenen bedelin tahsili istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 13. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir....

                UYAP Entegrasyonu