Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) ve ... 4. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre mülk satış sözleşmesi nedeniyle davalıya verilen bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti, sözleşmenin iptali ve senetlerin iadesi istemine ilişkindir. ... 1. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesince, taraflar arasındaki sözleşmenin devre mülk sözleşmesi olduğu, devre mülke ilişkin esasların Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlendiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....
Vergi Mahkemesi .. günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı kurumun devre tatil sözleşmesi yaparak sattığı tatil köyündeki satıştan elde edilen hasılatın tamamının gelir olarak kaydedilmediği ve bu hasılata ilişkin olarak alınan alacak senetlerinin dövizli olanlarının değerlenmesinden kaynaklanan kur farklarının gelir yazılmadığı ileri sürülmüş ise de, düzenlenen devre tatil sözleşmesinin taraflara karşılıklı hak ve yükümlülükler getirdiği, bu sözleşmenin kira, hizmet ve vekalet edimleri şeklinde üçlü bir akitler manzumesi olduğu, sözleşmede satış sözcüğü sıkça kullanılmakla birlikte, bu aktin bir tür kira sözleşmesi olduğu ve yapılan işin kiralama niteliğinde olduğu, dolayısıyla alınan kira bedellerinin ait olduğu yıllara gelir yazılmasında ve bu kiralara ilişkin dövizli alacak senetlerinin değerlemesi sonucu oluşan kur farkının "gelecek yıllar geliri" olarak muhasebeleştirilmesinde kanuna aykırılık...
Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı kurumun devre tatil sözleşmesi yaparak sattığı tatil köyündeki satıştan elde edilen hasılatın tamamının gelir olarak kaydedilmediği ve bu hasılata ilişkin olarak alınan alacak senetlerinin dövizli olanlarının değerlenmesinden kaynaklanan kur farklarının gelir yazılmadığı ileri sürülmüş ise de, düzenlenen devre tatil sözleşmesinin taraflara karşılıklı hak ve yükümlülükler getirdiği, bu sözleşmenin kira, hizmet ve vekalet edimleri şeklinde üçlü bir akitler manzumesi olduğu, sözleşmede satış sözcüğü sıkça kullanılmakla birlikte, bu aktin bir tür kira sözleşmesi olduğu ve yapılan işin kiralama niteliğinde olduğu, dolayısıyla alınan kira bedellerinin ait olduğu yıllara gelir yazılmasında ve bu kiralara ilişkin dövizli alacak senetlerinin değerlemesi sonucu oluşan kur farkının "gelecek yıllar geliri" olarak muhasebeleştirilmesinde kanuna aykırılık bulunmadığı, devre tatiller...
KARAR Davacılar, davalı ...Ş. ile 05.08.1994 tarihli devre tatil sözleşmesi yaptıklarını, bu davalı lehine tapu kaydında kira şerhi bulunduğunu, devre tatil yapılacak taşınmazı davalı ...Ş.'nin satın aldığını, 2003 yılında bu taşınmazı diğer davalı ...Ş.'ye sattığını ve bu davalı tarafından diğer davalı .. A.Ş.'ye kiralandığını, bu davalı tarafından da diğer davalı ... A.Ş.'ye kiralandığını, 2005 yılında devre tatil hakkının kullandırılmadığını öne sürerek, maddi ve manevi tazminat ile tatil hakkı sahibi olduklarının tesbitine karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, maddi ve manevi tazminata karar verilmiş; hüküm, davalı .... tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden , dava konusu taşınmazın önceki malikinin dava dışı ... Tesisleri A.Ş. olduğu, 19.10.1990 tarihinden itibaren otuz yıl müddetle davalı ...Ş.'...
nin bu oteldeki odaları haftalık devre tatil olarak pazarlama ve satış işi ile bunun organizasyonunu üstlendiği, satışa sunulan devre tatil haftalarının tanıtımı, pazarlaması ve satışının yapılması ile satış bedellerini... şirketine ulaştırmaya yetkili ve yükümlü kılındığı düzenlenmiştir. Davaya konu devre tatil sözleşmesinde davacı ile dava dışı ...'nin imzaları bulunmakla birlikte, sözleşmede mal sahibi olarak ....'nin, yetkili satıcı olarak da....'nin isimleri yazılıdır....
ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacılar, davalı ile imzalanan devre tatil sözleşmesi gereğince, ... İlçesi, Çolaklı mevkiinde bulunan 911 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki Petrokent Tatil Sitesinde davacı ...'ın G bölgesinde bulunan 262 kapı nolu evin ve A bölgesi 525 kapı nolu evin , davacı ...'in E bölgesi 148 kapı nolu evin, A bölgesi 534 nolu evin ve B bölgesi 36 nolu evin devre tatil hakkına sahip olduklarını, davalının sözleşmenin 12. Maddesine aykırı olarak, dönemlerini 3....
HUKUK DAİRESİ Uyuşmazlık; devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 03/07/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
KARAR Davacı, davalıdan Manavgat Side-Çolaklı mevkii 1177,1178 ve 1179 nolu parseller üzerinde yapılacak Harem tatil köyündeki devre mülklerden ..... 23 nolu daireyi 9 Ağustos-28 Ağustos dönemi 5 nolu dönemi 15.5.1992 tarihli sözleşme ile satın aldığını, sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirdiğini, davalı tarafından 2004 yılında devre tatil hakkının kullandırılmadığını, sözleşmenin 10. Maddesinde, tapu devrinin de verilmediğini ileri sürerek, devre mülke konu tapunun adına tesciline mümkün olmazsa ödediği satış bedelinden şimdilik 1.000 TL. ile ayrıca 1.000 TL. manevi tazminatın yasal faizi ile ödetilmesini istemiş, ıslah ile talebini artırmıştır. Davalı, resmi biçimde yapılmayan sözleşmenin geçersiz olduğunu, zamanaşımı süresinin de geçtiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, 9.329,41 TL. Maddi ve 1.000 TL....
bu özellikler doğrultusunda belirlendiğini, hal böyle iken yeni tesislerde aynı sözleşme şartları ile hak sahibi olunmaya çalışılmasının müvekkiline ağır ekonomik külfet yükleyen devre tatil sözleşmesinin ifasına devam edilmesinin hakkaniyete uygun olmadığını ve müvekkiline ait olan tesisin fiilen ve hukuken devre tatil sözleşmesinin ifasına elverişli olmadığını devre tatil sisteminin uygulanmasına elverişli olmayan tatil köyünde edimlerin önceki koşullara göre belirlendiği, devre tatil sözleşmesinin getirdiği ağır ekonomik külfete rağmen ifaya devam edilmesinin hakkaniyet duygusunu zedeliyici nitelikte olacağı davacının dava konusu devre tatil dönemlerine ilişkin aidat ödemelerini tam ve süresinde yatırmayıp kendi istek ve arzusu ile tesise gelmeyen davacının tazminat isteğinin yerinde olmadığını, talep konusu yıllar ile ilgili hiçbir ödeme yapmayan davacının devre tatil sertifikası sözleşme hükümlerine göre daireleri kullanma hakkının bulunmadığını, kesinlikle kabul anlamına gelmemekle...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davada...Tüketici Mahkemesi ve... 9. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R- Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, devre mülk sözleşmesinin haricen yapıldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasa Kapsamında kaldığını belirterek görevsizlik yönünde karar vermiştir....