WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından istifade ederek kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği bu kazanımı geri vermek zorunda olduğunu ve eski hale getirmede mal varlığında artış olan tarafın yükümlülüğünün bulunduğunu ifade eder. Ülkemizde yaşanan enflasyon nedeni ile belli bir miktar paranın verildiği tarihteki alım gücü ile aynı miktar paranın aradan geçen zamana bağlı olarak iade günündeki alım gücünün farklı ve çok daha az olduğu bir gerçektir. Hukuken geçersiz sözleşmeler tasfiye edilirken, denkleştirici adalet kuralı gözardı edilmemelidir. Davacının harici satış nedeniyle davalılara harici satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesine göre tazmini gerekir....

    uyarınca müvekkilince ödenen bedelin dava tarihinde ulaşacağı değerin denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplanarak ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari işlere uygulanan faizi ile birlikte davalılardan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ederek istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

    Mahkemece yapılması gereken iş, taraf delillerini toplamak, tanıkların beyanlarını ayrıntılı olarak almak, oluşacak durum çerçevesinde, davacı tarafın yemin deliline dayanmış olduğu hususunu da gözönünde bulundurmak, ödemenin yapıldığının sübutu ancak, miktarının belli olmaması durumunda ise, T.M.K'nın 4.ve T.B.K'nın 50.maddesindeki düzenlemeler gözönünde bulundurularak toplanmış ve toplanacak delillere göre, satış tarihindeki satış bedelini belirlemek ve bu belirleme yapıldıktan sonra, yine toplanmış ve toplanacak delillere göre ve Denkleştirici Adalet İlkesi çerçevesinde, 10.07.1940 tarih ve 1939/2, 1940/77 ve 07.06.1939 tarih, 1936/31 Esas, 1939/47 Karar sayılı YİBK kararlarının kapsamları ve Tefe-Üfe endeksleri, altın-döviz kurlarındaki artışlar, memur ve işçi ücretlerindeki artışlar gözetilerek dava tarihine kadar ulaştığı değeri saptamak, bu konuda uzman bilirkişilerden bir hukukçu, bir serbest muhasebeci ya da mali müşavir ve bir bankacıdan rapor almak, müktesep haklar da gözönünde...

      Bu bağlamda davacının ödediği 60.000 TL'nin 10.08.1973 tarihinden dava tarihine kadar ulaştığı alım gücünün uzman bilirkişi raporu ile çeşitli ekonomik etkenlerin altın ve döviz kurlarındaki artışın, maaş artış oranları ile ÜFE artış oranı ile ilgili değerlerin ortalaması alınarak oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerekir. Somut olayda mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; denkleştirici adalet ilkesine göre tazminat hesabı yapılırken sadece altın, döviz ve faiz değerleri esas alınmış, enflasyon, maaş artışları, üretici ve tüketici fiyatları endeksleri gibi çeşitli ekonomik etkenlerin ortalamaları alınmamıştır. Raporda dikkate alınan etkenler, denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplama yapılması için yeterli olmayıp, rapor, hüküm kurmaya elverişli değildir....

        Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın devremülk satışının iptali ve edimlerin iadesine ilişkin olduğunu, yani tüketici davası olup, Tüketici Yasası gereğince tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu Tüketici Mahkemesinde de davanın açılmasının Tüketici Kanunu gereği mümkün olduğunu, bu nedenle verilen yetkisizlik kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, Devremülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi istemidir. Taraflar arasında Göral Termal Tatil Köyü Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi düzenlendiği, satıcının T3 alıcının T1 olduğu, sözleşme konusunun "Yalova ili, Tavşantepe Mevkisi, 462 Ada, 1 Parsellerden birinin üzerine kurulu bağımsız bölümlerden birinin hissesinin satışı" kapsamında adi nitelikte düzenlendiği anlaşılmaktadır....

        Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından istifade ederek kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği bu kazanımı geri vermek zorunda olduğunu ve eski hale getirmede mal varlığında artış olan tarafın yükümlülüğünün bulunduğunu ifade eder. Ülkemizde yaşanan ve uzun yıllar boyu yüksek oranlarda seyreden enflasyon nedeni ile belli bir miktar paranın verildiği tarihteki alım gücü ile aynı miktar paranın aradan geçen zamana bağlı olarak iade günündeki alım gücünün farklı ve çok daha az olduğu bir gerçektir. Hukuken geçersiz sözleşmeler tasfiye edilirken, denkleştirici adalet kuralı göz ardı edilmemelidir. Davacının harici satış nedeniyle davalı yana bedel ödediğinin kanıtlanması halinde harici satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesine göre tazmini gerekir....

          Mahkemece, Davanın KABULÜNE, Taraflar arasında imzalanan 17/05/2015 tarih İD 201105 Sayılı devremülk satış vaadi sözleşmesinin iptaline, 400,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, Sözleşmeye bağlı olarak düzenlenen 14.200,00-TL bedelli ödenmemiş borç senetlerinin iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 17.05.2015 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve sözleşme nedeniyle verilen senetlerin iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır....

            Noterliğinin 21/02/2019 tarih ve 1277 yevmiye sayılı vekaletnamesinin düzenlenerek davalıya teslim edildiğini, bedelin ödenmesine rağmen davalının bugüne kadar sözleşmeden kaynaklı edimlerini yerine getirmediğini, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan fahiş aidatları bugüne kadar eksiksiz ödediğini, buna rağmen 2015 yılından beri sadece bir sefer devremülk hakkını kullanabildiğini, müvekkilinin devremülk hakkını kullanma taleplerinin her defasında reddedildiğini, bu nedenlerle müvekkili adına tescil edile devremülk tapusunun iptali ile davalı adına tesciline ve 22/03/2015 tarihli devremülk sözleşmesinin iptali ile bu sözleşme gereğince ödenen 17.000,00 TL'nin, 16/02/2019 tarihli devremülk sözleşmesinin iptali ile davalıya ödenen 14.000,00 TL'nin ödeme tarihlerinden itibaren reeskont faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

            Geçersiz sözleşmeler taraflarına geçerli sözleşmelerde olduğu gibi hak ve borç doğurmaz. Taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebilir. Geçersiz sözleşmelerde herkes aldığını iade etmekle yükümlüdür. İade edilirken, ödenen paranın ilk ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırılması gerekmektedir. Bu şekilde, denkleştirici adalet ilkesi gereğince, tam bir eski hale getirme yükümlülüğü yerine getirilmiş olmaktadır. Geçersiz satış sözleşmesi gereğince; diğerinin mal varlığına kayan değerlerin iadesi "Denkleştirici Adalet" düşüncesine dayanmaktadır. Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebebe dayanmadan başkasının mal varlığından istifade ederek, kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğünü ifade eder....

              İlçesi tapusunun Gazlıgöl köyündeki 892 parselde bulunan C/3 bağımsız bölüm no:29 nolu 1/36 hisseli tapunun iptali ile, davalı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 117. maddesi gereğince muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Davacı, dava tarihinden önce davalıyı bedel iadesine ilişkin usulüne uygun şekilde temerrüde düşürdüğünü ispat edememiştir. Mahkemece faiz başlangıcı yönünden dava tarihi esas alınması gerekirken, ödeme tarihinin esas alınması usul ve yasaya aykırıdır....

                UYAP Entegrasyonu