KARAR Davacı, davalı elamanlarının tanıtımı ile devre tatil sözleşmesi imzalandığını, ancak vaad edilenlerin gerçek olmadığını anladığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalıya duruşma gününün tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. Mahkemece, tensiple, mahkemenin yetkisizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili ve görevli ... Tüketici mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, devre tatil sözleşmesinin feshi ve ödenen bedelin iadesi isteğine ilişkin olup, davacı tüketicidir. Her ne kadar HMK.daki genel kurala göre davanın davalının ikametgahı mahkemesinde açılacağı kabul edilmiş ise de, 4077 sayılı kanunun 23.maddesinin üçüncü fıkrasında Tüketici davalarının tüketicinin ikametgahı mahkemesinde de açılabileceği kabul edilmiştir. Kaldı ki, davalı yetki itirazında bulunmamıştır....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2018/454 ESAS - 2020/159 KARAR DAVA KONUSU : Devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ile borçlu olmadığının tespiti, sözleşme nedeniyle ödenen bedelin iadesi KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik, davalı T3 Tic....
Davacı taraf, davalı ile imzaladıkları devre tatil sözleşmesine konu olan tesisin yapı kullanma izin belgesinin olmadığını, davalının yer ve anahtar teslimi yapmadığını, fatura kesmediğini ileri sürerek, ödenen 9.200 Euro'nun faizi ile birlikte davalıdan tahsili için eldeki davayı açmış, davalı davanın reddini dilemiş, mahkmece; cayma hakkının süresinde kullanılmadığı, kaldı ki dava konusu yere yapı ruhsatı verildiği ve yapıların bitirilmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; davacıya devre tatil sözleşmesi ile kullanımı vaad edilen bölümün gerek bilirkişi incelemesi gerekse Kuşadası Belediyesi tarafından yapılan yazışma cevaplarına göre dava tarihinde ve halen yapı kullanım izin belgelerinin (iskan) ilgili belediye tarafından verilmediği sabittir. Böylelikle dava tarihi itibariyle davacıya kullanımına hazır usulüne uygun bir bağımsız bölümün teslim edilmediği açık ve belirgin bulunmaktadır....
AŞ. nin 2003 yılında üst hakkını da satın aldığını, 2004 yılı tatiline çok kısa süre kaldığında davalı ... şirketinin kendisin telefonla arayarak tatilhakkının kullandırılmayacağını bildirdiğini, bu nedenle tatil yapamadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere , Sorgun Tatil Köyünde bulunan E.70-72 nolu dairelerde 31.12.2020 tarihine kadar geçerli olmak üzere her yılın 34. haftası için kazanılmış olan devre tatil haklarının hükmen tespiti suretiyle devre tatil haklarının belirtilen dönemlere kadar aynı şartlarla kullandırılmaya devam ettirilmesinin ve belirtilen dönemlerde mezkur daireye davalıların ve üçüncü şahısların her türlü müdahalesinin 2009/6370-2010/421 önlenmesine, mümkün olmazsa kalan süre için bu standartlarda tatil maliyetinin tesbit edilerek tahsiline, davalılarca 2004 yılında kullandırılmayan devre tatil hakları için şimdilik 2000 YTL maddi tazminat ve 5.000 YTL manevi tazminat alacağının tahsilini istemiş bilahare verdiği dilekçeler ile sözleşmeyi...
Uyuşmazlık konusu devre mülk sözleşmelerinin/hisseli gayrimenkul satış sözleşmelerinin taşınmaz devrini içermesi nedeniyle adi yazılı şekilde yapılmasının geçersiz olmasına rağmen taşınmazın tapu kaydının devri halinde geçersiz olan sözleşmenin geçerlilik kazanacağı, bu durumda mahkemece tapu kaydının tüketiciye devredilip devredilmediği, devredilmişse devre mülk satış sözleşmesinin feshine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. 6502 sayılı Kanun’un 50/9. maddesinde devre mülk hakkı veren sözleşmeler hariç olmak üzere, devre tatil sözleşmeleri en fazla on yıl için kurulacağı, son fıkrada ise, maddede düzenlenen hususlarla ilgili uygulama usul ve esaslarının yönetmelikte düzenleneceği belirtilmiştir....
, ödemeye ilişkin itirazlar yönünden; tapu müdürlüğünde yapılan devre ilişkin cayma hakkı kullanılamayacağını, (Yalova 3 AHM 18/50 E: 2019/35 K. 30.01.2019 T) cayma süresi sözleşme tarihinden itibaren başladığını, bilindiği üzere gerek tüketicinin korunması hakkında kanun ve gerekse devre tatil yönetmeliği yeniden değiştiğini, değişikliklere kadarki tüm uygulamalara ve tecrübelere nazaran yasa koyucu ısrarla ve yine gerek kanunda, gerekse yönetmelikte, cayma hakkı süresinin sözleşme tarihinden itibaren başlayacağını düzenlediğini, (İstanbul 10....
Devre tatil ve uzun süreli tatil sözleşmeleri ilk defa 7.11.2013 tarihli 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’unda ve bu kanuna dayalı olarak çıkartılan ve 14.01.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. 6502 sayılı TKHK ile Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde genel olarak devre tatil sözleşmesi düzenlenmiş, ayni hakka dayalı sözleşmeler devre mülk, dönem mülk, paylı mülkiyet veya hisseli gayrimenkul sözleşmesi olarak, şahsi hakka dayalı sözleşmeler ise, devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilmiştir. Nitekim ......
Tüketici Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yolu başvurusu yapılmış olmakla HMK.nun 352/1. maddesi gereğince yapılan ön inceleme sonunda; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak tapu iptal ve tescil terditli olarak sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili 23/08/2018 tarihli ıslah dilekçesiyle Proje üzerinden Gayrimenkul Satış Vaadi ve Alacağın Temliki Sözleşmesinin FESHİ ile ödenen bedelin ve rayiç kira alacağının tazmini olarak davasını ıslah ettiği, 18/12/2022 tarihli duruşmada da ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. Dava; ıslah edilmiş haliyle taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin dava tarihi itibariyle denkleştirici adalet ilkesi doğrultusunda faiziyle tahsili ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
A.Ş.nin bu oteldeki odaları haftalık devre tatil olarak pazarlama ve satış işi ile bunun organizasyonunu üstlendiği, satışa sunulan devre tatil haftalarının tanıtımı, pazarlaması ve satışının yapılması ile satış bedellerini ... şirketine ulaştırmaya yetkili ve yükümlü kılındığı düzenlenmiştir. Davaya konu devre tatil sözleşmesinde de, tesis sahibi olarak ... AŞ.nin, yetkili satıcı olarak da ... AŞ.nin isimleri yazılıdır. Ayrıca, 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4/3 maddesinde; İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 2011/5100-15500 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumlu olduğu açıklanmıştır. O halde, yetkili satıcı ve acenta olan davalı ... AŞ:nin de devre tatil sözleşmesi gereğince sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece, yanlış değerlendirme ile davalı ... AŞ....
Hukuk Dairesinin 2015/29934 E. 2015/32041 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere, davacı 3.6.2004 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek; sözleşmenin feshi ile ödemiş olduğu bedelin ile aidatın iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur....