KARAR Davacı, "Club Prestige Devre Tatil Sözleşmesi" adı altında davalıyla devre mülk sözleşmesi imzaladığını, sözleşme gereğince; 3202 Nolu Dairede 52. haftada tatil hakkını kullanacağının kararlaştırıldığını, 150 Euro peşinat verdikten sonra 4.700,00 Euroluk 33 adet senet karşılığında toplam 4.850,00 Euro ödeme yaptığını, hiçbir zaman sözleşmede belirtilen dairede ve dönemde tatil hakkını kullanmadığını, sözleşmeyi iptal etmek istediğinde bunun mümkün olmadığını, isterse tatil hakkının 3. kişilere devir edebileceklerini bunun da başka bir Şirket aracılığı ile mümkün olabileceğinin söylendiğini, Geo adlı bu şirkete 29/01/2007 tarihli satış yetkisi verdiğini, şirketin "2. el promosyon bedeli" adı altında 650,00 TL tahsilat yaptığını, satışın hemen yapılacağının taahhüt edilmesine rağmen yapılmadığını, davalının bakım aidatlarının tahsiline yönelik aleyhine İstanbul 4....
Davacı, davalılar ile imzaladığı devre tatil sözleşmesinden cayılması nedeniyle sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır....
Nitekim TBMM Devre Mülk ve Devre Tatil Sektörlerinde Yaşanan Mağduriyet İddialarının Araştırılması ve Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Alt Komisyonunun 08.01.2019 tarihli tutanaklarına göre de (www.tbmm.gov.tr /develop/owa/ komisyon_tutanakları), komisyonda görüş bildiren yetkililer devre tatil sözleşmesinin şahsi hak olarak nitelendirilebilecek olanlarının devre tatil sistemleri, diğerlerinin de ayni hak tanıyan, kişiye mülkiyet hakkı tanıyan ve onun üzerinde sınırsız tasarruf imkânı veren devre mülk sistemleri olarak iki ana gruba ayrıldığını, devre mülk sistemlerinin de kendi içerisinde devre mülk, ya da müşterek mülkiyet payına bağlı olarak paylı sistem, dönem mülk veya hisseli gayrimenkul olarak tanımlandığını açıklamışlardır. 5. 6502 sayılı Kanun’un 50 ıncı maddesinin birinci fıkrasında devre tatil sözleşmesinin tanımı yapıldıktan sonra, ikinci fıkrada devre tatil sözleşmesi ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni hak olmasının bu maddenin uygulanmasını engellemeyeceği düzenlenmiştir...
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda devre tatil sözleşmesinin feshi koşullarının oluşup oluşmadığı, bunun yanı sıra, davacı tarafından ileri sürülmeyen, tesisin yapı kullanma izin belgesinin mevcut olup olmadığı hususunun mahkemece resen dikkate alınıp alınamayacağı noktalarında toplanmaktadır. III. GEREKÇE 12. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle devre tatil sözleşmelerinin hukuki mahiyetine kısaca değinilmesinde fayda vardır. 13. Dünya turizm sektöründe “Timeshare” olarak adlandırılan ve son yıllarda önemli bir yükseliş göstererek turizm sektörünün ulusal ve uluslararası seviyede dinamik bir alanını oluşturan “devreli tatil sistemleri” ülkemizde daha çok, sıkı koşullara (şekil, taşınmazın niteliği vb.) bağlı, sahibine aynî hak sağlayan “devre mülk sözleşmeleri” ve devre mülk sözleşmelerine göre daha kolay hayata geçirilen ve fakat yalnızca şahsî hak doğuran “devre tatil sözleşmeleri” şeklinde uygulanmaktadır. 14....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taraflar arasında akdedilen hisseli gayrimenkul satış sözleşmesine dayalı olarak kurulan devre mülk sözleşmesinin feshi ile devre mülke konu taşınmazın tapusunun iptali ile davalı adına tescili ve alacak istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 637 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun Devre Mülk Hakkı başlıklı 57 nci maddesi şöyledir: "Mesken olarak kullanılmaya elverişli bir yapı veya bağımsız bölümün ortak maliklerinden her biri lehine bu yapı veya bağımsız bölümden yılın belli dönemlerinde istifade hakkı, müşterek mülkiyet payına bağlı bir irtifak hakkı olarak kurulabilir. Bu hakka devre mülk hakkı denir." 2. 6100 sayılı Kanun'un Taşınmazın Aynından ... Davalarda Yetki başlıklı 12/1 inci maddesi şöyledir: "Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir. " 3....
tatil sözleşmesinin uyarlanması istemine ilişkindir....
HUKUK DAİRESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; davalı-karşı davacının asıl ve birleşen davalara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin verilen hükmün davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; bölge adliye mahkemesi tarafından verilen ek kararla temyiz isteminin miktar yönünden reddine karar verilmiş olup, bu defa davalı-karşı davacı tarafından ek karar temyiz edilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Asıl dava, taraflar arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinin haklı nedenle feshi ve bakiye kullanım devresine ait devre tatil bedeli ile davalıya ödenen zorunlu yenileme payı alacağının tahsili, karşı dava ise, taraflar arasındaki devre tatil...
tatil sözleşmesinin uyarlanması istemine ilişkindir....
tatil sözleşmesinin uyarlanması istemine ilişkindir....
tatil sözleşmesinin uyarlanması istemine ilişkindir....