Mahkemece, davanın kabulü ile; davacı ile davalı firma arasında imzalanmış olan Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin feshine, davacının sözleşme peşinatı olarak davacının ödemiş olduğu 980,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının sözleşme kapsamında imzalayarak davalıya ödemiş olduğu toplam 56 adet 37.450,00 TL bedelli senetlerin iptaline, bu senetler ilgili davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; davacı taraf 06.01.2016 tarihli tavzih talebi 11.01.2016 tarihli ek kararla reddedilmiş, tavzih talebinin reddine dair ek karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, devre mülk sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve bakiye senetlerin iptali talebine ilişkindir....
A.Ş. ile imzaladıkları 25.1.1994 tarihli devre tatil sözleşmesi ile E/22-24 nolu dairenin 32 ve 33.haftasında kullanılmak üzere 19.552DM bedel karşılığı devre tatil hakkını satın aldıkları, davacının da 20.7.1998 tarihli devre tatil hakkı devir senedi ile 32.hafta devre tatil hakkını ...ve ...dan devraldığı dosya kapsamından anlaşılmakta olup bu hususlarda taraflar arasında da ihtilaf bulunmamaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda sözleşme bedelinin tamamı olan 19.552DM üzerinden hesaplama yapılmıştır. Oysa davacı, devir senedi ile sadece 32.hafta devre tatil hakkını devralmıştır. Bu durumda 32.hafta devre tatil hakkı bedeli olarak 19.552DM’nin yarısı kabul edilerek bu miktar üzerinden hesaplama yapılması gerekir. Mahkemece bu yönün göz ardı edilerek eksik inceleme ile hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; hisseli gayrimenkul ve devre tatil satışlarında hissenin, sadece üyeleri RCI olarak adlandırılan ve bünyesinde müvekkili şirket tarafından satışı yapılan dava konusu tesis niteliklerini haiz on binlerce tesis barındıran değişim sistemine dahil etmek ve bir hafta tatil kullandırmak olduğunu, tatil haftasının hissenin verildiği odaya özgü olmadığını, davacı ile imzalanan sözleşmede yazılı haftanın nitelik olarak belirlendiğini, kişi sayısı ve dönem olarak belirli olduğunu, fakat belli bir daire ya da blokta kullandırılacağına ilişkin bir taahhüt bulunmamakta olduğunu, sözleşmede tatil yapılacak haftanın hangi dairede hangi blokta kullanılacağının yazmadığını, müvekkili şirketin müşterisine bir hisse vermeyi ve sözleşmede yazılı nitelikte bir hafta tatil kullandırmayı taahhüt etmekte olduğunu, bu tatilin apartlar ya da RCI sistemine kayıtlı oteller de olabileceğini, bunun üyenin tercihine kalmakta olduğunu, sözleşme bedelinin ödenmesinin ardından müvekkili...
KARAR Davacı, davalılar ile 26.10.2009 tarihli devre tatil sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşmenin kapıdan satış şeklinde ve matbu olarak haksız şart içerdiğini, tatil yerinin de sözleşmedeki özelliklerini taşımadığını pansiyon niteliğinde olduğunu, sözleşmenin feshi ile ödenmeyen 753.00 TL tutarındaki senetlerin iadesine, ödenen 1.947, 00 TL'nin faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesi istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
K A R A R Davacı,Kuşadasında tatilde iken davalı firma elemanlarınca davalıya ait tesislere götürülüp tanıtım toplantısı yapıldığını ve örnek daire gezdirildiğini ve aralarında 22.8.2003, tarihli 99 yıl süreli, kullanım başlangıcının 22.8.2003 tarihli olarak 10.3000 Euro bedelli devre tatil sözleşmesinin imzalandığını,31.7.2004-7.8.2004 tarihleri arasında tatil hakkını kullandığını ancak gezdirilen daire yerine daha düşük vasıflı dairede kaldığını,tesise üye kazandırmak için tüketici ailelerin tesisde gezdirilmesi sonucu oluşan kalabalık nedeniyle tatil yapamadığını,vaad edilen koşulların tesiste bulunmadığını bu hususta yanıltılarak sözleşme imzalandığını,9.8.2004 tarihli ihtarla cayma hakkını kullandığını ancak senetlerin iade edilmediğini bildirerek ,sözleşmenin feshini, senetlerinin iadesine karar verilmesini talep etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi ve ... 4. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, devre mülk sözleşmesinin iptali ve borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın bonoya dayalı ticari dava olduğu, TTK.nin 4. ve 5. maddeleri gereğince ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, davacının tacir olmadığı, taraflar arasında kambiyo hukukuna dayalı bir uyuşmazlık bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Sözleşme iptali ve yapılan ödemelerin iadesine ilişkin olarak açılan davada Ankara 3. Tüketici Mahkemesi ile Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, Tapulu Devre Tatil Satış Sözleşmesinin iptali ile davalıya ödenen 2.400 TL'nin davalıdan tahsili ve henüz ödenmeyen 3.600 TL yönünden de davacının borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin mülkiyete dair düzenlemeler içermesi ve devre mülk sözleşmesi olması nedeniyle Tüketici Mahkemesinin görev alanına girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı Şifatur arasında 09/07/2014 tarihinde GEZ0021 numaralı Hisseli Gayrimenkul Satış sözleşmesi isimli bir devremülk sözleşmesi imzalandığını, GEZ0021 numaralı sözleşme ve ödeme planı sunulduğunu, ardından müvekkili ile daalı Termalde Termal arasında 12/05/2017 tarihinde GEZ0021A numaralı Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi isimli bir devremülk yükseltme sözleşmesi imzalandığını, davaya konu GEZ0021, GEZ0021A ve GEZ0021AA numaralı sözleşmelerin ve tedbir talep ettiği senetlerin iptali ile bankadan gelen yazı cevabı sonrasında artırılmak üzere şimdilik 6.347,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılar tarafından müştereken ve müteselsilen müvekkiline ödenmesini, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak davanın kısmen kabulüne, taraflar arasındaki devre tatil sözleşmesinin feshine, davacının sözleşme sonuna kadar yararlanmadığı ve yararlanamayacağı devre tatil bedeli olan 6.994.50 YTL ile 3.000.00 YTL manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline, fazla talebin reddine karar verilmiş, hüküm, davacılar ve her iki davalı tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacıların tüm, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacılar, davalılardan ... A.Ş. ile imzalamış olduğu, 31.12.2027 yılına kadar geçerli olan devre tatil sözleşmesi gereğince, ... ... Tatil Köyünde her yılın 37. haftalasında tatil hakkını kullanmakta iken, devre tatil köyü işletmesinin 1999 yılında diğer davalı ......
Devre tatil ve uzun süreli tatil sözleşmeleri ilk defa 7.11.2013 tarihli 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’unda ve bu kanuna dayalı olarak çıkartılan ve 14.01.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. 6502 sayılı TKHK ile Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde genel olarak devre tatil sözleşmesi düzenlenmiş, ayni hakka dayalı sözleşmeler devre mülk, dönem mülk, paylı mülkiyet veya hisseli gayrimenkul sözleşmesi olarak, şahsi hakka dayalı sözleşmeler ise, devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilmiştir....