ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ TARİHİ : 12/03/2015 NUMARASI : 2014/577-2015/227 Uyuşmazlık, devre tatil sözleşmesi uyarınca ödenen bedelin iadesi talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 24.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
GEREKÇE: Dava, harici satış sözleşmesi gereğince ödenen satış bedelinin davalının sözleşmedeki edimini yerine getirmemesi nedeniyle ödenen bedellerin denkleştirici adalet ilkesine göre iadesi ve devre mülk sözleşmesinin iptali isteminden ibarettir. Mahkemece; taraflar arasında akdedilen sözleşmenin zorunlu şekli şartına uyulmamış olması nedeniyle geçersiz olduğu, tarafların geçersiz sözleşme uyarınca elde ettikleri edinimleri sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda iade etmesi gerektiği kanaatiyle; Davanın Kabulüne, 70.981,31 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....
Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda değişiklik yapan 4822 sayılı Kanunun 3/c maddesinde “Konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Kanunun 23. maddesine göre de bu Kanunun uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda; davanın, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin feshi ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Devre mülk hakkı, Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
Değerlendirme : Dava; devremülk ve hisseli taşınmaz sözleşmesinin iptali, sözleşme ve eklerinin feshi, taşınmazın tapusunun kendisine devredene iadesi ve ödediği bedelin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talebini içermektedir. Davalının istinafları nedenleri ile sınırlı yapılan değerlendirilmede ; 6502 sayılı Kanun'un 50.m.sinde devre tatil sözleşmeleri ve sözleşmenin usul ve esasları,tüketicinin yasal hakları ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.Bu yasal düzenlemeye göre,devre tatil sözleşmesi, bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı veren sözleşmelerdir.Tüketici, on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptir.Devre tatile konu taşınmazın ön ödemeli satılması durumunda, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır....
Devre tatil amaçlı taşınmazın ön ödemeli satışında devir ve teslim süresi sözleşme tarihinden itibaren otuz altı ayı geçemez. Devre tatil, uzun süreli tatil hizmeti, yeniden satım, değişim sözleşmeleri ve ön bilgilendirmenin içeriği, tüketici ile satıcı ve sağlayıcının hak ve yükümlülükleri, cayma hakkı, ön ödemeli satışlar ile diğer uygulama usul ve esasları yönetmelikle belirlenir. Davanın 6502 sayılı Yasa 50. Maddesi kapsamında devre mülk sözleşmesine ilişkin olması sebebiyle İlk derece mahkemesinin görevli olduğu ve istinaf talebinde bulunan davalının devre mülke konu taşınmazın maliki olduğu ,davalılar arasında organik bağ bulunduğu kabul edilerek verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır. O nedenle davalı T3 Tic. A.Ş. İstinaf talebinde haklı değildir. Bu değerlendirmeler ile dava konusu uyuşmazlığa ilişkin yasal düzenlemeler doğrultusunda, tüm dosya kapsamında toplanan delillere göre; davalı T3 Tic. A.Ş.'...
Mahkemece, davanın kabulüne, taraflar arasındaki 09.09.2005 tarihli devre tatil sözleşmesinin feshine, ödenen 6.458,40 Euronun (18.348,31 TL) nın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıda tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacının temyiz istemi yönünden; dava, devre tatil sözleşmesinin feshi ve 92 yıllık kira bedeli karşılığı ödenen 6.548,40 Euro'nun tahsili isteğine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, yargılama giderleri bakımından ise davacı tarafından tahsilat makbuzu ile yatırılan 556,80 TL keşif ücreti yönünden bir karar verilmemiştir....
Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde günlü devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davanın taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin geçersiz olduğu ve davalıya verilen senet nedeniyle borcun bulunmadığının tespiti istenmektedir. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
Devre tatil ve uzun süreli tatil sözleşmeleri, ilk defa 07.11.2013 tarihli 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’unda (6502 sayılı Kanun) ve bu Kanuna dayalı olarak çıkartılan ve 14.01.2015 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde (Yönetmelik) düzenlenmiştir. 4. 6502 sayılı Kanun ile Yönetmelik' te genel olarak devre tatil sözleşmesi düzenlenmiş; ayni hakka dayalı sözleşmeler devre mülk, dönem mülk, paylı mülkiyet veya hisseli gayrimenkul sözleşmesi olarak, şahsi hakka dayalı sözleşmeler ise, devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilmiştir....
Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde .. bir otelde şov amaçlı gösterimden sonra, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile ve psikolojik baskı altında devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, Sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını, cayma hakkının da süresinde kullanılmadığını savunmuştur. 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup, davacının, hediye tatil kazandığı belirtilerek davet üzerine gitmiş olduğu davalıya ait tesiste, daha önceden düşünmediği ve devre tatil satın almak için de gitmediği...
ye karşı açtığı davanın KABULÜNE, a-Davacı Umut Kayhan Özdemir ile davalı B-K Ilgaz Turizm İnşaat Yatırımları ve İşletmeciliği AŞ arasında düzenlenen 01/12/2012 tarihli Devre Tatil Sözleşmesinin İPTALİNE, b-İş bu sözleşme nedeniyle davacı tarafından ödenen 3.000,00 Euronun davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararda lehlerine hükmedilen avukatlık ücretinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, karar tarihindeki T.C....