İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; devre tatil tesisinin, tatil hizmeti veren devre tatil tesisi olup, Resmi Gazetede yayımlanan 136- 137 sayılı tebliğ gereğince iş yeri niteliğinde olduğunu, bu nedenle yerel mahkemenin devre tatil sözleşmesinin niteliğine dair yapmış olduğu tespitin isabetli olmadığını, iş yeri dışında kurulan sözleşmeler kapsamında değerlendirilemeyeceğini, cayma hakkı süresinin, sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 14 gün olduğunu, davacıya sözleşmenin imzalanmasından önce 14.07.2018 tarihinde ön bilgilendirme formu verildiğini, davacının devre tatil hakkını her sene kendi döneminde kullanabilecekken kendinden kaynaklı sebepler ve kendi isteği ile devre tatil hakkını kullanmadığını, yerel mahkemece davacının sözleşme bedeli olarak yapmış olduğu ödemelerin hiçbir şekilde dikkate alınmadığını, sözleşme bedelinin bir kısmını ödeyen davacının sözleşmeyi benimsediğini ve artık sözleşmenin feshini talep etmesinin iyi niyet kurallarına...
A.Ş. arasındaki devre tatil sözleşmesinin tarafı olmadıklarını, 1999 yılında ... Tatil Köyünü kiraladıktan sonra devre tatil hakkı sahiplerine aynı hizmeti vermeye devam ettiklerini, 8.7.2003 tarihinde ise adı geçen yerin üst 2007/13816-2008/3155 hakkını da alarak “Club Voyage Sorgun” adlı beş yıldızlı otel hizmetine geçtiklerini, bu sistemin devre tatil ile bağdaşmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 16/08/2022 NUMARASI : 2022/229 ESAS - 2022/618 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : Mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı, süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dava dosyası incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 26.2.2012 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Taraflar arasındaki sözleşmenin 14. Maddesinde, cayma hakkı süresinin dolmasından sonra kullanılırsa, devre tatil sahibinin yaptığı ödemelerden 2.000 TL. kesildikten sonra bakiyesinin iade edileceği düzenlemesi getirilmiştir....
Davacı, davalı ile devre tatil sözleşmesi imzaladığını ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını ileri sürerek, sözleşmeden caydığını belirtmek suretiyle yapılan ödemelerin iadesi ile ödenmeyen bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespitini istemiş; davalı, davacının üyeliğinden kaynaklanan 2012 yılı kullanım hakkını kiraladığını ve bu kiralama bedeli olan 800 Euro’nun davacıya imzası karşılığında nakden ödendiğini, artık davacının sözleşmeden caymasının iyiniyet kaideleri ile bağdaşmadığını savunarak, davanın reddini dilemiş; mahkeme ise, satın alınan tatil hakkının tecrübe- muayene edilmemiş olması nedeniyle cayma hakkının olduğunu benimsemiş ve davalının devre tatil hakkının davacı tarafından kiralandığı yönündeki iddiasına, 10 yıl süreli sözleşmede toplam bedelin 3500 Euro olması, yıllık bedelin ise 350 Euroya eşit olacağı dikkate alındığında devre tatil hakkını her yıl kiraya verecek olan tüketicinin 10 yılda 8000 Euro elde edeceği, 3500 Euro sözleşme bedeli düşüldüğünde 4500 Euro net...
Davacı, tatilini geçirmekte olduğu bir sırada davalı firma elemanlarının, hediye tatil kazandığından bahisle düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısı sonucunda 20.8.2010 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını belirterek, sözleşmenin iptali ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davallar ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuşlardır. 2012/19270-29196 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekanları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapıla tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup, davalının sözleşmede belirtilen işyeri adresi “...” olduğundan davacının, hediye tatil kazandığı belirtilerek davet üzerine gitmiş olduğu davalıya ait tesiste, daha önceden düşünmediği ve devre tatil satın almak için de gitmediği halde, yapılan tanıtımlar...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO :2022/900 Esas KARAR NO :2022/869 DAVA :Tüketici tarafından açılan devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin iptali DAVA TARİHİ :05/10/2021 KARAR TARİHİ :26/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan tüketici tarafından açılan devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı Aysun Özdemir Küçükkavaklı vekili; müvekkilinin davalı ... Grubu Sağ. İnş. Tur. Taş. San. Ve Tic. A.Ş'den 10.000,00 TL karşılığında devre mülk satın aldığını, tapuda da devir işlemlerinin yapıldığını ileri sürerek, sözleşmenin hukuken geçersizliğinin tespiti ile davacının adına tescil edilen tapu devir işleminin iptaline, bu itibarla ödediği bedelin 16.09.2020 tarihinden itibaren işlemiş reeskont ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı tüketici, davalı firma ile aralarında mevcut devre tatil sözleşmesinin cayma hakkına dayalı olarak feshi ile sözleşme gereğince ödenen bedellerin iadesi talebinde bulunmuştur. Davalı davanın reddini dilemiş, mahkemece, cayma hakkının süresinde kullanıldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir. Davanın dayanağı olan 18/07/2011 tarihli Tatil Borsası Turizm Yat Clup Ulusal ve Uluslararası Devre Tatil Yat Sözleşmesi gereğince; davacı ve eşinin, davalı firmaya ait Muğla ili, Fethiye İlçesi, Ece Saray Marina'da bağlı çift kişilik dört adet kamaralı, katamaran tipi, lüks yelkenli yatın dönemlik ve iki kişilik olmak üzere devre tatil hakkının davalı firmadan satın alındığı anlaşılmıştır. İştirak halinde mülkiyetde diğer bir deyişle elbirliği mülkiyetinde esasında, iştirak halinde mülkiyeti meydana getiren kişilerin hepsinin bir arada hak sahibi olmaları yer alır. Bu mülkiyette malikler paydaş değil, ortaktır (MK. md. 640/1)....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, zira davalı yanca icra takibine borcun varlığı açısından değil zorunlu arabuluculuk usulünün uygulanmaması nedeniyle itiraz edildiğini, usule aykırı şekilde başlatılan icra takibi nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini beyanla istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Dava, davalı ile yapılan devre mülk satış sözleşmesinden cayan davacının ödediği bedelin iadesi amacıyla davalı hakkında yaptığı icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı verilmesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesi, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılması gerektiği açıktır. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir....
K A R A R Davacı, davalı ...Ş. ile 30.10.1996 tarihinde imzalamış olduğu Devre Tatil Sözleşmesi gereğince 31.12.2026 tarihine kadar devre tatil hakkını ve ... tatil köyündeki B27-28 nolu suit daireyi her yılın 38.haftasında kullanmak üzere satın aldığını devre tatil hakkını kullandığı tatil köyünün davalı satıcı ... A.Ş’den davalı ... A.Ş’nin mülkiyetine geçtiğini, bu davalının da diğer davalılar ... A.Ş ve bünyesinde kurulan ... A.Ş’ye devrettiğini, ... işleticilerin yıllık bakım aidat bedellerini talep etmeleri üzerine bedellerini yatırarak kullandığını, ancak 2004 yılı tatil hakkının, kullandırılmadığını, davalılara çektiği ihtardan sonuç alamadığını, ileri sürerek Sözleşmenin feshi ile haksız fesih nedeniyle kullanamadığı 22 yıllık devre tatil hakkı bedelinin tespiti ile 64.400 YTL’nin tahsilini istemiştir. Davalı ... Turizm İşletmeleri A.Ş, tesisin icra yoluyla satışı sonucu kendileri ile ilgisinin kalmadığını savunarak davanın reddini dilemiş, davalı ...Ş, ......