Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüketici Mahkemesi’nin 2015/839 Esas ve 2016/299 Karar sayılı dava dosyasında davacı, davalı ile 15.07.2015 tarihinde 103263 nolu devremülk sözleşmesi imzaladığını, sözleşme bedelinin tamamı olan 18.350,00 TL yi ödediğini, ancak devre mülke ilişkin tapu devrinin yapılmadığını belirterek devremülk sözleşmesinin iptali ile ödediği 18.350,00 TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilini istemiştir. Birleşen ... 1. Tüketici Mahkemesi’nin 2015/875 Esas ve 2016/398 Karar sayılı dava dosyasında davacı, davalı ile 17.01.2012 tarihinde 1189 nolu devremülk sözleşmesi imzaladığını, sözleşme bedelinin tamamı olan 12.500,00 TL yi ödediğini, ancak devre mülke ilişkin tapu devrinin yapılmadığını belirterek devremülk sözleşmesinin iptali ile ödediği 12.500,00 TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilini istemiştir. Birleşen ... 1....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 10/08/2012 tarihinde davalı şirket temsilcileri tarafından psikolojik baskı altında toplam 11.950.-TL tutarında devre mülk sözleşmesi imzaladığını, sözleşme bedeli olarak 7.800.-TL ödeme yaptığını, davalı firmaya 01/07/2015 tarihinde ihtarname çekerek cayma bildiriminde bulunduğunu, ancak senetler ve sözleşmenin iptal edilmediğini, tatil hizmetinden faydalanmadığını, sözleşmenin ve sözleşme nedeniyle düzenlenen senetlerin iptali ile ödemiş olduğu 7.800.-TL'nin ihtarname tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

      K A R A R Davacı, davalı ...Ş. ile 19.02.1992 tarihinde imzalamış olduğu Devre Tatil Sözleşmesi gereğince 30 yıllık devre tatil hakkını ve RCI üyeliğini ......

        Davalı ...Ş, tesisin diğer davalı tarafından kira sözleşmesine istinaden işletildiğini, bilahere üst hakkının devralındığını, kendilerinin sorumluluğu kalmadığını,kaldı ki devre tatil sözleşmesini dava dışı EDT şirketi namına imzaladıkları için kendilerine husumet düşmeyeceğini savunmuş, diğer davalı ... AŞ devre tatil sözleşmesinin tarafı olmadıklarını, daha önce kira sözleşmesine istinaden devre tatil hakkını kullandırdığını, üst hakkını devralarak burada tesisi inşaa ettiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, bozmaya uyularak, devre tatil sözleşmesinin feshine, 2003 yılından sözleşme sonu 2020 yılına kadar ödenen tatil bedelinin kalan yıllara tekabül eden 12.749 TL.nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm, davacı ve davalı ......

          Mahkemece, davacının devre tatil sözleşmesinin sözleşmeye konu tesiste imzaladığından cayma hakkının bulunmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, "kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır." şeklinde tanımlanmış olup davacının, davalı şirketin temsilcileri tarafından gezi amaçlı götürüldüğü sırada daha önceden düşünmediği ve devre tatil satın almak için de gitmediği halde, yapılan tanıtımlar üzerine hazırlıksız bulunduğu bir sırada imzalamış olduğu sözleşmenin, kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekir. Bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğundan cayma hakkı, ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup bu süre içinde sözleşme askıdadır....

            Noterliğinin 06.01.2014 tarih ve.....nolu yevmiye ihtarnamesi ile davalıya ihtarname gönderdiğini, davalının ihtara yanıt vermediğini ve herhangi bir ödeme yapmadığını belirterek sözleşmenin iptali ile ödenen bedelin iadesini istemiştir. Davalı, aralarında yaptıkları anlaşma ile davacının devre tatil hakkını kiraya verdiğini ve kira bedelinin davacıya ödendiğini, buna ilişkin davacının imzası bulunan makbuz alındığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalı ile imzalanan devre tatil sözleşmesinin feshi ile davalıya devre tatil sözleşmesi kapsamında ödediği bedellerin iadesi talep etmiş, davalı ise davacının devre tatil hakkını kiraya vererek kullandığını, bu konuda imzası olan belgenin bulunduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur....

              Devre tatil amaçlı taşınmazın ön ödemeli satışında devir ve teslim süresi sözleşme tarihinden itibaren otuz altı ayı geçemez. Devre tatil, uzun süreli tatil hizmeti, yeniden satım, değişim sözleşmeleri ve ön bilgilendirmenin içeriği, tüketici ile satıcı ve sağlayıcının hak ve yükümlülükleri, cayma hakkı, ön ödemeli satışlar ile diğer uygulama usul ve esasları yönetmelikle belirlenir. Davacı, Devremülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi istemiyle davayı açmıştır....

              (2) Devre tatil sözleşmeleri ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni bir hak olması bu maddenin uygulanmasını engellemez. Devre tatile konu taşınmazın inşa edileceği arsa için yapı ruhsatı alınmadan tüketicilerle ön ödemeli devre tatil sözleşmesi yapılamaz. (3) Uzun süreli tatil hizmeti sözleşmesi, bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye, belirlenen süre zarfında konaklamaya veya konaklama ile birlikte seyahat ya da diğer hizmetlerin beraber sunulduğu durumlara ilişkin indirim yahut diğer menfaatlerden faydalanma hakkı verilen sözleşmelerdir. (4) Tüketicilere aşağıdaki sözleşmelerin kurulmasından en az bir gün önce, Bakanlıkça belirlenen hususları içeren ön bilgilendirme formu verilmesi zorunludur: a) Devre tatil sözleşmeleri b) Uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri c) Değişim sözleşmeleri ç) Satıcı veya sağlayıcının, devre tatil veya uzun süreli tatil hizmetinin alınıp satılması hususunda tüketiciye yardımcı olduğu yeniden satış sözleşmeleri....

              Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 1.6.2005 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup, davalının sözleşmede belirtilen işyeri adresi olduğundan davacının, hediye tatil kazandığı belirtilerek davet üzerine gitmiş olduğu otelde, daha önceden düşünmediği ve devre tatil satın almak için de gitmediği halde, yapılan tanıtımlar üzerine hazırlıksız...

                Davacı, eğlence bahanesi ile davalı firma elemanlarının, hediye tatil kazandığından bahisle düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısı sonucunda 13.08.2005 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını, yapı kullanım izin belgesi olmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, sözleşme nedeniyle verilmiş olan bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını, tatil hakkından faydalandığını, süresinde cayma hakkını kullanmadığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesine konu tesise ait olduğu bildirilen benzer dosyalara ibraz edilen ......

                  UYAP Entegrasyonu