KARAR Davacı, davalı ile 20/06/2010 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek 20.06.2010 tarihli devremülk sözleşmesinin iptalini, ödediği 12.000 TL bedelin iadesini ve sözleşmede belirtilen tarihte devremülkün teslim edilmemesi nedeniyle 5.500 TL cezai şartın tazminini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....
Mahkemece, Davanın KABÜLÜ ile, Taraflar arasında düzenlenen 05/12/2012 tarihli devremülk pay vadi sözleşmesinin iptaline, Davacı tarafından sözleşme kapsamında ödenen 9.250,00 TL'nin davalıdan tahsiline, Sözleşme kapsamında düzenlenen tüketici aleyhine borç doğurucu nitelikteki 11.550,00 TL değerinde senet aslının davalıdan alınarak davacı tarafa iadesine, karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 05.12.2012 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, taraflar arasında 05.12.2012 tarihli devremülk satış vaadi sözleşmesi tanzim edildiği, 6502 Sayılı Yasanın 50/2....
KARAR Davacı, davalı ile yapılan devremülk satış sözleşmesinin geçerli şekilde yapılmadığından bahisle devremülk satış sözleşmesinin iptali ile ödediği bedelin iadesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, .... Asliye hukuk mahkemesinin 2014/508 Esas sayılı dosyası arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu anlaşıldığından her iki dosyanın BİRLEŞTİRİLMESİNE, karar verilmiş; hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. Dava, devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesine ilişkindir. Birleştirilmesine karar verilen .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/508 Esas sayılı dava dosyası incelendiğ'inde; dava konusunun aynı sözleşmenin iptali, davalının ise Kuşadası Otel İşletmeleri Ltd. Şti. Olduğu anlaşılmakla aralarında bağlantı bulunduğu görülmüştür. Ancak birleştirilen .......
yetkili olduğundan ve dava konusu taşınmaz ..... olduğundan kesin yetkili mahkeme......olması nedeniyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ....ahkemesince ise devremülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi yönünde açılan davalarda tapu devri gerçekleşmiş olmasına rağmen uyuşmazlığın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, kesin yetki kuralı bulunmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....
Maddesi uyarınca davacı tarafından ödenen 500.000 TL avans ödemesinin sözleşmeden dönülmesi halinde istenemeyeceğinin açıkça kararlaştırıldığı, dolayısıyla avans olarak verilen bu bedel cayma akçesi olarak taraflarca açıkça kararlaştırılmıştır. Davacı, davalının kusuru nedeniyle sözleşmeden döndüğünü ispat edemediği için bedelin tamamen iadesini isteyemeyecektir. Ancak TBK'nun 51, 52 ve 525. maddeleri uyarınca hakkaniyet çerçevesinde değerlendirme yapmak zorunluluk arz etmektedir. Buna göre davalı tarafından verilen hizmetin kapsamı, sözleşmeden dönülmesi nedeniyle davalının uğrayacağı zararın boyutu ve cayma bedeli olarak kararlaştırılan miktarın fahişliği gözönünde bulundurularak hakkaniyet ölçüsünde cayma akçesinden 450.000 TL indirim yapılarak davacıya iade edilmesi gerektiği takdir ve sonucuna varılmıştır. Dolayısıyla bu miktar üzerinden icra takibine yapılan itirazın iptaline dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 11/10/2018 NUMARASI : 2018/174 ESAS, 2018/764 KARAR DAVA KONUSU : Devremülk Sözleşmesinin ve Senetlerin İptali KARAR : Taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin ve senetlerin iptali davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı davalı Kuşadası...A.Ş.vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi Şükrü Hanlı Baydın tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı ile davalı arasında 29.450,00 TL bedelli devre tatil satış sözleşmesi imzalandığını ve senet düzenlendiğini...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkeme Sıfatıyla) Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ile ödenen bedelin ve senetlerin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada Bakırköy 6. Tüketici ve Yalova 3....
KARAR Davacı, davalı ile 17/12/2015 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek 17.12.2015 tarihli devremülk sözleşmesinin iptalini ve sözleşme sebebiyle borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....
Mahkemece, taraflar arasında 03.05.2015 tarihinde devremülk satış vaadi sözleşmesi tanzim edildiği, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekeceği, bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğu cayma hakkının ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup bu süre içerisinde sözleşmenin askıda olduğu, davacının sözleşme tanzim edildikten sonra hizmetin ifasından önce her zaman cayma hakkını kullanabileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa ki taraflar arasında imzalanan devremülk satış sözleşmesinin “SÖZLEŞME KONUSU” başlıklı 2. maddesinde 'İş bu sözleşmenin konusu; satıcı mülkiyetindeki ... ili, ... ilçesi, ... mevkii, 1. Pafta 978 parselde kayıtlı arsa üzerinde inşa edilmekte olan “... ......
TL peşinat ödeyerek toplam 18.800,00 TL olan satış sözleşmesi ve toplam borç kadar 13 adet sıralı senet imzaladığını, davalıya daha sonra 10.450,00 TL ödediğini ve 07/12/2016 tarihinde borcunu tamamen kapattığını, 6502 Sayılı Tüketici Koruma Yasası ve Devre Tatil Yönetmelik Hükümleri gereği satış sözleşmesinin birinci sayfasında büyük puntolarla yazılı olması gereken cayma beyanının söz konusu sözleşmede ve yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırı olarak satış sözleşmesinin birinci sayfasında yer almadığını, bu nedenle cayma hakkının kullanılmasının engellendiğini, sözleşmelere istinaden hiçbir hizmet alamadığını, üzerine devre tatil kat mülkiyet tapu tahsisi yapılmış herhangi bir yerin bulunmadığını ileri sürerek, imzalamış olduğu sözleşmelerin iptaline, ödemiş olduğu 12.850,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte tarafına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....