WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, devre tatil sözleşmesinin iptali, sözleşme kapsamında ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesi gereği iadesi ve davalılara verilen bonoların geçersizliğinin tespiti ile İstanbul İcra Müdürlüğü'nün 2020/19766 Esas sayılı icra takibinin iptali; talep ise devre tatil sözleşmesi kapsamında senetlerin kullanılmaması, üçüncü kişiler tarafından icra takibine konu edilmemesi ve tahsil edilmemesi yönünden ihtiyati tedbir konulmasına kararının istinaf istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır....

    Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde Kuşadasında bir otelde şov amaçlı gösterimden sonra, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile ve psikolojik baskı altında devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını, cayma hakkının da süresinde kullanılmadığını savunmuştur. 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup, davacının, hediye tatil kazandığı belirtilerek davet üzerine gitmiş olduğu davalıya ait tesiste, daha önceden düşünmediği ve devre tatil satın almak için...

      Davacı, eğlence bahanesi ile davalı firma elemanlarının, hediye tatil kazandığından bahisle düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısı sonucunda devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur....

        KARAR Davacı; davalı ile aralarında 17.06.2012 tarihinde devre tatil sözleşmesi yapıldığını, yasal süresi içerisinde davalı firmayı arayarak sözleşmenin iptal edilmesini istediğini, 06.07.2012 tarihinde de ihtarname çekerek sözleşme ve senedin iptalini talep ettiğini; ancak yerine getirilmediğini, sözleşme kapsamında imzaladığı senetlerin icraya konulması veya üçüncü kişilere devredilmesi ihtimaline binaen sözleşmenin iptalini, nakit ve kıymetli evrakın iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı ile yaptığı devre tatil sözleşmesine göre cayma hakkını kullanarak sözleşmenin iptali ile nakit ve kıymetli evrakın iadesi için eldeki davayı açmış, davalı davaya cevap vermemiştir....

          Mahkemece, davanın kabulü ile, taraflar arasında akdedilen SA-9191 ve SA-9192 nolu sözleşmelerin iptali ile davacı tarafından davalı şirkete ödenmiş olan 35.000,00 TL'nin 14/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, 6502 sayılı Yasanın 'Devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri' başlıklı 50.maddesinin 9.bendinde; (9) devre tatile konu taşınmazın ön ödemeli satılması durumunda, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır....

            KARAR Davacı, davalı ile 15.07.2014 tarihinde 103240 nolu devremülk sözleşmesi imzaladığını, sözleşme bedelinin tamamı olan 18.000,00 TL yi ödediğini, ancak devre mülke ilişkin tapu devrinin yapılmadığını belirterek devremülk sözleşmesinin iptali ile ödediği 18.000,00 TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilini istemiştir. Birleşen ... 5. Tüketici Mahkemesi’nin 2015/839 Esas ve 2016/299 Karar sayılı dava dosyasında davacı, davalı ile 15.07.2015 tarihinde 103263 nolu devremülk sözleşmesi imzaladığını, sözleşme bedelinin tamamı olan 18.350,00 TL yi ödediğini, ancak devre mülke ilişkin tapu devrinin yapılmadığını belirterek devremülk sözleşmesinin iptali ile ödediği 18.350,00 TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilini istemiştir. Birleşen ... 1....

              , sözleşmede tatil yapılacak haftanın hangi dairede hangi blokta kullanılacağının yazmadığını, davacı tapudaki hissesini aldıktan sonra davalı şirkete ait olan istediği otelde ya da RCI sistemine kayıtlı otellerde devre mülk hakkını kullanabileceğini, davacıya verilen ön bilgilendirme formunda devre mülk satışı yapılmadığı, sadece 1 haftanın satışının yapıldığının yazdığını, müracaat eden herkesin tesiste konaklama ve tatil yapabildiğini beyan ederek verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

              A.Ş. ile imzalamış olduğu, 31.12.2025 yılına kadar geçerli olan devre tatil sözleşmesi gereğince, ....Tatil Köyünün D-66-68 nolu ünitesinde her yılın 32-33. haftasında tatil hakkını kullanmakta iken, devre tatil köyü işletmesinin 1999 yılında diğer davalı ... Turizm A.Ş.’ne devredildiğini, anılan şirketin 2003 yılına kadar sözleşme şartlarına uyduğunu, ancak 2004 yılında devre tatil hakkını kullanmak üzere tatil köyüne gittiğinde içeri alınmadığını belirterek, manevi tazminat ile, tatil hakkını kullanamadığı 2004 yılı için maddi tazminat ile muarazanın giderilmesi istemi ile eldeki davayı açmıştır....

                Mahkemece, davacının sözleşmenin iptali davasının kabulü ile, taraflar arasında yapılan 04/08/2013 tarih 118699 sözleşme nolu Devre Tatil Üyelik Sözleşmesinin iptaline, Taraflar arasında yapılan 20/08/2014 tarih İD 26.07-09.08 EK-A sözleşme nolu...... Sözleşmesinin iptaline, davacının bu sözleşmelerden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile taraflar arasında bu sözleşme nedeni ile yapılan senetlerin iptaline, Davacı tarafından ödenen 15.590,00-TL ile 575 Euro'nun fiili ödeme günündeki TL karşılığının davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, devre tatil sözleşmelerinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve senetlerden borçlu olmadığının tespiti için dava dilekçesi ile davalı ... ve .........hakkında eldeki davayı açmış, yargılama devam ederken 01.04.2016 tarihli dilekçe ile ....davaya dahil etmiş, bu şekilde.....davada taraf haline getirilmiştir. Dahili dava yoluyla, taraf teşkili yapılamaz....

                  Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak devre mülk sözleşmesinin imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre mülk sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi 2013/4117-18427 imzaladığını savunmuştur. Taraflar arasındaki devre mülk satış sözleşmesi ile davacıya 9 nolu dairenin tapu devrinin taahhüt edildiği ve 6. Döneminin kullanımının tahsis edildiği anlaşılmaktadır. Tapuda kayıtlı taşınmazların satışının, MK.706, BK.213, Tapu K.26 ve Noterlik K.60 maddeleri gereğince resmi şekilde yapılması zorunlu olup, haricen düzenlenen satış sözleşmeleri hukuken geçersizdir. Bu nedenle taraflar arasındaki devre mülk satış sözleşmesi de tapulu taşınmazın satışına ilişkin olup geçersizdir....

                    UYAP Entegrasyonu