K A R A R Davacı, davalı ile imzalanan devre tatil sözleşmesi gereğince, ... İlçesi, ... mevkiinde bulunan 911 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ... Tatil Sitesinde G bölgesinde bulunan 301 kapı nolu evin 15 nolu döneminin ve E bölgesi 175 kapı nolu evin 8 nolu döneminin devre tatil hakkına sahip olduğunu, davalının sözleşmenin 12. Maddesine aykırı olarak, dönemlerini 3....
Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde kuşadasında bir otelde şov amaçlı gösterimden sonra, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 17.9.2005 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç 2011/1229-14370 kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinde devre tatile konu tesisin 145-146 parsel üzerinde bitmiş, 154 parsel üzerinde yapımı bitmiş tesis olduğu açıklanmıştır. Kuşadası Belediyesi'nin mahkemeye hitaben gönderdiği 24.11.2008 tarihli yazıda, 154 nolu parsele yapı kullanım izin belgesi düzenlendiği bildirilmiştir....
Davacı, davalı firma elemanlarının gezi sırasında yanına gelerek bedava tatil vaadi ile kandırarak aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 07.08.2009 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, sözleşmenin şirketi temsile yetkili kişiler tarafından imzalanmadığını,devre tatil hakkını hiç kullanmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin 2012/9060-11380 iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını ve cayma hakkını 10 günlük yasal süre içinde kullanmadığını savunmuştur. Taraflar arasında imzalanan sözleşmede kullanım dönemi 43. Hafta Sarı I. Dönem olarak yazılı olduğu halde, dosya içeriğinden davacının davalıya ait tesislerden hiç faydalanmadığı,sözleşmeye bağlı bir kullanım bulunmadığı anlaşılmaktadır....
Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde kuşadasında bir otelde şov amaçlı gösterimden sonra ,davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 5.8.2005 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanma imkanın kalmadığını, tesisin yapı kullanım belgesinin bulunmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinde devre tatile konu tesisin 145-146 parsel üzerinde bitmiş, 154 parsel üzerinde yapımı bitmiş tesis olduğu açıklanmıştır. Kuşadası Belediyesi'nin mahkemeye hitaben gönderdiği yapı kullanım belgesinde 720 metrekarelik otel bölümüne ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde kuşadasında bir otelde şov amaçlı gösterimden sonra ,davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 2.6.2003 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, 2011/1608-12967 tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinde devre tatile konu tesisin 145-146 parsel üzerinde bitmiş, 154 parsel üzerinde yapımı bitmiş tesis olduğu açıklanmıştır. Kuşadası Belediyesi'nin mahkemeye hitaben gönderdiği yapı kullanım belgesinde 720 metrekarelik otel bölümüne ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde kuşadasında bir otelde şov amaçlı gösterimden sonra, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 8.8.2006 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinde devre tatile konu tesisin 145-146 parsel üzerinde bitmiş, 154 parsel üzerinde yapımı bitmiş tesis olduğu açıklanmıştır. ... Belediyesi'nin mahkemeye hitaben gönderdiği yapı kullanım belgesinin 720 metrekarelik otel bölümüne ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Yine, dava konusu tesise ait olduğu bildirilen benzer dosyalara ibraz edilen ......
Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde kuşadasında bir otelde şov amaçlı gösterimden sonra, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 13.8.2005 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinde devre tatile konu tesisin 145-146 parsel üzerinde bitmiş, 154 parsel üzerinde yapımı bitmiş tesis olduğu açıklanmıştır. Kuşadası Belediyesi'nin mahkemeye hitaben gönderdiği yapı kullanım belgesinde 720 metrekarelik otel bölümüne ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
Somut olayda, davacı vekili müvekkili davacı ile davalılar arasında ilk olarak 18.05.2014 tarihinde toplam 17.100,00 TL bedelli devre tatil sözleşmesi düzenlendiğini ve imzalandığını, müvekkili davacı tarafından 10.260,00 TL'nin davalı şirkete ödendiğini, müvekkilinin telefonla davalı şirket tarafından aranarak "hediye tatil kazandınız" şeklinde davaya konu tesislere davet edildiğini, davet üzerine tesislere giden müvekkilinin kendisini müthiş bir baskı altında bulduğunu, müvekkilinin psikolojik baskı altında iradesi sakatlanarak sözleşmeyi imzaladığını, müvekkili ile davalılar arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinin hem usule hem de sözleşmenin esasına ilişkin olarak geçersiz olduğunu, davaya konu iş bu sözleşmelerdeki maddelerin haksız şart ve hükümsüz olduğunu, müvekkili ile sözleşme şartlarının kesinlikle 2018/4467-6134 müzakere edilmediğini, sözleşmenin konusu ve mahiyeti konusunda müvekkilinin aldatıldığını, taraflar arasında yapılan sözleşmelerde ilgili kanun ve yönetmelik...
Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 26.2.2012 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Taraflar arasındaki sözleşmenin 14. Maddesinde, cayma hakkı süresinin dolmasından sonra kullanılırsa, devre tatil sahibinin yaptığı ödemelerden 2.000 TL. kesildikten sonra bakiyesinin iade edileceği düzenlemesi getirilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, devre tatil üyelik sözleşmesinin iptali ile ödenen sözleşme bedelinin tahsiline yönelik icra takibinden kaynaklı itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçelerle; davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı T6.vekili tarafından istinaf edilmiştir. Taraflar arasında 17/05/2009 tarihli devre tatil sözleşmesi imzalandığı ihtilafsız olup, davacı taraf, sözleşmenin VX/8 maddesi gereğince cayma hakkını kullandığını, ihtarnamenin 05/11/2010 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, ödemiş olduğu sözleşme bedelinin iadesi için icra takibi başlattığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürmüştür....