Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda değişiklik yapan 4822 sayılı Kanunun 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Kanunun 23. maddesine göre de bu Kanunun uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda; davanın, taraflar arasında düzenlenen, hisseli gayrimenkul satış (devre mülk) vaadi sözleşmesinin davacı tarafça tek taraflı olarak feshedilmesi üzerine, davacının ödediği bedelin iade edilmesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Devre mülk hakkı Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
Hemen belirtmek gerekir ki, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 6/B maddesinde devret tatilin tanımı yapılmış olup, 13.6.2003 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Devre Tatil Sözleşmeleri Hakkında Yönetmelik’in 5.maddesinde de, devre tatil sözleşmelerinde yazılması zorunlu olan hususlar açıkta belirtilmiştir. Anılan Yönetmeliğin 5/h maddesinde; “sözleşme konusu hakkın kullanılması karşılığı olarak tüketici tarafından ödenecek bedel, ortak tesislerin ve hizmetlerin kullanımı için ödenecek bedel, vergi, harç gibi zorunlu yasal giderler ve genel idari masrafların ne şekilde hesaplanacağına ilişkin açıklamalar”ın sözleşmede yazılı olarak yer alması gerektiği hüküm altına alınmıştır. Bu yasal düzenlemeden de açıkça anlaşılacağı gibi, tüketicinin, devre tatil hakkının kullanması karşılığı tesislerin ve hizmetlerin kullanımı için ve yine genel idari masraflar için bir bedel ödeyeceği hususunda bir duraksama olmamalıdır....
Asliye Hukuk Mahkemesi ve Ankara 27. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali ile sözleşme gereğince verilen paranın iadesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
Şti.) olduğunu, -Dört sözleşmelerin tamamının, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında; tüketici satış sözleşmesi niteliğinde olduğunu, tüketici satış sözleşmesinin bir tanımının, kanunda verilmediğini, tüketici satış sözleşmesinin; genel olarak, satıcı ile tüketici arasında gerçekleştrilen, satıcının satış konusu malın zilyetlik ve mülkiyetinin tüketiciye devredilmesini, buna karşılık tüketicinin satıcıya bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşme şeklinde tanımlandığını, tüketici sözleşmenin konusu; bir taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmazlar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi mallar olabildiğini, -Dava konusu sözleşmelerin konusu da; nitelikleri sözleşmelerde belirtilmiş olan tatil amaçlı devre mülk taşınmazları olduğunu, sözleşmeye konu olan, tatil amaçlı bu taşınmazların, devre mülk tapuları müvekkile devredilmediği gibi, bu taşınmazlardan vekil edilenin hiç bir şekilde faydalandırılmadığını...
A.Ş. ile imzaladıkları 25.1.1994 tarihli devre tatil sözleşmesi ile E/22-24 nolu dairenin 32 ve 33.haftasında kullanılmak üzere 19.552DM bedel karşılığı devre tatil hakkını satın aldıkları, davacının da 20.7.1998 tarihli devre tatil hakkı devir senedi ile 32.hafta devre tatil hakkını ...ve ...dan devraldığı dosya kapsamından anlaşılmakta olup bu hususlarda taraflar arasında da ihtilaf bulunmamaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda sözleşme bedelinin tamamı olan 19.552DM üzerinden hesaplama yapılmıştır. Oysa davacı, devir senedi ile sadece 32.hafta devre tatil hakkını devralmıştır. Bu durumda 32.hafta devre tatil hakkı bedeli olarak 19.552DM’nin yarısı kabul edilerek bu miktar üzerinden hesaplama yapılması gerekir. Mahkemece bu yönün göz ardı edilerek eksik inceleme ile hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; sözleşmenin yerel mahkeme tarafından hatalı nitelendirildiğini, davanın sözleşme tarihinden ve tapu devrinden 4 yıl sonra açıldığını, tapuyu alıp 4 yıl sonra dava açılmasının iyi niyet kaideleri ile bağdaşmadığını, sözleşmenin tapu pay devri içerdiğini, müvekkilinin edimini yerine getirdiği için davacı tarafın da sözleşmeyi benimsediğinin ortada olduğunu, yapılan ödemelere ilişkin itirazlarını sunduklarını, davacı tarafın 2 ayrı sözleşmenin iptalini talep ettiğini, sözleşme bedelleri incelendiğinde hükmedilen rakamla aralarında fark olduğunun belirleneceğini, tüm bu sebeplerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasında imzalanan devre mülk satış sözleşmesinin iptali, bedel iadesi ve tapu iptali istemine ilişkindir....
KARAR Davacılar ... ve ..., tanesi 8.800,00 TL olmak üzere ... ... Tatil Köyü'nde 2 adet ... gün devre süreli devre mülk satın aldıklarını, devre mülk için önce 31/07/2011 tarihinde ... ... .... Tur. Otelcilik İnş. San. Tic. Ltd. Şti. ile adi yazılı şekilde sözleşme yapıldığını, ... ... ... Tur. Rek. San. Tic. Ltd. Şti.’nin satış koordinatörü olarak sözleşmeyi imzaladığını, ...'a tapunun verildiğini, ...'a ise tapunun verilmediğini, devre mülklerin 2012 Temmuz ayında teslim edileceği taahhüt edilmesine rağmen teslim edilmediğini, tatil köyünün halen atıl durumda olduğunu, ...'ın 1 kez devre hakkını kullandığını, ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada Adana 1.Tüketici Mahkemesi ve Yalova 2....
da herhangi bir tapu kaydı olmadığı bu şekilde davacı tarafından ödenen bedellerin TKHK gereğince davacıya iade edilmesi gerektiği ayrıca Devre Tatil sözleşmeleri Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 6.maddesi gereğince devre tatil sözleşmelerinde cayma süresinin on gün olduğu ancak bu sürenin hizmet ediminin tüketiciye ifa edildiği tarihte işlemeye başlayacağı, davacının devre tatil hakkını kullanmadığı sabit olduğuna göre, bu süre henüz işlemeye başlamadığı ve sözleşmenin bu süre içerisinde askıda olduğu, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 50/6 maddesinde " tüketicinin , tecrübe ve muayene ettiği tarihten itibaren 14 gün içinde her hangi bir sebep göstermeksizin ve hiç bir hukuki ve cezai sorumluluk üstlenmeksizin cayma hakkını kullanabileceği, cayma hakkının kullanılması ile devre tatil ve buna bağlı diğer sözleşmelerin sona ereceği" hüküm altına alındığı, öncelikle davacı tüketicinin hiç tatil yapmadığı ve fiili kullanım başlamadığı ve fiili...
da beyan ettiklerini, devre mülkü geri almayarak ve satışına engel olan firma ile ilgili almış olduğu devre mülkün davalı şirkete ödemiş olduğu 11.750,00 TL bedel ve zorunlu gider olan 600,00 TL'nin ödeme gününden itibaren avans faizi ile birlikte iadesini talep ve dava etmiştir....