Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davanın taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin iptali istenmektedir. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....

    Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davanın taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin iptali istenmektedir. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....

      KARAR Davacı, 06/11/2008 tarihinde davalıdan devre mülk satın aldığını 950 TL ödeme yaptığını, tatil hakkını hiç kullanmadığını, davalının kendisine herhangi bir uyarıda bulunmadan kambiyo senedine özgü takip başlattığını ileri sürerek sözleşmenin iptaline, ödediği 950 TL’ nin iadesine ve icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı duruşmalara katılmamış davaya cevap vermemiştir. Mahkeme davanın kısmen kabulüne davacı ve davalı arasında tanzim olunan 06/11/2008 tarih ve 1048 no.lu satış sözleşmesinin iptaline, davacının bugüne kadar yapmış olduğu 200 TL ödemenin iadesine, davacının kambiyo senedine ilişkin icra dosyasına yapmış olduğu ödemelerin istirdadına ve borçlu olmadığının tespitine ilişkin talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava taraflar arasında düzenlenen devre tatil sözleşmesinin iptali ve satış bedeli olarak verilen bononun iptali ve yine yapılan kısmi ödemelerin istirdadına ilişkindir....

        Devre Tatil Sözleşmesinin resmi şekilde yapılmamış olması nedeniyle feshedildiğinin tespitine, davacının bu sözleşme nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, 20.780,00 TL'nin 22/06/2015 ihtarname tebliğ tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş ve hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 9.8.2006 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur....

          Davalı ... şirketi, davacının ... imkanlarını ... grubu hariç sistemdeki diğer oteller açısından kullanabileceğini, diğer davalı şirket ise sözleşmesinin tarafı olmadığını savunarak, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davacının uluslararası değişim sisteminde birden fazla tesisin bulunduğunu, ... bünyesinde bulunan tesislerin havuza girmesi veya çıkmasının satıcının inisiyatifinde bulunmadığı, davacının sözleşmede belirtilen ... ... otelinde veya uluslararası değişim siteminde bulunan tesislerde her zaman tatil yapma hakkına haiz olduğu gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, devre tatil sözleşmesinin haklı olarak feshedildiği iddiasına dayalı olarak sözleşmenin kalan süresi için ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Davacı davaya konu devre tatil sözleşmesini davalı ... şirketinin ... bünyesinde bulunmasına güvenerek imzalamıştır. Davacının devre tatil hakkını genellikle ... ......

            Mahkemece, alacağın dayanağını teşkil eden 24/07/2005 tarihli devre tatil sözleşmesinin ayrılmaz parçası olduğu belirtilen yönetmelik 14. Maddede '' ödemeyi yapmayan devre tatil sahibinin devre tatilden istifade hakkı ödemezlik defi sonucu engellenir. Bakım aidatı üst üste iki yıl ödemeyen devre tatil hakkı sahibinin sözleşmesi işletici şirket tarafından tek taraflı olarak feshedilebilir '' hükmünün bulunduğu bu yönetmelik hükmü incelendiğinde bakım aidatı ödememenin yaptırımının devre tatilden istifade hakkının engellenmesi ve sözleşmenin feshedilmesi olduğu anlaşıldığından davacının alacak talebinin reddedildiği açıklanmıştır. Devre tatil sözleşmeleri 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında düzenlenmiş olup, kamu düzeni ile ilgilidir. Kaldı ki, devre tatil sözleşmeleri iki taraflı sözleşmeler olup, her iki tarafa da edimler yüklemiştir....

              AŞ ile yaptığı kira sözleşmesi şerhleri ile devraldığını ve 5.yıldızlı tatil köyü haline getirdiğini,kira sözleşmesi süresince devre tatil hakkını kullandırdığını ancak kira sözleşmesinin süresinin bitmesi,devre tatil sözleşmesinin tarafı olmamasını gerekçe göstererek 2004 yılından itibaren tatil hakkını kullandırtmadığını bildirerek öncelikle devre tatil haklarının sözleşmede yazılı koşullarla süresi sonuna kadar devam ettiğinin tesbiti ile kullandırılmayan 2004 yılı tatil bedelinin ve uğradığı haksızlık nedeniyle manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini,bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmenin feshi ile kalan yıllar itibarıyla emsal tesislerde aynı koşullarda devre tatil hakkının karşılığının tesbit edilerek tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Bilahare davacı 11.12.2006 tarihli ıslah dilekçesi ile 2004 yılı tatil bedeli olarak 4.246 YTL ile kalan yılların tatil bedeli olarak 62.250 YTL nin 5000 YTL manevi tazminatın reeskont faizi ile davalılardan müştereken ve...

                AŞ ile yaptığı kira sözleşmesi şerhleri ile devraldığını ve 5.yıldızlı tatil köyü haline getirdiğini,kira sözleşmesi süresince devre tatil hakkını kullandırdığını ancak kira sözleşmesinin süresinin bitmesi,devre tatil sözleşmesinin tarafı olmamasını gerekçe göstererek 2004 yılından itibaren tatil hakkını kullandırtmadığını bildirerek öncelikle devre tatil haklarının sözleşmede yazılı koşullarla süresi sonuna kadar devam ettiğinin tesbiti ile kullandırılmayan 2004 yılı tatil bedelinin ve uğradığı haksızlık nedeniyle manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini,bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmenin feshi ile kalan yıllar itibarıyla emsal tesislerde aynı koşullarda devre tatil hakkının karşılığının tesbit edilerek tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Bilahare davacı 11.2.2006 tarihli ıslah dilekçesi ile 2004 yılı tatil bedeli olarak 8152 YTL ile kalan yılların tatil bedeli olarak 58.852 YTL nin 5000 YTL manevi tazminatın reeskont faizi ile davalılardan müştereken ve...

                  Devre tatil ve uzun süreli tatil sözleşmeleri ilk defa 7.11.2013 tarihli 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’unda ve bu kanuna dayalı olarak çıkartılan 14.01.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. 6502 sayılı TKHK ile Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde genel olarak devre tatil sözleşmesi düzenlenmiş, ayni hakka dayalı sözleşmeler devre mülk, dönem mülk, paylı mülkiyet veya hisseli gayrimenkul sözleşmesi olarak, şahsi hakka dayalı sözleşmeler ise, devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilmiştir....

                    Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde 18/03/2012 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davanın taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin iptali istenmektedir. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....

                      UYAP Entegrasyonu